Gençlerimizin hayallerine ortak olalım

MEDİCAL Park İzmir Hastanesi ve Mövenpick Hotel İzmir’in yıl boyunca devam eden bir etkinliği var; adı “kent söyleşileri...”

Haberin Devamı


Mümkün olduğunca kaçırmamaya çalışıyorum.
Çünkü farklı alanlarda işinin uzmanları geliyor ve çok keyifli sohbetler oluyor.
Onlardan bir tanesine geçen akşam katıldım.
Bu sefer üç rektör konuk oldu.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ve Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman “Yeni Nesil Üniversite” kavramını tartıştı.
Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de konuklar arasındaydı.
Uzun yıllar Ege Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nde dersler verdim. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin kuruluşunda danışma kurulu üyesiydim. Hala arada gidip dersler veriyorum.
Yani akademi dünyasına yabancı değilim.
Üstelik 30’dan fazla üyesi olduğum dernek ve vakıflardaki görevlerimde pasif olmayı, son yıllarda sadece eğitim kurumlarında aktif olmayı tercih ediyorum.
Örneğin Orion Vakfı’nın Mütevelli Heyeti’nde, yönetim kurulunda çalışıyorum.
Arta kalan zamanlarımda mezunu olduğum Saint Joseph, Tevfik Fikret okullarına katkıda bulunuyorum.
Piri Reis Okulları’nda evrensel değerlerle öğrencilerimizin yetişmeleri için elimden geleni yapıyorum.
Sadece okullardan gelen konuşma taleplerini kabul ediyor ve boş kalan zamanlarımı çocuklarımızla, gençlerimizle geçirmeye çalışıyorum.
Ve çok mutlu oluyorum.
Daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir dünya istiyorsak; hepimizin eğitim kurumlarına destek vermemiz, mümkünse aktif görev almamız gerekir.
Rektörlerimiz konuşurken, bir kez daha anladım ki; siyasetin artık günlük hayatımızdan biraz çekilip, gündemin önceliklerini değiştirmemiz lazım.
Çünkü öyle örnekler verdiler ki; “Biz niye yapmayalım” diye düşündüm.
Yapabiliriz...
Gençlerimize her zaman inanıyorum.
Yeter ki onları dinleyelim, yeter ki onların hayallerine ortak olalım.

Haberin Devamı

Gençlerimizin hayallerine ortak olalım


Dijital göçmenler gitti
dijital yerliler geldi

YAŞAR Üniversitesi’nin Rektörü Cemali Dinçer bir OECD raporundan bahsetti. “Yeni bin yılın öğrencilerini” anlatan bir rapor.
Merak edip biraz okudum.
Bu konuyu zaman zaman işleyeceğim.
İşte bugün için aldığım bazı notlar...
* “Yeni Binyılın Öğrencisi” ni anlatırken şöyle bir kavramdan da bahsediyorlar. “Dijital yerliler...” Bunu ortaya atan; Prensky...
* Prensky, dijital teknolojileri hayatında kullanmaktan uzak duran önceki nesildekileri ise dijital göçmenler olarak yorumluyor.
* Bu nesil dijital teknolojilerle büyüyen ilk nesil olma özelliği taşıyor. Bilgisayar oyunları, e-postalar, internet, cep telefonları onların hayatlarının yaşamsal bir parçası durumunda.
* Dijital yerliler; düşünme ve bilgi işleme süreçleriyle farklılar. Bu deneyimler farklı beyin yapılarının oluşmasına neden oluyor. Dolayısıyla bu çocukların düşünme modellerinin önceki nesillerden farklı olduğu da kesin.
İşte soru şu...
Dijital göçmen görünümünde olan üniversitelerimiz dijital yerliler için ne yapıyor?
Sizce...

Haberin Devamı


Yeni nesil çok farklı

YENİ bin yılın öğrencilerinin öğrenme tercihi ve tekniği nasılmış merak ediyor musunuz?
1. Anlık hız; oyun hızı... Bu nesildeki çocuklar dijital ortamdan edindikleri hızı ve tepki alışkanlıkları gerçek dünyaya da taşıyor.
2. Paralel, eşzamanlı işlemler... Müzik dinleme, ders çalışma, arkadaşlarıyla chat yapma, televizyon seyretme gibi eylemlerden birden fazlasını aynı anda yapabiliyor.
3. Grafikler öncelikli... Önceki nesillerin kullandığı resimsiz, düz metinlerden oluşan kitaplar ve gazeteler bu nesle çekici gelmiyor. Grafiksiz bir bilgiyi kabul etmiyorlar.
4. Rastgele erişim... Bir metni baştan sona okumak yerine metin içerisinde serbestçe geziniyorlar.
5. Bağlanabilirlik... İnternet üzerinden sosyal ağlara üye olmayı, arkadaşlarıyla sürekli elektronik ortamlarda haberleşmeyi tercih ediyorlar.
6. Aktiflik... Kendilerini pasifleştiren öğretimsel uygulamalara tahammül edemiyorlar; tam tersine aktif şekilde yaparak yaşayarak öğrenmeyi tercih ediyorlar.
7. Oyun... Bilgisayarları sadece araç olarak kullanmıyorlar. Eğitim ortamlarında oyun oynayarak, eğlenerek öğrenmeyi tercih ediyorlar.
8. Anında karşılığını istemek... Beklemeye tahammül edemiyorlar.
9. Fantezi... Kurguları ciddiye alıyorlar, hayal kurup hayata geçiriyorlar.
10. Teknolojiyle arkadaş... Teknolojiyi düşman ve korkutucu olarak değil, bir arkadaş olarak görüyorlar.
Soru şu...
Bizler, büyükler, öğretmenler, işverenler bu gençlerin isteklerine cevap vermeye hazır mıyız?

Haberin Devamı


Babalar günü kutlu olsun

DÜNYA bir yana anne, babalarımız bir yana...
Babalar Günü kutlu olsun.
İyi ki varlar.
Aramızdan ayrılıp sonsuzluğa uğurladıklarımız da nurlar içinde yatsınlar.

Yazarın Tüm Yazıları