İŞTE İZMİR FARKI

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in “İzmir’in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var.

Haberin Devamı

Öyle olduğu için tasavvuf profesörünün, irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir’e müftü olarak atanması tesadüf değil” sözleri bu haftanın en fazla konuşulan konusuydu.
Ben bu yoruma katılmadığımı yazdım.
Görmez, yanlış anlaşıldığını yazılı olarak açıkladı.
Eminim, kendisi de bu tartışmalardan dolayı çok üzülmüştür, ama bu sözler Diyanet İşleri Başkanı’na ait olunca bu kadar ses getirmesi de normaldi.
İzmir; Türkiye’de ilkleri yapan kent olarak tanınmıştır. İlkleri yapan ve bunları hayata geçiren, hayatımıza sokan, alışkanlıklarımızı değiştiren...

İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs ve ekibiyle Uluslararası Mermer Fuarı’nı gezdik. Tavsiye ederim, müthişti. Verona’dan sonra dünyanın ikinci büyük mermer fuarı olması boşuna değil. Bin yüz şirket katılmış, yarısı kadar da yer olmadığı için açıkta kalmış, mevcutların da büyüme istekleri geri çevrilmiş.
Avrupa’nın en büyük fuar alanını yapmaya hazırlanan İzmir için gelecek yol çok farklı olacak.
Yeni fuar alanıyla İzmir belki de dünyanın “en büyük mermer fuarını” yapan kent olacak.

Dün İzmir’de bir ilke daha tanıklık ettim.
Fuardaki stantları gezmiş arabamıza gidiyorduk ki, Cuma namazı için Kültürpark’ın içinde bulunan Mescit’in etrafındaki kalabalığı gördüm.
Adını sonradan öğrendiğim Mescit İmamı Hilmi Balcı hutbeyi önce Arapça, sonra İngilizce ve son olarak da Türkçe okudu.
Hilmi Balcı Hoca; İngilizce şöyle diyordu:
“Dinimiz ibadetin sadece namaz kılmak olmadığını söyler. İnsanlara iş vermek de bir ibadettir...”
Ve devam ediyordu:
“Çalışmak ve üretmek dinimizin emridir. Yatırım yapanlar, işyeri açanlar, insanlara iş ve aş verenler, milletin ve memleketin ekonomik yönden kalkınmasında büyük rol oynayan yatırımcılar ve işadamlarıdır. Milletin ve memleketin hizmetinde olan bu insanlar, tebrik ve takdir edilmeye layık insanlardır...”
Kalabalık büyük bir dikkatle Kültürpark Mescit İmamı Hilmi Balcı’yı dinliyordu.

Cuma namazından sonra Hilmi Balcı’yı bulup konuştum, öncelikle kendisini tebrik ettim.
İngilizce hutbe okumaya nasıl karar verdiğini sordum; şöyle dedi:
“Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na dünyanın dört bir yanından misafirler geliyor. İstedim ki, dinimizi gelen misafirlere anlatabileyim. Onlara doğru bilgiler verebileyim. Kısa bir Cuma hutbesi hazırladık. Kahramanlar Yeni Cami Emekli İmamı Dursun Ali Kaya’yla oturup hazırladık. Sevindirici olan bu hutbenin ilgi çekmiş olması, misafirlerimizin memnun olması...”

Diyanet Sen İzmir Şube Başkanı İbrahim Güzeldağ, Diyanet’in farklı dillerde hutbe uygulamaları istediğini, özellikle yabancıların yaşadığı kıyı bölgelerinde bunun yapılabileceğini söyledi. Güzeldağ, bir uygulamadan daha bahsetti. İzmir’de kısa bir süre önce birkaç camide hutbeler işitme engelliler için çevrilmeye başlanmış. Bu da bana göre çok çağdaş bir uygulama...

İngilizce hutbeyi ilk defa dinledim, Kültürpark Mescit İmamı Hilmi Balcı’nın yorumlarını, olaylara yaklaşımını, ihtiyaçları tespit edip buna uygun hareket etmesini takdir ettim.
İşitme engelliler için hutbenin çevrilmesini, bunun İzmir’den başlatılarak yaygınlaştırılmasını da anlamlı buldum.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez belki İzmir’in farkını bu örneklerle anlatarak verebilirdi.
Çok daha fazla dikkat çekebilirdi.

Haberin Devamı

İŞTE İZMİR FARKI

Haberin Devamı

O HUTBE

Çalışmanın önemi
“İnsanlığın en büyük düşmanı cehalettir.”
Cehalet tembelliği, tembellik ise, miskinliği ve yoksulluğu doğurur.
Çalışmak ve üretmek dinimizin emridir. Bizlere çalışmayı emreden Allah’tır.
Bu emre itaat etmek ise ibadettir.
Ülkelerin ve milletlerin kalkınmasında üç temel unsur çok önemlidir.
1. Adaletle hükmeden idareciler...
2. İlmi ile insanlığa ışık tutan alimler...
3. Yatırım yapanlar, işyeri açanlar, insanlara iş ve aş verenler, milletin ve memleketin ekonomik yönden kalkınmasında büyük rol oynayan yatırımcılar ve işadamlarıdır.
Milletin ve memleketin hizmetinde olan bu insanlar, tebrik ve takdir edilmeye layık insanlardır. Bu üç sınıf zümre, milletin ve memleketin lokomotifidir.
Toplumu bunlar yönetir, bunlar aydınlatır ve bunlar yönlendirir.
Cenab-ı Allah Kasas süresi 77. ayette mealen şöyle buyuruyor:
“Ahiretiniz için hazırlık yapınız. Dünyadaki nasibinizi unutmayınız. Allah’ın sizlere ihsanda bulunduğu gibi siz de başkalarına iyilik ve ihsanda bulununuz.”
Peygamberimiz (s.a.v) bir hadislerinde mealen şöyle buyuruyor:
“Dünyanız için ahiretinizi, ahiretiniz için de dünyanızı terk etmeyiniz.”
“Sizin en hayırlınız, insanlara faydalı olanınızdır.”
İnsanlar için en büyük yatırımı yapan Cenab-ı Allah’tır.
Cenabı-ı Allah dünyayı bütün nimetleriyle, bizim hizmetimize vermiştir. Allah bizlere çalışıp üretecek ve dünyayı imar edecek, sağlıklı bir beden ve bir ömür nasip etmiştir. Dikkat ederseniz! Kainattaki bütün varlıklar büyük bir faaliyet içindedir. Güneş durmuyor, her an hareket halinde, dünya durmuyor her an dönüyor, kalplerimiz bir an olsun durmuyor, her an atıyor, kanımız durmuyor, her an damarlarımızda dolaşıyor. Havası ile toprağı ile suyu ile ağacı ile kuşu ile her şey vazifesinin başında harıl harıl çalışıyor.
Öyle ise, insanlarda daima çalışmalı, üretmeli iş ve aş vermeli ve yatırım yapmalıdır. Allah’ın rızasına, Peygamber Efendimizin iltifatına nail olmalıdır.
Bakınız! Peygamberimiz (s.a.v) ne buyurmuştur:
“Bir millete hizmet edenler, o milletin efendileridir.”
Bu ruhu, bu şuuru ve bu dinamizmi taşıyan insanlara müjdeler olsun.
Allah’ın yardımı, ihsanı ve bereketi üzerinizde olsun.
Allah’ım! Çalışmalarımızı makbul eyle, günahlarımızı mağfiret eyle ve ticaretimizi bereketli eyle. Amin...

Yazarın Tüm Yazıları