Karlılık sadece rakamlar üzerinden mi hesaplanır

TÜKETİM alışkanlıkları, psikolojimiz, istekler, ihtiyaçlar hızlı bir dönüşümün tam ortasında. İş yapış şekilleri, şirket yapıları, kurumsal tanımlar tamamen dönüşüyor. Bu dönüşümü sadece pandemiye bağlamak haksızlık olur, kuşakların davranış şekilleri de teknolojinin etkisiyle zaten bu dönüşümü tetikliyordu.Marka yaratıcısı ve stratejisti Yelda İpekli ile geçen gün konuşuyordum.

Haberin Devamı


Yeni dönemin markaları “cool” kavramını öne çıkarıyor.
Ben cool marka kavramını şöyle tanımlıyorum; Duruşu olan, güven veren, mesafeli ve bunun için saygı duyulan, belki de özenilen...
Yelda İpekli diyor ki; “Her ne kadar bu kuşaklar arasındaki farklılıklar çok tartışılmaktaysa da biz stratejistler açısından bu konu müşteriyi anlamak için göz önünde bulundurmak zorunda olduğumuz çok önemli bir çıkış noktası. En temel fark, X kuşağı teknolojiyi sonradan hayatına aldı, Y kuşağı onunla doğdu, Z kuşağı kendini teknoloji üzerinden tanımlıyor. İşte bu sosyolojik farklılık bile 3 kuşağın herş eye bakışını, ele alışını değiştiriyor. X kuşağı markayı lüksü; kendini ifade etmek ve aidiyet duygusunu tanımlamak için kullanıyordu. Z kuşağı ise artık kurumların dünya problemlerini, kaynakların doğru kullanılmasını, çevreyi, insan haklarını, özgürlüğü sahiplenmesini, karlılıklarını varlıklarını bu tarz sorunlar üzerinden yeniden tanımlamalarını bekliyor. Z kuşağı için kalite, fiyat hassasiyeti gibi konular bireysel değil toplumsal olarak ele alınan kavramlar. Böyle olunca tüm kavramların dönüştüğü bu dönemde lüks de dönüşüyor. Bireye değil toplum ve dünyaya hizmet eden kurumlar, markalar cool olarak tanımlanırken, ışıltıları ile hayata sadece güzellik, estetik değil sadece sürdürülebilirlik katmaları da bekleniyor. Farklı bakış açıları ile inovatif düşünceyi yönetim felsefesi yapmış olmaları, karlılığı sadece maddi değerler üzerinden değil manevi derinliklerde oluşturmayı amaçlıyorlar.”
Çok iyi yönetilen markalar var.
Ama bazıları da inanın bu değişimin farkında bile değiller.
İşte onlar gözden uzaklaşıyor ve bir süre sonra kaybolup gidiyorlar

Haberin Devamı


İzlenilen, takip
edilen marka olmak

PEKİ bu ilgiyle izlenen, takip edilen, imrenilen cool markaları nasıl anlatabiliriz.
Yelda İpekli’nin sıralaması şöyle…
* Ürüne değil insana odaklı olmanız gerekli.
* Teknolojiyi içselleştirmeli ancak çalışanlar ya da müşteriyi ve duyguyu çıkış noktası yapmalısınız. Teknoloji değil duygu çağındayız.
* Minicik yerel bir marka olsanız bile dünyada nelerin olduğunu bilmeniz gerekir. Ve bunu kurum kültürüne işlemeniz lazım.
* Benchmarklarla (Referanslarla) başka kurumları, markaları kopyalayarak değil; kendi kurumsal değerlerinizden yola çıkarak kendi parmak izinizi oluşturmalısınız.
* Tasarım, inovasyon ve iletişimde Z kuşağını anlamanız lazım.

Haberin Devamı


Marinalar niye yapılmadı

KAÇ yıldır konuşuyoruz.
Ama bir adım atamadık.
Oysa seçim dönemlerinde bütün partilerin gündemlerinde vardı.
İzmir’in marinalara ihtiyacı var.
Rakibi olan bütün şehirlerin marinaları var.
Barselona örneğin, Atina, Marsilya örneğin...
Peki bu kadar söz verilmesine, projeler anlatılmasına rağmen neden yapılmıyor?
Gerçekten merak ediyorum.
Üçkuyular’daki Levent Marina genişletilecekti. Karşıyaka’ya, Mavişehir’e marina yapılacaktı.
Ve hatta Konak Pier’in önü böyle planlanmıştı.
Marinalarla çevrilmiş bir İzmir’i düşünsenize, yakışmaz mı?


UKOME farkında mı?

ŞEHRİN bazı yerlerindeki hız limitlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir.
Örnek mi?
Sasalı...
İzmir’in yeni keşfedilen, gelişmeye en açık bölgelerinden biri Sasalı...
Doğal Yaşam Parkı, Kuş Cenneti’yle bana göre kentin nefes aldığı yerlerden…
Çok sevdiğimiz ve unutamadığımız başkanımız Ahmet Piriştina’nın ismi bu yola verildi.
Hız limiti 70...
UKOME yani Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü toplanıyor ama bu güncellemeleri yapıyor mu?
Yapmadığını düşünüyorum.
Çift gidiş gelişli bir yolda 70 hız limitinin güncellenmesi gerekir.

Yazarın Tüm Yazıları