Paylaş
Haziran’da çok hoşuma giden bir olaya tanıklık ettim.
Yer Alaçatı...
Alaçatı’nın o dar sokaklarında başlayan ve burada bir mutluluğa dönüşen bir aşk hikayesi...
Bu hikayeye tanıklık eden kişi de Kurabiye Otel’in sahibi Perihan Akbulut...
Size biraz Perihan’ı anlatayım.
Alaçatı’yı ilk keşfedenlerden biridir Perihan Akbulut...
Yarı zaman İstanbul, yarı zaman İzmirli’dir.
Son yıllarda daha çok Alaçatılı’dır.
Hacımemiş son yıllarda popüler olan bir yerlerden, Kurabiye de Hacımemiş’in en sonundadır.
Meşhur Dutlu Kahve’yi biraz geçince, Kurabiye Oteli görürsünüz.
Birçok Alaçatı oteli gibi Kurabiye’nin odaları da kendine özgüdür.
Ve benim en keyif aldığım mekanlardan biridir.
***
Hikaye şöyle başlıyor...
Üç yıl önce bir Amerikalı çift rezervasyon yaptırıyor.
İki genç, geldiklerinde Perihan ve Akbulut Ailesi’nin tek kızları Ece ile tanışıyor.
Onlar Perihan’ları, Perihan’lar onları çok seviyor.
Adeta üç kardeş gibi oluyorlar.
Ece, onları görmek için, onlar Ece’yi ve Akbulut Ailesi’ne görmek için özel olarak NewYork’a, İstanbul’a, Alaçatı’ya gelip gidiyorlar.
Tabii, herkes giderek büyüyen bu aşka tanıklık ediyor.
Ve bundan bir yıl kadar önce telefon çalıyor.
New York’ta bir akşam yemeğinde Feliks Richter, Sophie İsherwood’a evlilik teklifi ediyor ve anında Akbulut’ları arıyor.
Ve diyorlar ki...
“Düğünümüzü siz yapın, siz bizim ailemiz oldunuz...”
***
Perihan durur mu?
Hemen kolları sıvıyor, programı en ince ayrıntısına kadar yapıyor.
Ve Feliks’i arıyor...
“Biz tamamız, bekliyoruz...”
8 Haziran gecesi Alaçatı’ya Amerika’nın değişik yerlerinden tam 100 kişi geliyor.
Bazıları 4 gün, bazıları da bir haftadan fazla Alaçatı’da kalmışlar.
Konuklar Kurabiye Otel dışında, Alavya ve Taş Otel dışında küçük butik otellere dağılmışlar.
Tabii, gelenler çok mutlu olmuş.
Alaçatı herkesi büyülemiş, İzmir’i çok beğenmişler.
Turizmin bu kadar sıkıntılı geçtiği bir yılda böyle hikayeleri özellikle yazıyorum.
Çünkü, bu öyküler Türkiye’nin, İzmir’in tanıtımı için bulunmaz fırsat...
***
Damat ve gelin Amerika’nın en prestijli, en çok ödül alan reklam ajanslarında önemli görevleri olan bir çift...
Feliks Richter ve Sophie İsherwood, gerçek bir Türk dostu...
Ve artık onların yakınları da birer Türkiye fanatiği olmuşlar.
***
Perihan Akbulut, düğün akışını şöyle anlattı...
“Bu çocukları kendi çocuklarımız gibi hissettiğimiz için Dutlu Kahve’ye çok yakın kendimize ait 180 yıllık taş evimizi onlara tahsis ettik. Düğün günü öğleden sonra evden telli duvaklı, yürüyerek Kurabiye Otel’e geldiler. Bu arada, Amerikalı misafirler kokteyl alanında, gelin ile damadı bekleyip kapıda karşıladı. Konuşmalar yapıldı, seremoniler gerçekleştirilip, nikah kıyıldı. Nikah bittiği anda davul zurna içeri girdi ve coşku içinde konuklara ‘Hadi gidiyoruz’ anonsu yapıldı. Kapıda bizi bekleyen süslü eşeğimize gelinimizi bindirip, damat eşeği çekerek davul zurna eşliğinde iki arka sokağımızda olan Limon Bahçesi’ne gittik.
Orada DJ bizi karşıladı. Yemekler yendi. Tam biterken bu kez, İzmir’den ayarladığımız Balkan Orkestrası canlı müzik yapmak üzere düğün alanına girdi. Ondan sonrası vur patlasın, çal oynasın...”
***
Fotoğrafları gördüm...
Konukların mutluluğu yüzlerinden okunuyordu.
Hikayeyi dinleyince ben de çok mutlu oldum.
Alaçatı, müthiş bir aşk öyküsüne ev sahipliği yaptı.
Her evli çift gibi ömür boyu mutlu olsunlar.
Paylaş