Paylaş
Zannetmiyorum... Ancak Amerika’daki, Londra’daki, Avrupa’nın bazı önemli üniversite kentlerinin fotoğrafları önümüze geldiğinde görürdük. Her detayın düşünüldüğü büyük kampüsleri... Daha doğrusu üniversitenin içinde bulunduğu kasaba büyüklüğünde yerleşim merkezlerini...
Modern derslikler, laboratuvarlar, sosyal alanlar, kafeler, restoranlar, spor tesisleri, hobi merkezleri...
Sanırsınız üniversite değil de beş yıldızlı tatil köyleri...
Biz bu imkanlarda okuyamadık. Çünkü, devletin olanakları belliydi, sosyal alanları düşünecek ne zamanı, ne kaynakları vardı. Hedef; mümkün olduğu kadar daha çok öğrenciye üniversite eğitimi aldırabilmekti.
Her şeye dönemsel bakmak
gerekir; o yıllar da böyleydi. Yine de şikayetim yok.
Sonra özel üniversiteler açılmaya başlandı. Yani vakıf üniversiteleri... Bu kurumlar; bizim hayallerimizi süsleyen, fotoğraflarına bakıp kıskandığımız kampüsleri kurmaya başladılar.
Dediğim gibi beş yıldızlı otel kalitesinde... Sabah girip akşama kadar çıkmak istemeyeceğin mekanlar yarattılar.
İstanbul epeyce mesafe aldı. 35’in üzerinde vakıf üniversitesi oldu. Belki hepsi değil, ama çoğunun fiziki imkanları dünyadaki rakiplerini kıskandıracak düzeyde... Elbette eğitim kaliteleri de giderek yükseliyor. Patent alan, uluslararası başarılara imza atan çok üniversite ve öğretim görevlimiz var artık... Benzer yatırımlar İzmir’de de olmaya başladı. İzmir Ekonomi Üniversitesi öncülük etti. Ekrem Demirtaş, müthiş bir iş yaptı. Selçuk Yaşar, en büyük hayallerinden birini gerçekleştirdi, Yaşar Üniversitesi her geçen gün daha iyi oluyor. Yaşar da çok modern bir kampüs yarattı.
* * *
Gediz Üniversitesi de onlardan biri...
Mütevelli Heyeti Başkanı Abdullah Kavuk ve Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik, “Üniversitenin son halini bir gör” dediler. Hürriyet Ege’nin Yazı İşleri ekibiyle atlayıp Seyrek’e gittik. Üniversiteye ilk adımımı atarken, Önder Baysoy’u andık. Özel Gediz Koleji için çok çaba sarfettiğini biliyorum. Kolej başta çok iyi gitti, sonra bazı sıkıntılar oldu, Önder Baysoy da buna çok üzüldü. Vefatından birkaç ay önce burayı beraber gezmiştik.
Tabii, eski haliyle bugünkü kampüs arasında dağlar kadar fark olmuş.
Abdullah Kavuk’un dediği gibi varmış. Dört dörtlük bir iş yapmışlar. Öğrenciler için her detay düşünülmüş, öğretim görevlileri memnun... Olanaklar çok farklı...
Daha da güzel olan “Seyrek’te üniversite mi olur” diyenleri çatlatırcasına bir hareket var. Seyrek başka bir yer olmuş. Üniversitenin gittiği yerler hemen hareketleniyor. Otobüsler, minibüsler, özel araçlarıyla gelenler... Trafik epey yoğunlaşmış. Bu arada üniversitenin etrafında, karşısında yeni yerler açılmaya başlanmış. Bunlar hep iyi gelişmeler...
* * *
Sözü bir Abdullah Kavuk, bir Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik aldı. Birbirlerinin sözlerini tamamladılar, yeni yatırımlardan, biraz da hayallerinden bahsettiler. Genel Sekreter Adnan Yeşildal ise eksikleri tamamladı. Gediz Üniversitesi için bugüne kadar 50 milyon dolar harcanmış. Bu yıl bin 200 öğrenci kayıt yaptırmış, toplam sayı 2 bin 500’e çıkmış. Bir o kadar daha öğrenci alabilecek kapasite var. Ancak Rektör Çevik’in idealindeki rakam bin 500 iki bin arası... Çünkü, buluşlara imza atan bir üniversite olmak istiyorlar.
Bunun için bir de hazırlıkları var. Teknopark kurmayı planlıyorlar. Hatta Kavuk, “Bazı ekipmanları şimdiden almaya başladık bile” dedi. Ekipman dediği nano teknoloji laboratuvarı... Türkiye’de sadece beş üriversitede nano teknoloji laboratuvarı varmış. Binayı gezerken, Avustralyalı bilim adamı Dr. Hadi Zareie ile de tanıştık. Zareie, maddenin atomik ölçülerde incelenip işlenmesini sağlayan nano teknolojinin, gelecekte çok farklı alanlarda da kullanılacağını söyledi. Şimdiden 15 TÜBİTAK projesi yollanmış.
Laboratuvarlardayken camların ısı geçirgenliğiyle ilgili bir projenin tam üstündeydiler. Bilgi verdiler, ama sır vermediler.
* * *
Yabancı öğrenci sayısı 160’ı bulmuş. 35 ayrı ülkeden gelen öğrencilerin bazılarıyla tanıştık. En son Somali’den 10 öğrenci gelmiş, onların da kalmaları dahil tüm masraflarını üniversite üstlenmiş.
600 kişilik tam akustik gösteri merkezinin her şeyi tamamlanmış. Gezdik, Adnan Saygun’dan biraz daha küçük, ama en az onun kadar konforlu... Bu salonda iyi konserlerin yapılması lazım... Onları da yapacaklardır.
Kısacası...
Mütevelli Heyeti Başkanı Abdullah Kavuk heyecanlı,
diğer üyelerin de aynı heyecanı taşıdığını düşünüyorum.
Çünkü, 50 milyon dolar harcanmış olmasına rağmen “İyi şeyler olacaksa, biz elimizi taşın altına sokmaya çalışırız” diyor. Demek ki, Gediz Üniversitesi’nin kampüsü yakında daha da büyür. Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik’in 2 bin öğrencili üniversite hayali olur mu bilemem, ama teknoloji üreten, sanayiyle işbirliği halinde olan bir üniversite olacağı şimdiden kesin...
Paylaş