Paylaş
Cumhuriyetimiz, devletimiz, insanımız çok büyük bir tehlike atlatmış, çok daha net görülüyor.
Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaveri ve darbe soruşturması kapsamında tutuklanan Piyade Yarbay Levent Türkkan’ın ifadelerini okuyunca dehşete kapıldım.
“Cemaatte kesin bir şekilde gizlilik ve ketumiyet vardır. Herkes kendi abisini bilir, gider dersini yapar, namazını kılar, sohbetini yapar, kendi işiyle ilgili verilen görevleri yapar, fazlasını bilmez ve sormaz. Benim şahsi kanaatim 1990’lı yıllardan bu yana sınavla okullardan gelen ve orduya alınan subayların yüzde 60-70’i cemaatçidir.”
Yaver, bir önceki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’i yıllarca dinlemiş, devletin en gizli bilgilerinin başkalarına aktarılmasını sağlamış.
Düşünebiliyor musunuz?
Yıllardır PKK’yla, şimdilerde IŞİD belasıyla mücadele eden askerimizin içinde bulunduğu durumu...
Levent Türkkan; çok fakir bir ailenin çocuğu olduğunu, tek hayalinin subay olup bu kaderini değiştirmek olduğunu söylüyor.
Ey arkadaş; bu devlet sana her şeyi vermiş.
Hayalini gerçekleştirmişsin, yuvanı kurmuşsun, şerefli bir mesleğin üyesi olmuşsun.
Daha ne istersin...
Hakikaten çıkan her ayrıntı dehşet verici, her gelişme hepimizi hayretler içinde bırakıyor.
Vicdan sahibi olmayana insan bile denmez.
Düşünmüyorsan var mısın?
Hayatı boyunca kendine bile eyvallahı olmayan biri olarak bazı şeyleri anlayamıyorum. Yok abisine soracakmış, yok abisine göre hareket edecekmiş, yok abisinin emrini sorgusuz sualsiz yapacakmış. Arkadaş Allah sana niye akıl, fikir veriyor. Düşünmen için, sorgulaman için, doğruları bulman yanlışları ayırt etmen için, insanlık için güzel şeyler hayal etmen için...
“Düşünüyorum, öyleyse varım” sözünü boşuna mı söylemiş Fransız filozof Descartes...
Daha fazla demokrasi
Darbe girişimini tersine çeviren önemli ayrıntılar da var. En başta halkımızın çok net tavrı... Darbe istemediğini, demokrasiden yana bir tavrı olduğunu sokaklara çıkarak gösterdi. Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın kararlı tutumu, hükümetin görevde olması, bütün siyasi partilerin destek vermesi, Meclis’in açık tutulması çok kritikti.
Elbette medyanın da tavrı, güçlü mesajları ve açık duruşu çok ama çok önemliydi.
Demokrasi işte böyle bir şey...
Çarklar çalıştığında iyi ve güzel şeyler de oluyor.
Yaşadığımız bu kabus günlere rağmen geleceğe dönük umutlu olmamı sağlayan işte bu...
Daha fazla demokrasi, herkes için demokrasi...
Normalleşme
Herkes aynı şeyi söylüyor.
“Normalleşmeliyiz...”
Ama nasıl?
Her dakika başka bir ayrıntısı çıkan hain plana rağmen mi?
İçimizdeki onlarca, yüzlerce kuşkuya rağmen mi?
Güvensizliğin zirve yaptığı bir döneme rağmen mi?
Evet...
Hem de bu yüzden işte...
Normalleşmeli ve yolumuza bakmalıyız.
Çünkü büyük bir ülkeyiz ve demokrasiyi güçlendirirsek düşündüğümüzden daha da güçlüyüz.
Paylaş