Hocaların hocasını kaybettik

Üniversiteye girdim; Güzel Sanatlar Fakültesi’ne...

Haberin Devamı

 

Özdemir Nutku hoca çağırıyor dediler.
Gittim; odasına girdim. Piposu elinde, önünde kahvesi, elinde kitabı...
Dedi ki...
“Ben Robert Kolej’liyim, sen Saint Joseph’liymişsin. Tanımak istedim seni. Neler yapmak istiyorsun, neler hayal ediyorsun” dedi.
Epey konuştuk. Türkiye’den, dünyadan, edebiyattan, Amerika’dan, Fransa’dan, tiyatrodan, sinemadan ve siyasetten...
Çıkarken Özdemir Hoca’ya dedim ki...
“Hocam benim hayalim gazeteci olmak... Ama Türkçe’yi en az sizin kadar iyi kullanmak, sözcüklere en az sizin kadar hakim olmak istiyorum.”
Açık konuşmamı sevdi; yıllarca bu sohbetleri yaptık.
Biliyorum; gazeteci değil, sanatın içinde kalmamı çok istedi hep...
Ben kendi hayalimi gerçekleştirdim; gazeteci oldum, gazeteci kaldım.
Ama sanattan hiç kopmadım.
Ne tiyatrodan, ne sinemadan, ne fotoğrafçılıktan, ne resimden, ne müzikten, ne de edebiyattan…
Gazeteci olarak sanat haberlerine hep ayrı bir yer verdim.
Özellikle yeni çıkan sanatçılara destek oldum.
Tiyatronun toplumun gelişmesinde, farkındalık yaratmasında önemli bir rolü olduğuna hep inandım.
Sinemanın öğretici, eğitici, teşvik edici özelliklerini hiç unutmadım.
Sanatın insanın ruhuna iyi geldiğini her gün hatırladım, hatırlattım.
Özdemir Nutku’nun hayata böyle bakmamda önemli bir rolü vardır.
Hocaların Hocası dün gözlerini yumdu, bu hayata veda etti.
Hocayı Pazar günü, 10 Kasım’da önce Konak Sabancı Kültür Merkezi’nde, sonra da Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde sonsuzluğa uğurlayacağız.
Hepimizin başı sağolsun...

Haberin Devamı

Hocaların hocasını kaybettik

 

O Özdemir Nutku’ydu

Özdemir Nutku’yu şöyle anlatırlardı.
“Tiyatrobilimci, yazar, eleştirmen, yönetmen, şair...”
66’sı telif, 61’i çeviri, 4’ü şiir, 16’sı oyun ve uyarlama, 2’si senaryo, l’i çocuk olmak üzere 150 kitabın kapağında imzası olan biriydi.
Sanat ve edebiyat dergilerinde 2 binin üzerinde araştırma, inceleme, eleştiri ve deneme yazmıştı.
Pazar Postası, Yenigün, Öncü, Vatan, Meydan, Hürgün, Milliyet, Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde de yayınlanmış sayısız makale...
ABD’nin Yale, Washington (Seattle), Chicago, Pittsburg, Northwestern, Minnesota, Southern California, UCLA, Carnegie Tech, North Carolina gibi birçok üniversitede dersler, konferanslar verdi, seminerler düzenledi; stüdyo ve atölye çalışmaları yönetti. Viyana Üniversitesi Tiyatro Enstitüsü’nde dersler verdi. Batı Sidney Üniversitesi’nde, Hartt School of Music and Performing Arts Connecticut’ta üst düzey oyunculuk dersleri de verdi.
İngilizce, Almanca, Latince, Osmanlıca bilir; okur, konuşur ve anlatırdı.
Hocaların hocası boşuna olmadı.
O Özdemir Nutku’ydu.

 

Haberin Devamı

İzmir’e nasıl gelmişti

Özdemir Nutku’nun İzmir’e gelişini birçok kez kendi ağzından dinledim. Şöyleydi.
Almanya’dan döndükten sonra Ankara Üniversitesi DTCF Dekanı Ordinaryus Profesör Ekrem Akurgal, “Sana ihtiyacımız var diyerek” hocayı çağırıyor. 76’da Nutku’yu bir konferans için İzmir’e davet ediyorlar. O zamanki Rektör Prof. Dr. Necati Akgün... Akgün diyor ki; “Güzel Sanatlar Fakültesi kuruyoruz. Bir tiyatro bölümü de açmak istiyoruz. Gelin başına geçin” diyor.
Nutku sonrasını bana şöyle anlatmıştı.
“Peki dedim. İzmir’e geldikten sonra beni hem senatör hem dekan yardımcısı yaptılar. Gerçekten de Tiyatro Bölümü’nü açtılar. Ancak sahnemiz yoktu. Biz de hocalar, öğrenciler beraber eğitimi 1 yıl dondurup işçisi, hocası, asistanı, öğrencisi hepimiz sahne yapımında çalıştık. Onun için ilk aldığımız öğrenciler 5 yıl okudular...”
Özdemir Nutku’nun İzmir’e büyük katkısı oldu. 9 Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi binlerce sanatçı yetiştirdi. Sinema endüstrisinin en önemli aktörleri İzmir’den çıkmıştır. Arkasında işte bu başarılı isimlerin rolü vardır.

 

Haberin Devamı

Sanatı halkı için yaptı

Özdemir Nutku’yla ilgili anım çok. Yazacak da çok şeyim var. Ama şunu söylemem lazım. Sanatı halk için yapan ve sanatı yaymak isteyen biriydi. Örnek mi? 1990 yılında kurduğu İzmir Şehir Tiyatroları’na Genel Sanat Yönetmeni olarak atandı. 1991 yılında, Türkiye’nin ilk “Kamyon Tiyatro”sunu yaptı ve gezici çocuk tiyatrosunu kurdu. Böylece tiyatroyu, tiyatroya hiç gitmemiş çocukların ayağına götürdü.
Yazdığı kitaplar, yönettiği oyunlar, aldığı ödüller hep akıllarda kalacak.
Özdemir Nutku unutulmayacak isimlerden biridir benim için.
Nurlar içinde yatsın...

Yazarın Tüm Yazıları