Galiba bu sefer başardık

Haberin Devamı

“Neyi...” diye soracaksınız.
Bir önceki EXPO yarışında “Milano medyayı takip etti, bizim yaptıklarımızı izledi ve stratejilerini buna göre yaptı” dedik ya...
“Bu sefer bu hataya düşmeyeceğiz. Sır vermeyeceğiz” dedik ya...
Hatta “İç kamuoyundan daha çok dış kamuoyu bizi ilgilendiriyor” diye de ilave ettik ya...
Bunun için bırakın Türkiye genelini; İzmirlilerin heyecanını da sırf rakiplerimiz bundan yararlanıyor diye azaltmayı göze aldık ya...
İşte ondan bahsediyorum.
Başardık...
Yakın bir geçmişte İzmir’in EXPO adaylığı diye bir şey vardı.
Ama çıkın sokağa, sorun vatandaşa...
Ne tarihini bilecek, ne rakipleri, ne de bizim ne yaptığımızı...
Gerçekten başardık...
O heyecanı çok gördük...

***

İster komisyon kur ister okulunu aç empati yapmadıkça

AK Parti İzmir İl Başkanlığı “sosyal medya komisyonu” kurdu.
CHP de “siyaset okulunda” sosyal medyayla ilgili eğitimler veriliyor.
MHP’de bir komisyon ya da okul yok, ama MHP’liler sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorlar.
Çok merak ediyorum; o komisyonda biri çıkıp da “ODTÜ’lüler orantısız mizah kullanmış” diyor mu?
O siyaset okulunda biri çıkıp da; “Ya bu çapulcular sadece hükümete değil, bize de bir şeyler söylüyor galiba” diyor mu?
Kurumsal değil de, bireysel birer sosyal medya kullanıcısı olan AK Partililer, CHP’liler, MHP’liler, BDP’liler ya da diğer siyasi partilerin temsilcileri, “Bu kadar yıldır siyaset yapıyoruz; bu gençler kadar yaratıcı, farklı niye olamıyoruz” diye düşünüyorlar mı acaba?
Gerçekten çok merak ediyorum.
Ancak o zaman işte o komisyonların, o okulların bir anlamı olur.

***

Haberin Devamı

 
“LGBT...”

Yani
“Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel...”
İstanbul’da düzenlenen büyük yürüyüşe 50 bin kişinin katıldığı söyleniyor, İzmir’deki fotoğraflara bakıyorum; Kıbrıs Şehitleri’ni neredeyse kaplayan bir kalabalık var.
Fotoğraflar yanıltmıyorsa 10 bin kişi de İzmir’de yürümüş.
Düne kadar yan yana gelmeyen, gelmekten çekinen, geldiğinde kavga eden, tartışan insanlar bir araya geliyor; bu sefer bir uzlaşma sağlanıyorsa, insanlar kendilerini ifade etmenin yöntemi olarak bağımsız olmayı ilk şart kabul ediyorsa...
Siyasilerin bu fotoğraflardan, bu görüntülerden, bu yaşananlardan büyük dersler çıkarmaları gerekir.
Hem de büyük dersler...

***

Haberin Devamı

Kentsel dönüşüm kamuda da yapılsa

Hep “Şu kamu binaları daha estetik olsa” diye düşünürüm.
Nedense bana çok soğuk, çok cansız gelir.
Gri dış cephe; kasvetli iç mekanlar...
Çalışılan ortamların çok önemli etkisi var.
Dış cephe soğuk, iç mekanlar kasvetli olunca; kamunun da sevimli gözükmesi çok kolay değil.
Gerçi bu bize özgü bir şey değil elbette...
Son dönemde aslında iyi örnekler yok değil, ama kentsel dönüşüm biraz da şu kamu binalarına yapılsa...
En azından yeni tasarlanan yapılar o kentlere yakışır olsa...

***


Teknik biri değilim ama

Gezi Parkı bir örnek oldu. Türkiye’nin birçok yerinden benzer çevreci itirazlar gelmeye başladı. Geçenlerde Mavişehirlilerin kıyı şeridinde yapılması planlanan alışveriş merkeziyle ilgili itirazlarını yazmıştık. Mavişehirliler mutlu değil; ama itiraz ettikleri asıl ayrıntı projenin en başında verilen sözlerin tutulmaması...
İtirazlar, Gezi olaylarıyla birleşince ilgili kamu bürokratları da “Mavişehir’de yoğunluk yok” şeklinde açıklamalar yaptılar.
Teknik biri değilim, şehir plancısı değilim, mimar değilim.
Ama çıplak bir gözle, vatandaş Deniz olarak baktığımda bu bölgede yoğunluğun son yıllarda birkaç katına çıktığını görebiliyorum.
Elbette buralarda oturmanın bir bedeli var.
Yoğunluk olacak, alışveriş merkezleri olacak, marinalar olacak. Hiçbirine itirazım yok.
Hatta bu açıdan İzmir’i eksik de görüyorum.
Ancak bu kadar itiraz varken, bu kadar öneri varken, bunları yok saymayı da anlamıyorum.
İnsanlar mutsuz olacaksa, o bölgede oturanların itirazı varsa, bu sese kim kulak verecek?

Yazarın Tüm Yazıları