Fethiye’den umutlu ayrıldım

Çünkü geçen haftayı biraz Ege’nin sahillerinde geçirdim.

Belediye başkanlarıyla, oda temsilcileriyle, turizmcilerle bir araya geldim.
Ve söylemeliyim ki, biraz moralli İzmir’e döndüm.
Geçen yıl turizmde istediklerimiz olmadı.
Elbette bunun nedenleri var.
15 Temmuz gecesi Türkiye büyük bir badireyi atlattı, sonrasındaki terör olayları turizmi çok olumsuz etkiledi.
2017 geçen yılın tam telafisi olmasa da, yaraların sarılacağı bir sene olarak görülmeli.

***

Fethiye Otelciler Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Biçer ve Mustafa Argın moralimi düzelten şeyler anlattılar.
Argın’ın yönetici olduğu oteller marttan bu yana doluymuş.
Örneğin Hotel Unique’te kalmak istedim, hafta içi olmasına rağmen tek bir oda bile yoktu.
Ve güzel olan, eylüle kadar doluluk oranları yüzde 100’lere yakındı.
Geçen yıl turizmcilerimiz biraz da zorunluluktan dolayı iç turizme eğildiler.
Doğrusu da buydu.
Belki de yıllarca yerli turist ihmal edilmişti.
İç turizmden herkes mutlu ve umutlu...

***

Ama ben yetmez diyorum.
Çünkü bizi asıl bir yerlere taşıyacak, hedefleri büyütecek olan şey yabancı ve katma değeri yüksek olan turların yeniden olması.
Anlattılar.
Dünyanın en önemli patronları Fethiye ve çevresini bir dönem tek adres yapmışlardı.
Holywood yıldızları, ünlü şirketlerin CEO’ları sosyal medya hesaplarından Fethiye’nin o güzel koylarını paylaşıyorlardı.
Bu Türkiye’nin tanıtımı açısından çok önemli.
Bunun eksikliğini turizmciler çok hissediyor.
Fethiye’den moralli ayrıldım.
Daha doğrusu umutlu ayrıldım.
En azından eksiklerimizi ve yapılması gerekenleri herkes daha iyi biliyor.

Bodrum’a 4 saatte hiç gitmemiştim

DEDİM ya, bu hafta biraz yollardaydım.
Bir haberim de Bodrum’dan...
Cuma tatil olunca, bunu fırsat bilenler Ege’nin kıyılarına akın etti.
Bunca yıldır Bodrum’a gider gelirim, 4 saatte gittiğimi hiç hatırlamıyorum.
Milas’ı 1 saatte geçemedim.
Trafik lambalarının olduğu bölgelerde uzun kuyruklar vardı.
Ve 4 saatte ancak gideceğimiz yere ulaştık.
Bodrumlu turizmciler iç turizmden çok umutlular.
Ama bu yıl yabancı turistte de hareket bekliyorlar.
Bu da iyi haber...

Turizmde gastronomiyi öne çıkaralım

BODRUM’da çok güzel bir geceye katıldım.
Gecenin mimarı Food and Travel dergisinin genel yayın yönetmeni Ebru Erke, Nikki Beach Bodrum’un Genel Müdürü Murat Deniz ve San Pellegrino’nun Türkiye yöneticileriydi.
Ebru Erke gurme seyahat kavramını öne çıkaran isimlerden.
Bu seyahatlerde o bölgenin hem yemek kültürü anlatılıyor, hem de tadılıyor.
Gastroweekend’lerin mottosu “Tatları keşfedin, keşfin tadına varın” oluyor.
İlk durak minicik bir sahil kasabası olan Selimiye olmuş.
2016 Mayıs ayında ünlü şef Rudolf Van Nunen ile birlikte Kore’den Hindistan’a dünyanın her yerinden toplanan malzemelerle harika bir sofra kurmuşlar.
İkinci lokasyon sonbahar mevsiminin ruhuna uygun Kapadokya olmuş. Kapadokya’nın şefi W Hotel Bangkok’taki The House on Sathorn’un başındaki isim Fatih Tutak olmuş. Fatih’in başındaki restoran Asya’nın en iyi 50’si arasında 36’ncı sırada şu anda...
Son durak ise Bodrum Nikki Resort Hotel oldu. 3’üncü Gastro Weekend’in konuk şefleri İstanbul Kadıköy’deki Basta adlı dükkanlarında gurme sokak yemeği kavramını ilk uygulayan şefler Kaan Sakarya ve Derin Arıbaş oldu. Elbette Ege’nin nimetleri sonuna kadar kullanıldı.
Kaar ve Derin sabahın ilk saatlerinde pazara gittiler ve o günün malzemesine göre bir menü hazırladılar.
Bu gastro günlerinin temel bir felsefesi var.
Dünyanın birçok yerinden özel malzemeler, baharatlar geliyor ama malzemelerin mutlaka lokal olması isteniyor.
Örneğin Kastamonu’dan gelen fermente siyah sarımsak, Vietnam’dan gelen lotus çayı özü, Sakız Adası’ndan gelen badem şurubu Ege’nin otlarıyla, sebzeleriyle tabaklarda buluştu.
Şefler mutfaktayken Nikki Hotel’in mutfak ekibi de yardımcıydı.
Bunlar şundan önemli...
Turizmi çeşitlendirmemiz lazım.
Ve gastronomi en büyük kozlarımızdan biri...
Hele Ege’nin o doğal ürünleri, malzemeleriyle gelen turistleri unutamayacakları bir tatil sunabiliriz.
Bu açıdan Türkiye’yi bir cennet olarak görüyorum.

Bizim tesisler rakiplerimizde yok

GEÇEN yılın en popüler yerlerinden biri Nikki Beach Bodrum’du. Bu sene de öyle olacak gibi gözüküyor.
Şef Mehmet Soykan duruyor. İstanbul Zuma’dan transfer edilen sushi şefi Batuhan Bardakçı da kadroya dahil olmuş.
Türkiye gerçekten güzel bir ülke...
Ve bizim tesislerimiz yeni ve rakiplerimize göre daha modern, turiste daha fazla alternatif sunuyor.
Kıymetini bilelim.
Ama iyi de anlatmaya bakalım.