İnsanlığa adanmış bir hayat

Bizler de gururlanıyoruz elbette...
Çünkü değişen hayatımızı yeniden normale döndürecek aşının formülünü bulduklarını ve yüzde 90’nın üzerinde başarı yakaladıklarını söylüyorlar.
Bu müthiş bir hikaye...
Şahin ve eşi ve elbette şirketleri BioNTech; Nobel dahil birçok ödülün sahibi olabilirler.
Medya günlerdir bunu konuşmasına rağmen, Şahin son derece mütevazi açıklamalar yapıyor.
Belli ki insanlığa adanmış bir hayat sözkonusu...
New York Times’ta okudum.
David Gelles yazmış.
İki yıl önce Şahin, Berlin’de bir konferansta bir tahminde bulunmuş. Bir oda dolusu bulaşıcı hastalık uzmanıyla konuşurken, şirketinin küresel bir pandemi durumunda hızla aşı geliştirmek için RNA teknolojisini kullanabileceğini söylemiş.
O zamanlar Dr. Şahin ve şirketi BioNTech, Avrupa biyoteknoloji girişimlerinin küçük dünyası dışında çok az biliniyordu. Dr. Şahin’in eşi Dr. Özlem Türeci ile birlikte kurduğu BioNTech, ağırlıklı olarak kanser tedavilerine odaklandı. Kovid-19 henüz mevcut değildi.
***
Şahin, salı günü bir röportajda “Bu kovid döneminin sonunun başlangıcı olabilir” diyor.
BioNTech, ocak ayında Dr. Şahin’in The Lancet tıp dergisinde, Çin’in bazı bölgelerinde hızla yayılan koronavirüsün patlayarak pandemiye dönüşeceğine ikna olan bir makaleyi okumasından sonra aşı üzerinde çalışmaya başladı. Almanya Mainz merkezli şirketteki bilim adamları tatilleri iptal ettiler ve Project Lightspeed dedikleri şey üzerinde çalışmaya başladılar.
Şahin, bir röportajında “Gezegende bunu bizim yapabileceğimiz kadar hızlı yapabilecek kapasiteye ve yeterliliğe sahip çok fazla şirket yok. Bu yüzden bunu yapmak bir fırsat değil, görev gibi geldi. Çünkü bir aşı geliştiren ilk kişiler arasında olabileceğimizi fark ettim” diye konuşuyor.
O yüzden hayat hep bir iddia üzerine kurguludur.

Bir Türk bir Yunan’ın
dünyaya aşı armağanı

BioNTech birkaç gelecek vaat eden aşı adayını belirledikten sonra Dr. Şahin şirketin pazara en iyi adayı getirmek için yardıma ihtiyaç duyacağı sonucuna vardı. BioNTech ve Pfizer, 2018’den beri grip aşısı üzerinde birlikte çalışıyorlardı, mart ayında bir koronavirüs aşısı üzerinde işbirliği yapmayı kabul ettiler.
Türk olan Dr. Şahin, Pfizer’in Yunan CEO’su Albert Bourla ile bir dostluk geliştirdi. İkili son röportajlarda bilim adamları ve göçmenler olarak ortak geçmişleri üzerinden bağlandıklarını söyledi.
55 yaşındaki Şahin, İskenderun’da doğdu. 4 yaşındayken babasını Köln’e taşındı. Doktor olmak isteyerek büyüdü ve Köln Üniversitesi’nde doktor oldu. 1993 yılında tümör hücrelerinde immünoterapi üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı üniversiteden doktora derecesi aldı.
Kariyerinin erken dönemlerinde Dr. Türeci ile tanıştı. BioNTech’in baş tıp sorumlusu olan 53 yaşında olan Dr. Türeci, İstanbul’dan göç etmiş bir Türk hekimin kızı olarak Almanya’da doğdu. Evlendikleri gün ikisi de törenin ardından laboratuvara döndü.
İkili başlangıçta, Dr. Şahin’in 1996 Nobel Tıp Ödülü’nü kazanan Rolf Zinkernagel’in laboratuvarında çalıştığı Zürih Üniversitesi de dahil olmak üzere araştırma ve öğretime odaklandı.
2001 yılında monoklonal antikorlar kullanarak kanseri tedavi etmek için ilaçlar geliştiren Ganymed İlaç’ı, birkaç yıl sonra, kanseri tedavi etmek için haberci RNA dahil olmak üzere daha geniş bir teknoloji yelpazesini kullanmak isteyen BioNTech’i kurdular.
Yerel bir gazete olan Wiesbaden Courier ile yaptığı röportajda Dr. Şahin, “Avrupa’nın en büyük ilaç şirketi kurmak istiyoruz” der.
BioNTech, salgından önce bile ivme kazanıyordu. Şirket yüz milyonlarca dolar topladı ve şu anda 1800’den fazla çalışanı var. Berlin’de, diğer Alman şehirlerinde ve Cambridge, Mass’ta ofisleri var. 2018’de Pfizer ile ortaklığına başladı. Bill & Melinda Gates Vakfı geçen yıl, HIV ve tüberkülozu tedavi etme çalışmalarını finanse etmek için 55 milyon dolar yatırım yaptı.
2016 yılında Ganymed’i 1.4 milyar dolara sattılar. Geçen yıl, BioNTech halka açıldı. Piyasa değeri 21 milyar doları geçerek çifti Almanya’nın en zenginleri arasında yaptı.
İki milyarder, genç kızlarıyla birlikte ofislerinin yakınında mütevazı bir dairede yaşıyor. Çalışmak için bisiklet sürüyorlar. Arabaları yok.
Pfizer’in CEO’su Bourla geçen ay yaptığı röportajda “Uğur çok, çok benzersiz biri. Sadece bilime önem veriyor. Ona yüzde 100 güveniyorum” diyor.
Bütün dünya ve bizler, Türkler gurur duymalıyız.