Katılımcı olmak

İlhan Tekeli hocayı öğrencileri kent bilgesi olarak anlatır.

Haberin Devamı

Benim için de öyledir.

Yani Tekeli hoca bir şey söylüyorsa bir kez daha düşünür, bir kez daha dönüp bakarım.
Hocayı size anlatmama gerek yok; kent planlamasından, kentlerin iktisat tarihine kadar onlarca eserde Tekeli’nin imzası var.
Son dönemde yapılan Kültürpark, daha doğrusu Yeni Kültürpark tartışmalarıyla ilgili şu yorumu yapıyor;
“Fuar sadece yeşil alan değil. Bir faaliyetler alanı ve çevresine bir ekonomik etkisi var. Siz o etkiyi oradan çıkartırsanız etrafı çöküntü haline gelir ve o alanın prestiji düşer, sonra da tamirle uğraşırsınız. Ben 60 yıldır bu işle uğraşıyorum. Dünyanın tüm benzer fuar alanlarında da bu iş böyle yürür. Sistemle uyumlu, yeşil bir bina yapılacak. Mevcut yeşil alandan kayıp olmayacak aksine yeşil artacak...”
Kültürpark’ın İzmir için çok değerli olduğunu biliyorum.
İzmirlilerin nefes alabileceği ender yerlerden biri...
O yüzden burasıyla ilgili kararların toplumsal bir uzlaşmayla alınmasında fayda var.
Ama Tekeli hocanın bir uyarısı daha var.
Diyor ki...
“Çatışmacı değil katılımcı olun...”
Sivil toplum kuruluşlarının, odaların, meslek kuruluşlarının önemini anlatmama gerek yok.
Ama herkes gibi benim de bu kurumlardan beklentim; teşhisler kadar ortaya koydukları çözümlerdir...
Ne öneriyorlar, nasıl yapılmasını tavsiye ediyorlar.
Sadece bu konuda değil; toplumu ilgilendiren her projede böyle bir refleks bekliyoruz.


9 Eylül

Haberin Devamı

Benim bayraklarım hazır...
Hatta hafta başından evime astım.
9 Eylül’ün bu yıl daha renkli geçeceğinden eminim.
Ama bu haftanın bir festival havasında geçmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bir haftaya yayılmış şekliyle...
İzmir Eylül’de güzeldir.


İtirazımız yok ama

Dokuz günlük tatile bu yıl itirazım yok.
Çünkü turizm gerçekten zor bir sezon geçiriyor.
İç turizmle açıklarını telafi etmeye çalışan işletmeler için uzatılmış tatilin ne anlama geldiğini çok iyi anlıyorum.
Ama şunu da biliyorum.
İş dokuz günle bitmiyor.
Tatile çıkma hali var ya, işte o birkaç gün önceden başlıyor.
İşten o kadar uzaklaşınca da geri dönüşteki birkaç gün insan kendine gelemiyor.
Yani öncesi ve sonrasıyla iki haftayı siz rölantide sayın.
Dediğim gibi bu yıl itirazımız yok.
Yeter ki; turizmcilerin biraz olsun yüzleri gülsün.

Haberin Devamı


Etkili dört kelime

Aziz Kocaoğlu, büyükşehir seçimlerine şu sloganla gitmişti.
“İşimiz İzmir, gücümüz İzmir...”
Bence çarpıcı bir kampanyaydı.
Dört kelimeyle özetlenmiş, net ve kuvvetli bir mesajdı.
Dün de AK Parti İl Başkanı Bülent Delican güzel bir 9 Eylül mesajı yayınladı.
Şöyleydi;
“İzmir’in gücü ülkenin geleceği...”
Çok doğru...
“İşimiz İzmir, gücümüz İzmir” ne kadar etkili bir sözse “İzmir’in gücü ülkenin geleceği” de o kadar etkili...
Bazen yan yana gelmiş dört kelime aslında çok şeyi ifade eder.

Yazarın Tüm Yazıları