İzmir’i bir kelimeyle anlatsak ne derdik?

TÜRKİYE’de kurulan ilk “Kalkınma Ajansı” İzmir’deydi.O yüzden İZKA Türkiye’ye örnek olabilecek bir model üzerinde çalışıyor.

Haberin Devamı

Ben İZKA’dan yeni girişimcilerin önünü açmasını, onlara fırsatlar yaratmasını bekliyorum.

İnanıyorum ki; İZKA projeleri sayesinde ileride birçok başarı öyküsünü okuyacağız.

Bu aralar Ajans, kentin tanıtılması için çalışıyor.

İzmir’in kentsel pazarlama stratejisini bir konsorsiyum hazırlayacak.

Wolff Olins, Art Grup, Blue Group, American World Services, TNS Global, Kita Tasarım Reklam ve Danışmanlık firmalarının yer aldığı konsorsiyumun ilk sunumunu izledim.

Toplantı aslında İzmir kamuoyuyla bir tanışma niteliğindeydi; o yüzden ben sonrakileri merakla bekliyorum.

Geçenlerde İZKA Planlama Programlama Koordinasyon Birim Başkanı Sibel Ersin’le görüşürken kendisinden bazı bilgiler aldım.

Kendi adıma tuttuğum bu notları sizlerle de paylaşmak istiyorum:

* Ulus markaları konusunda hükümetlere bağımsız danışmanlık yapan Simon Anholt’a göre bir ulus markayı şekillendiren altı unsur var: Turizm, ihracat, yönetişim, yatırım ve göç, kültür ve kültürel miras, halk...

* İngiliz Anholt-Global Market Inside Danışmanlık Şirketi’nce 2007 yılı başında 35 ülkede 26 bin kişiye, seçilen 40 ülkeyi nasıl değerlendirdiklerinin sorulduğu Global Ulus-Marka Endeksi’nin sonuçlarına göre Türkiye 34’üncü sırada yer almış. Yedi ekonomik performans ölçütüyle ülkelerin marka değerlerinin belirlendiği araştırmada Türkiye marka değeri 306 milyar dolar olarak saptanmış. Aynı araştırmada ABD 20 trilyon dolar ile birinci sırada yer alırken, Japonya 9 trilyon dolar ile ikinci olmuş.

* Simon Anholt halkla ilişkiler ve reklam için daha fazla para harcamak yerine, Türkiye imajı için tutarlı bir strateji oluşturulması, bir inovasyon ve yatırım planı hazırlanması gerektiğini tavsiye etmiş.

* İş yatırımı için tercih edilen şehirler tablosuna göre 1990 yılından bu yana ilk üç sıralama Londra, Paris ve Frankfurt olmuş. Barcelona 1990’da 11’inci sıradayken; 2006’da 4’üncü, Madrid 17’inciyken 7’inci, Berlin 12’inciyken 8’inci sıraya yükselmiş.

* Anholt’un ‘City Brand Index’inde şehirler tek kelimeyle özdeşleştirilmiş. Paris: Romantizm, Milano: Stil, New York: Enerji, Washington: Güç, Tokyo: Modernlik, Barcelona: Kültür, Rio de Janerio: Eğlence...

BARSELONA İYİ BİR ÖRNEK

Sizce bu örnekler incelemeye değmez mi?

Bence değer...

Özellikle de Barselona’nın yükselişi ve yaptıkları İzmir için iyi bir örnek olabilir.

Kentlerin yapması gereken yeni bir imaj yaratmaya çalışmak yerine var olanları iyi yönetebilmek.

Kent markası ortak bir markadır. Kentteki markalaşma süreci hızlandırılarak, kentin ürünlerine yurtdışı ve yurtiçi artı değer kazandırılabilir. Ulusal ve uluslararası pazarlarda kentin ürünü kalitelidir imajı ve algılaması yaratılarak, yatırımcı çekilmesi sağlanabilir.

Elbette bunlar uzun süreçler...

Ama bir yerden başlamak da gerekiyor.

İzmir’i bir kelimeyle anlatsak ne derdik? İzmir’in algısını nasıl değiştiririz?

İşte bu soruların cevabını hep birlikte bulmalıyız.

Ben bütün iyi niyetimi koruyor ve İzmir’in bu ilk adımını destekliyorum.

İzmir kamuoyunun da önyargısız ve sürecin her aşamasında destek vererek kentin yanında olmasını bekliyorum.

Haberin Devamı

Üniversitesinden daha eski olan bir fakülte

Haberin Devamı

Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Dekanı Semih Çelenk, okulun otuz beşinci yılı nedeniyle hazırlattığı seramikten yapılmış, özel plaketleri konuklara verirken çok mutluydu. Seramik plaketlerin üzerinde “35 GSF 35” yazıyordu. İzmir’in güzel sanatları 35 yaşındaydı. Dokuz Eylül Üniversitesi 20 Temmuz 1982 tarihinde kurulmuştu; fakülte ise 1975 yılında...

O dönemde Ege Üniversitesi’ne bağlı olarak.

Üniversiteden daha eski bir fakülte olarak Güzel Sanatlar; bugüne kadar binlerce kişi yetiştirdi.

Gururla söyleyebiliyorum ki; bugün sahnede, medyada, kamera arkası ya da önünde gördüğümüz birçok sanatçı buradan mezundur.

İzmir’den yetişen birçok sanatçı kişisel sergileriyle, yaptıkları prodüksiyonlarla dünya çapında ses getirmiştir.

O yüzden Semih Çelenk’in mutluluğunu daha iyi anlıyor ve bu fakültenin buralara gelmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Bu durumda Ömür Kabak’a düşen

Önceki günkü yazımda “Özel yasa isteyen Ömür Kabak’ı destekliyorum” diye yazınca birçok mesaj geldi. Hangi konuda destekliyorum AK Parti İl Başkanı’nı...
Kabak diyor ki...

“Kemeraltı’nın bir imar problemi var. Bunun için Kemeraltı Kanunu çıkarmalıyız...”

İzmirlilerin bu öneriye sıcak baktığını anlıyorum. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da bir itirazının olmayacağını düşünüyorum.

Hazır hükümet İzmir’e odaklanıyorsa bence Ankara’da yaptığı gibi gecekondularla ilgili de özel bir yasa çıkarsa; Melih Gökçek’in elini güçlendirdiği gibi İzmir’in de elini güçlendirse...

Fena mı olur? Ömür Kabak bence bu sözünün arkasında durmalı ve en kısa sürede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bu özel yasanın çıkması için baskı yapmalı.

Yazarın Tüm Yazıları