Paylaş
Kocaoğlu’nun başkan adayı olacak kişilerle ilgili bir tarifte bulunuyor.
Siyasi tecrübeyi esas alıyor.
Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi gibi partinin önemli kurumlarında görev yapmış olmasını ya da Meclis üyeliği, belediye başkanlığı, il başkanlığı ya da milletvekilliği gibi görevlerde de bulunmuş olması gerektiğini söylüyor.
Elbette bu ideal bir tarif.
Ama söyler misiniz bu görevlerde bulunmuş, kaç kişi sayabiliriz?
Bütün partiler için bu geçerli.
Hep yazıyorum.
Bugünkü siyasi partilerin yapısı buna engel oluyor.
İnsanlar doğal akışıyla bu görevleri yapamıyor.
Hep bir ittirmeyle, hep bir destekle, hep bir ahbap çavuş ilişkisiyle bir yerlere geliyor.
Bence Türk demokrasisinin problemi de bu.
Siyasetin tabana yayılamaması...
***
Gelelim bu tarife...
Kocaoğlu isim vermiyor, tarif yapıyor.
Ama bu kriterlere uyan isimler aşağı yukarı belli.
Peki bu tarif CHP Genel Merkezi’ne uyuyor mu?
Ankara farklı düşünüyor olabilir elbette...
Bu kriterlerden birkaçını yeterli görüyor da olabilir.
Gerçek olan şu ki...
İzmir’deki seçim yarışı bir hayli çekişmeli geçecek.
O yüzden ilçelerle birlikte tüm listeyi merakla bekliyorum.
Bu projeyi destekliyorum
Körfez geçiş projesinin ÇED raporu iptal edildi.
Yani en başa dönüldü.
Türkiye’de ÇED süreçleri epeyce uzun sürüyor.
Şimdi bütün bu işlemler, hesap kitap, bürokrasi yeniden başlayacak.
Aslında proje iptal edilmedi, ÇED’in yeniden değerlendirilmesi kararı çıktı.
Ben en başından bu yana projenin İzmir’e faydalı olacağını düşünüyorum.
Giderek kalabalıklaşan ve trafik problemiyle boğuşan bir İzmir var.
Ve İzmir gibi ortasında körfez olan bir kentin alternatifleri de çok az.
O yüzden bir şekilde körfezden faydalanmanız gerekiyor.
Projeye itiraz edenler körfezde bir adanın sirkülasyonu bozacağını söylüyor.
Bir görüştür, saygı da duyuyorum.
Ama dünyada benzer projeler de var.
Bazılarında ada yapılmış, bazılarında ada yok.
Ama proje bir şekilde hayata geçmiş.
Ve kullananlar memnun.
Ben de diyorum ki...
Hemen itiraz etmeyin.
Bir bakalım, dünyadaki uygulamaları inceleyelim ve İzmir için en doğrusunu yapalım.
Körfez geçiş projesini ben destekliyorum.
Kış hafta sonları da İzmir
Birkaç haftadır İstanbullu arkadaşlarım hafta sonu için İzmir’e geliyor.
Tıpkı yaz hafta sonları gibi...
Bu hoşuma gidiyor.
Çünkü beni arayıp otel soruyor, restoran ismi danışıyorlar.
İzmir artık kışları da turist çeken bir kent olma yolunda...
Bunun anlamı şu...
Daha çok otel demek, daha çok restoran demek, daha çok hizmet ağırlıklı bir kent demek...
Bir de otoyolun bittiğini düşünün.
Bu hareketten çekinmeyin, korkmayın.
İzmir kalabalıklaşıyor diye düşünmeyin...
Bu İzmir’e yarar...
Çanakkale’den Fethiye’ye kadar
Gelenler hep Urla’ya, Alaçatı’ya gitmiyor.
Bakın son dönemde Foça yeniden yükseliyor.
Karabarun var ya Karaburun; herkesten duyuyorum.
Gümüldür’ü bir kenara yazın.
İyi birkaç oteli sayesinde çok popüler.
Hep söylüyorum.
Çanakkale’den Fethiye’ye kadar Ege’nin sahilleri insana müthiş alternatifler sunuyor.
Bu coşkuyu seviyorum
Pınar Karşıyaka, Gaziantep maçından sonra Mavişehir, Bostanlı cıvıl cıvıldı. Genci yaşlısı herkes atkılarını takmış sokaklarda dolaşıyordu. Mavişehir’deki AVM’lerde yüzlerce genç kahvesini yudumlarken takımlarının marşlarını söylüyordu.
Ben bu hareketliliği seviyorum.
Sporun sokağa yansıyan bu coşkusuna bayılıyorum.
İyi ki spor var, iyi ki bu sanat var.
Paylaş