IQ’nun Q’su İzmir’in aklı

Dünya artık dijital bir döneme girdi. Türkiye’nin önünde bu alanda fırsatlar olduğunu düşünüyorum.
Dünkü toplantının açılış konuşmasını Eski TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım yaptı.
Yıldırım, son ABD seyahatinde Silikon Vadisi’ni ziyaret ettiğini ve orada bulunan Türk gençleriyle bir araya geldiğini söyledi.
“Elbette içimde bir burukluk oldu, keşke bu gençlerimiz Türkiye’de olsalardı” dedi.
Ben de bu konuda bazen kendimi ikna etmek zorunda kalıyorum.
Sonra da “Türkiye bu imkanları sağlayıncaya kadar gençlerimiz orada staj yapıyor” diyerek kendimi avutuyorum.
Gerçekten de dijital dönüşümü gençlerimiz sayesinde yakalayabiliriz.
Ama Binali Yıldırım’ın verdiği örnekte olduğu gibi gençlerimize bu imkanları sağlamalıyız.
İzmir’in bu alandaki şansını da yüksek görüyorum.
Çünkü Silikon Vadisi’nin yatırım iklimini gerçekleştirebilecek Türkiye’de birkaç adres var.
Bana göre bunların başında İzmir geliyor.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener de aynı toplantıda İZQ projesinden bahsetti.
Binali Yıldırım “İzmir’i anladım, Q ne anlama geliyor” diye sorduğunda Özgener’in cevabı “IQ’nun Q’su” oldu.
İzmir ve IQ’nun Q’su birleştiğinde ortaya bir İzmir aklı çıkar ki; ben buna çok inanıyorum.
Binali Yıldırım İzmir’i iyi tanıyor ve dijitalleşme konusunda bu bölgenin fırsatlar sunduğunu iyi biliyor.
O yüzden bir dijital kümelenme yapmanın zamanı geldi de geçiyor.
Uzun yıllardır konuştuğumuz İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi’nin olduğu alan bunun için ideal bir yer.
Özel bir yasayla bu kimliği kazandırmak yine siyasetçilere kalıyor.

 
Karşıyaka’yı unutmayın

BİNALİ Yıldırım Alsancak ve Göztepe statlarını gezdi. Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’yla birlikte İzmir milletvekilleri de kendisine eşlik etti. Alsancak Stadı’nın 2021 Şubat’ına, Göztepe Stadı’nın da ligin ikinci yarısına yetişmesi bekleniyor. Ziyaretler sırasında gördüğüm herkese Karşıyaka stadını hatırlattım. Altay’ın, Göztepe’nin stadı olur da Karşıyaka’nın olmaz mı?
Olmalı...

 
Yazılımda fırsatlar var

BİNALİ Yıldırım’ın konuşmasında beğendiğim bir bölüm vardı.
Yıldırım dedi ki;
“Türkiye’nin 2018’de e-spor ihracatı 1 milyar 50 milyon oldu. Daha 5 sene öncesinde bu yazımlara ‘ürün mü değil mi?’ diye sorarlardı. Gümrük tarife komisyon numarası bile verilmiyordu. Hayali ihracat gibi görünüyordu. Bugün adını sanını bilmediğimiz genç beyinler 1 milyar 50 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiş.”
Adını sanını bilmediğimiz o gençlerin artmasını istiyoruz.

 
KİTVAK’ın yanındayız

UZUN yıllardır Buca Şirinyer Hipodromu’na gitmiyordum. Daha doğrusu hayatımda bir kere gitmiştim. İkinci kez de KİTVAK adına Türkiye Jokey Kulübü tarafından düzenlenen koşuya gittim. KİTVAK yani Kemik İliği Transplantasyon ve Onkoloji Merkezi Kurma ve Geliştirme Vakfı benim çok beğendiğim vakıfların başında geliyor. Binlerce aileye, çocuğumuza çare oldular. En zor dönemlerinde ailelere destek çıktılar. Ve binlerce çocuğumuza şans yarattılar. KİTVAK’ın her etkinliğinin yanındayım. KİTVAK yarışını “Secret Lover” adlı at kazandı. Ve yıllar sonra ben de vakıf sayesinde hipodroma gitmiş oldum.

 
Tarımsız olmaz

3. Ege Ekonomik Forum’da tarıma ayrı bir yer ayrılmıştı. Yıllarca tarıma yan gözle baktık. Ben ve benim gibi birçok yazar bu konuda uyarı yazıları yazdı. Sadece devleti değil bana göre özel sektör de tarımı ihmal etti. Oysa dijital devrim olsa da, akıllı cihazlar bizi yönetse de, sanayide çok önemli adımlar atılsa da tarımsız yine de olmayacağını söylemek isterim. Hollanda’nın küçücük toprağıyla harikalar yarattığı bir dönemde, Türkiye’nin çok daha iyisini yapması gerekmez mi?
O yüzden nasıl bir zirve yaparsak yapalım, aklımızdan tarımı çıkarmayalım.