İstikrar ve güven iki kilit kavram

Gittiğim her toplantıda aslında gündem ekonomiden başka bir şey değil.
Türkiye’ye yakışmayan bir enflasyon oranıyla karşı karşıyayız.
Son dönemde iş nedeniyle birkaç kez yurtdışına gittim.
Avrupa’da da hayat eskiye göre çok daha pahalı.
Kiralar yükselmiş, insanlar bu durumdan şikayetçi.
Yine de enflasyon bizdeki kadar yüksek değil.
Tek hane enflasyon hedefine mutlaka ulaşmak zorundayız.
Erdoğan’ın faiz konusundaki fikirlerini biliyoruz.
Dünkü açıklamaları piyasaları biraz olsun rahatlattı.
Dedi ki...
“Tabii bazı arkadaşlar ‘Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor’ gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz tabii kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, ‘hayırlı olsun’ dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik...”
Demek ki piyasaların satın aldığı faiz artışı konusunda olumsuz bir durum yok.
Merkez Bankası kademeli olarak faiz artışı yapacak ve piyasaları dengeleyecek.
Erdoğan’ın yeni Merkez Bankası Başkanı’yla ilgili görüşünü de kamuoyu olumlu algıladı.
Aslında yapılacaklar belli, yol haritamız net...
Türkiye’nin üretmesi, ihracatını güçlendirmesi gerekir.
Savunma sanayi, teknoloji gibi ülkeyi farklılaştıracak sektörlerde de yatırımlarını hızlandırması şart.
Türkiye bölgenin önemli bir ülkesi ve ekonomisiyle demokrasisini paralel güçlendirmesi gerekir.
Bunu yapabilecek potansiyele ve güvene sahibiz.
Yeter ki istikrar olsun...

Halkın vekili halkın
içinde olmalı

Karne…
Evet; bence sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve birçok kurum seçilen milletvekilleri için bir karne vermeli.
O vekiller seçildikleri kentle, bölgeyle ilgililer mi?
İnsanların beklentilerini karşılıyorlar mı?
Sorunlara hakimler mi, çözüm önerileri getiriyorlar mı?
Toplumla bir araya gelip iyi ve kötü günlerinde yanlarındalar mı?
Çünkü...
Seçilip bir daha o kente gelmeyen de var, sorunlara kapalı olanlar da...
Siyasette değişim istiyorsak bence buradan başlamalı.
Halkın vekili halkın içinde olmalı.

Bu fotoğrafı sevdim

Üç yıl önceydi; İZVAK seçime gidiyordu. Bucaspor dışındaki tüm kulüpler mevcut başkan Ali Erten’e desteklerini açıklamıştı.
Seçimlerin sonunda Erten yeniden başkan seçildi.
Bucaspor’un İskenderunspor karşısında kendi evinde yarı final ikinci maçına çıktığı gün ve aynı saatte İzmir’de Gürsel Aksel’de Fenerbahçe ile Başakşehir arasında Türkiye Kupası finali oynanıyordu. İZVAK yönetimi maç tercihini kendi şehrinin takımından yana kullandı. Başkan Ali Erten, Başkan Yardımcısı Fatih Tanfer ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Avcı ile birlikte Bucaspor’un maçındaydı.
Bu fotoğrafı anlamlı buldum. İşte İzmir’e, İzmir futboluna, İZVAK’a ve Bucaspor’a yakışan tablo da bu. Öyleyse haydi Bucaspor; TFF 1. Lig seni bekliyor.

Yapay zeka Beatles’ı
yeniden yorumlayacak

Yapay zeka hayatımızda büyük değişimleri neden olacak şimdiden anlaşılıyor.
Ben bir Beatles hayranıyım ve elbette Paul McCartney hayranı...
AI şimdi yeni bir proje yapıyor.
Yapay zeka, Beatles müziklerini yeniden yorumlayacak. Grubun bazı üyeleri bugün hayatta değil ama sanki yaşıyorlarmış gibi sesleri albümün yeni versiyonuna aktarılacak.
Hatta vokaller de yeniden yapılacak.
McCartney bu projenin içinde ve yakından takip ediyor.
Çünkü Beatles üyelerinin seslerinden yeni şarkılar da yapılacakmış.
Müthiş değil mi?

Aslında benzer teknoloji 2021 tarihli “The Beatles: Get Back” belgeselinin yapımında kullanıldı. O dönemde film yapımcıları, John Lennon’un vokallerini kayıtlarında bulunan bir albümden ayırmayı başarmışlardı.
Teknolojiler ve yenilikler elbette bazen korkutucu olabiliyor.
Ama ben hayatımızı iyileştiren, güzelleştiren yanlarını daha çok seviyorum.
Ve bu projenin tamamlanmasını heyecanla bekliyorum.