Paylaş
Ben de her fırsatta yazdım.
“Her seçim kendi içinde önemlidir” diye...
Ve bu yüzden partiler seçimler için hazırlıklı olmalı ve farklı stratejiler geliştirmeli.
Bu seçimin kazananları da var, kaybedenleri de...
Galiba en büyük kaybedenleri anket şirketleri oldu.
Çok kez yazdım.
Listeler belli olmadan yapılan anketler zaten gerçekten uzaktılar.
Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu belli oluncaya kadar Erdoğan’ın karşısına çok seçenekli anketler yapıldı.
Listelerin seçmen üzerindeki etkisini de hep göz ardı ettiler.
Mayıs başında yapılan anketlerde de kendi içinde çelişkiler vardı.
Ve takip ettiğim 10’dan fazla anket şirketinin hiçbiri sandıktan çıkan sonuçlara yaklaşamadı.
Partiler kadar anket şirketleri de özeleştiri yapmak zorundadır.
Gerçi Avrupa’nın önemli seçimlerinde de şirketlerin hayal kırıklığı yarattığını biliyoruz.
Son ABD seçimlerinde de benzer bir tablo vardı.
Bu şirketler, siyasi danışmanlar yeni dünyanın gelişmelerine göre kendilerini yenilemeliler ya da değişen toplum isteklerini, beklentilerini daha iyi analiz etmeliler.
Çünkü kaybedenler hanesinde onların da isimleri var.
İkinci tur stratejileri
İKİNCİ turu ilk defa yaşayacağız.
O yüzden seçimin bu ikinci yarısında partiler nasıl bir strateji izleyecekler hep birlikte göreceğiz.
Ama şöyle bir detay var.
İkinci tur belli olduğu andan itibaren AK Parti’nin televizyon reklamları dönmeye başladı.
Ya AK Parti ikinci turu bekliyor ve buna göre hazırlık yapmıştı; ya da her koşula göre en baştan bir strateji belirleyip bunu uygulamıştı.
İkinci şık daha doğru gibi...
AK Parti ilk turda belirlediği temaları koruduğu gibi, üzerine Erdoğan’ın siyasi geçmişi üzerine kurgulanmış bir iletişim stratejisi var.
Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur planlarını da yakında göreceğiz.
İthal adaylarla bir yere kadar
EVET, listeler...
CHP İzmir’de uzun yıllardır birinci parti konumunda.
Ve her seçimde CHP Genel Merkezi ağırlıklı kontenjanını buradan kullanıyor.
Yazmam lazım.
O kadar çok mesaj var ki...
Özetle şöyle diyorlar;
“İzmirli adayları çoğaltmanız lazım. İzmir’e seçim döneminden sonra uğramayacak vekil adaylarını biraz da başka şehirlerden göstersinler. İzmir’i bilen isimler tercihimiz.”
Aslında bu sadece CHP tabanının istediği bir şey değil.
Her parti için geçerli...
Bir gerçek var.
İthal adaylar listeleri bir yerden bir yere taşıyamıyor.
Seçim seçimdir ikinci
tur 28 Mayıs’ta
İKİNCİ tur hesapları yapılıyor. Tabii kilit isim ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan oldu. Ama yüzde 5.17’lik bu oyun blok bir ittifaka gideceğini hesap edenler yanılır. Elbette Oğan’ın kamuoyunun karşısına çıkıp yönlendirme yapması önemlidir. Ama seçmenin oyu garanti değildir. Bu her iki ittifak için de geçerlidir.
Kimin ne söylediği, nasıl söylediği çok önemlidir. Türkiye 28 Mayıs’ta ikinci tur seçime gidiyor. Avantajlı olan Erdoğan ve Cumhur İttifakı’dır. Ama seçim seçimdir. Nitekim Erdoğan balkon konuşmasında da buna vurgu yaptı, seçmenin kararına saygı duyduklarını söyledi.
Herkes için geçerlidir.
Siyaset sokakta yapılır, sandıkta kazanılır.
Bazen kaybetmek de anlamlıdır
Bu seçimin renkli isimleri de vardı. Sanatçı Mehmet Aslantuğ da onlardan biriydi. Muğla’dan TİP’ten adaydı ama Meclis’e gidemedi. Seçim sonrasında şöyle bir açıklama yaptı Aslantuğ; “Kendimize açıklayacak kelimelerimiz yoksa eğer, hayatı anlamak da zorlaşıyor. Önemli olmaya değil, değerli olmaya dair yolculuk içindeyiz. Bir sınırı, sonu da yok elbette. Sanatın siperliğine itirazım vardı, gereğini yapmaya çalıştım. An itibarıyla da sanatta kendini değil, kendinde sanatı sevmeye çalışanlarla bu ömrü tamamlarım. Gönlünü, pusulasını açan herkese, tanıdığı sevdiği yerden bin selam olsun...”
Siyasete ilgi duyanlar politika yapmalı. Hangi partiden olduğu önemli değil.
Ama fikriniz varsa, Türkiye’nin gelişmesine katkı koyacağınıza inanıyorsanız bunu yapmalısınız.
Kazanmak elbette güzel, önemli...
Ama kaybetmek de anlamlıdır.
Hayata ne verdiğinize bağlı...
Paylaş