Paylaş
Önce bir bilgiyi tekrarlayalım.
TAV İzmir Genel Müdürü Erkan Balcı açıklamıştı.
“İzmir – İstanbul arasındaki uçuşlar; Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatı Eurocontrol’un sıralamasında karşılıklı 32 sefer, yani 64 uçakla Avrupa’nın en yoğun hattı oldu” diye...
2011’e göre yüzde 13.8’lik artışla zirveye oturan İstanbul – İzmir uçuşlarında, ikinci sırada 55 uçakla Barselona – Madrid, üçüncü sırada 50 uçakla İstanbul – Antalya seferleri yer alıyor.
Paris – Toulouse 48, Paris – Nice 47, Barselona – Mallorca 45, Roma – Milano 43 sefer...
Ki; hepsi turizmin başkentleri olarak kabul edilir.
Buna rağmen İzmir – İstanbul trafiğinin bu kadar yoğun olması bazı gelişmelerin de habercisi anlamına geliyor.
***
Gündem Gezi Parkı eylemleri olunca fırsat bulup yazamadım.
Geçtiğimiz yıl SunExpress Almanya’yı kuran Türk Hava Yolları ve Lufthansa ortaklığı SunExpress Havayolları, tepe yönetimindeki yönetici sayısını artırdı. CEO Paul Schwaiger ve yardımcısı Hacı Say’ın yanı sıra Server Aydın’ı üçüncü yönetici olarak atadı.
SunExpress Almanya’nın Ticari İşlerden Sorumlu Yöneticisi olarak göreve başlayan Server Aydın, satış ve pazarlamanın yanı sıra kapasite ve gelir yönetiminden de sorumlu tepe yöneticisi, aynı zamanda havaalanları arasındaki koordinasyon ve ticari ilişkilerden de sorumlu oldu.
Aydın ile sohbet ediyorduk.
Şöyle dedi.
“İzmir’den uçtuğumuz nokta sayısını önümüzdeki sezon daha fazla artırmak istiyoruz. Bu çerçevede yaptığımız çalışmalar var. Önümüzdeki yaza İzmir’den Avrupa’ya olan tarifeli uçuş ağımıza Fransa, İngiltere, İspanya ve İtalya’yı da katmayı amaçlıyoruz. Yine İzmir üzerinden bazı Ortadoğu ve Arap ülkelerine tarifeli seferler düzenlemeyi planlıyoruz. Bu destinasyonlarla ilgili altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Biz diğer hava yollarının aksine İzmir’i aktarma merkezi olarak seçtik ve İzmir’in bu potansiyeli var. Bu yeni destinasyonları da uçuş ağımıza kattığımızda, Avrupa’dan Ortadoğu’ya ve Arap ülkelerine İzmir üzerinden aktarma verebileceğiz...”
***
Belki bu haberleri okuduğumuzda artık şaşırmıyoruz; “İzmir – İstanbul arasındaki karşılıklı sefer sayısı 32” dediğimizde normal kabul ediyoruz, “İzmir de, İstanbul da büyüyor” diyoruz. Ama yakın bir geçmişe kadar İzmir’den sayılı uçuş olduğunu, direkt seferlerin ise bir elin parmağını geçmediğini hatırlatmak isterim.
Bunda birçok etken var.
Havayollarının serbestleştirilmesi birinci etken; havalimanlarının artırılması, modernleştirilmesi ikinci, Türk Hava Yolları’nın kıskandıracak başarısı ve SunExpress, Pegasus, Atlas Jet gibi şirketlerin istikrarlı büyümeleri de üçüncü etken oldu.
***
Sun Express’in tepe yöneticilerinden Server Aydın’ın şu yorumu da hoşuma gitti.
“İzmir’deki uçak sayımızı da, projelerimizin çerçevesini de artıracağız. İzmir’in kullanılmamış potansiyelini değerlendirmek istiyoruz. Bugün geldiğimiz nokta bizim bu potansiyel konusunda yanılmadığımızı gösteriyor. İç hatlarda 15, dış hatlarda 21 noktaya uçuyoruz. İzmir bizi hiç mahcup etmedi…”
İzmir kıymetini bilen hiç kimseyi mahcup etmez...
***
Aydın’ın bir yorumu daha var dikkate alınması gereken...
“SunExpress’in İzmir öyküsü aslında çok önemli bir başarı öyküsüdür. İzmir’deki hava hareketliliğinin devamı için turizm yatırımları çok önemli... Örneğin Kuşadası’na golf sahası yapılması yüzde 2.5 rezervasyon artışımızı birlikte getirdi. Bu çok ciddi bir rakam. Bu da gösteriyor ki, bu anlamda yatırımların artması gerekiyor...”
Golf turizmine karşı olanlar lütfen bu veriyi bir kenara not etsinler...
***
Öyle anlaşılıyor ki; ağırlıklı Almanya’ya olan direkt seferler başka ülkelere, hatta coğrafyalara da başlayacak.
İtalya, Fransa, İspanya bunlardan biri...
Bunlar hep iyi haberler, bunlar İzmir’in gerçekten İstanbul’dan sonra ikinci aktarma merkezinin olacağının bir kanıtı...
Paylaş