Hayat normal akışında akmaya başladı

Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar pasaport girişlerinde uzun kuyruklar oluşur, sanki işler ağırdan alınırdı.
Ya da bize öyle geliyordu.
Galiba bu vize meselesi epey yumuşadı, tam istediğimiz gibi değil, ama eskiye göre de işlemler daha hızlı yapılır hale geldi.
Bürokrasi hala çok, istenen belgelerin neye yarayacağını da tam anlamış değiliz.
Öyle görünüyor ki, Türkiye böyle gittikçe, Avrupa’daki ekonomik kriz derinleştikçe, siyasilerin Türkiye üzerinden rant elde etme hevesleri azaldıkça vize konusu da kendiliğinden halledilecek.
Hatta Yunanistan’da başlayıp dünyaya sıçrayan şimdi de İtalya’yı korkutan ekonomik sorunlar, söylendiği gibi daha geniş coğrafyalara yayılırsa bir sabah “Vize kaldırıldı” diye anons edilirse hiç şaşırmayın.

***

En son Çeşme’nin karşı kıyısı Sakız’a gittiğimde, girişte bizleri Türkçe pankartlar ve stantlar karşıladı.
İçlerine Türkçe broşürler konmuş, bir ada rehberi hazırlanmıştı.
Gezilecek yerler, restoranlar, kafeler, plajlar tek tek yazıldığı gibi ev kiralamak isteyenlere de alternatif yollar öneriliyordu.
Hatta Yunanca ve Türkçe hazırlanan bir Sakız Gazetesi de vardı.
Bunlar bizleri şaşırtıyor, oysa olması ve yapılması gerekenlerdi inanın...
İşin içine siyaset girince, buna politikacıların egoları da eklenince birbirine bu kadar yakın halk ve coğrafyalar yıllarca işte bu kadar uzak kaldı.
Şimdi her şey normalleşiyor.
Evet, arkasında ekonomik kriz var, başka nedenler var.
Ama ne olursa olsun; iki kıyı daha iyi ilişkiler kuruyor.
Bundan faydalanacak olan da Türk ve Yunan halklarından başkası değil.

İşler tersine döndü

YAZIN ortasında, 8 Temmuz’da Hürriyet Ege’de bir ilan herkes gibi benim de ilgimi çekmişti. İlan karşı kıyıdan, bu sefer Bodrum’a yakın bir adadan verilmişti, Leros’tan...
İlan metni şöyleydi:
“Psaropoula Tavernası Apostolis Leros... Nefis lezzetler için karşı kıyıya bekleriz...”
Leros’un bu ünlü restoranı Türk müşterileri için ilan vermişti.
Taverna çok ilgi gördü, ilan amacına ulaşmıştı.
Leros’lular ekonomik krizi Türk müşterileri sayesinde biraz daha rahat geçirmişti.
Bu yaz Leros’a gidemedim, ama gelecek yıl gidip Psaropoula Tavernası’nda mutlaka gidip yemek yiyip, sahibiyle sohbet edeceğim.
Benzer bir ilan geçenlerde yine Hürriyet Ege’de çıktı.
Bu sefer tam sayfa...
Yine bir davet ilanı...
Bu sefer Sakızlı kardeşlerimiz Egelileri bekliyor, hem de Kurban Bayramı’nda...
İlanda restoranlar da var, kafeler de oteller de araç kiralama şirketleri de...
Satılık evler de...
Ege Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akdurak, ilginç bir şey söylüyor:
“İzmirli kurumlar olarak aynı girişimde bizde bulunduk. İzmir’i tanıtıcı, rehber niteliğinde ilanlar vermek istedik. Ancak, Sakız Ticaret Odası buna engel oldu. Oradaki gazetelerde ilanlarımızın çıkmasını istemedi. Bu anlamda orada daha kapalı bir yapı var. Onu aşamadık...”
O yüzden işler tersine döndü diyoruz.
Neyin, nasıl olduğu değil, Türkiye’nin giderek konuşulan bir ülke olması daha önemli...

Teşekkürler Erdoğan Tözge

SON dönemde birçok kişi Türk – Yunan ilişkilerinin daha iyi olması gerektiğini söylüyor. Bunun için büyük çaba sarf ediyor. Doğrusu da bu... Bu kadar yakın olup da yıllarca bu kadar uzak kalan iki ülke var mı? Son dönemde ticaret hacmi artsa da hala rakamlar çok düşük seviyelerde... Bunun da artması gerekiyor, turizm hareketinin de...
Bunları yazınca son yıllarda bu iş için büyük çaba harcayan Erdoğan Tözge’yi hatırlamadan edemedim.
Erdoğan Tözge, birkaç yıl önce bir turizm şirketi kurdu. Adını “Ekselans Turizm” koydu. Kendisine yakışan bir isimdi elbette... Bir açılış kokteyli verdi, o günkü konuşmasını unutmuyorum. Demişti ki:
“Yıllarımı İzmir’in, Ege’nin, Türkiye’nin gelişmesi için harcadım. Başarılı oldum, farklı alanlarda büyük projelere imza attım. Şimdi farklı bir sektörde ve kendime edindiğim misyonla hareket edeceğim. Kurduğumuz turizm şirketi önce yakın komşularımızla iş yapacak. Önce Yunanlı kardeşlerimizle, sonra Balkanlarla, sonra Avrupa’yla, sonra dünyayla...”
Çok doğruydu.
Avrupa’ya tur yapan çok şirket vardı, ama tematik işler yapan azdı.
Erdoğan Tözge, işte bunu yapmak istiyordu.
Atina’ya, adalara turlar başladı. Sonra Yunanistan’dan Türkiye’ye turistler getirildi.
Çok önemli gruplarda Tözge, bizzat yer aldı.
Her gittiğinde o bölgenin yöneticileriyle, fikir önderleriyle bir araya geldi.
Erdoğan abi, müthiş bir adamdır.
Hem dost, hem idealist, hem misyoner gibi çalışan biridir.
Bu konuda da başarılı oldu.
Takip ediyorum, şimdi Balkanlar’da da epeyce işler yapmaya başladılar.
Şimdi oraları didik didik ediliyor.
Teşekkürler Erdoğan Tözge...
İyi başlangıçlar için yaşın, zamanın, yerin çok önemli olmadığını gösterdiğin için...