Paylaş
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla Fuar’da buluştuk. Başkan da, ben de Fuar’ı seviyoruz. Biraz yürüdük, sohbet ettik, günlük siyasetten uzak daha çok kenti konuşarak birkaç saat geçirdik.
Aziz Başkan’ın önemsediği konuları biliyorum.
Bunların başında Körfez geliyor.
Başkan koltuğuna oturduğu ilk haftayla ilk demeçlerini hatırlıyorum.
“Yüzülebilir bir Körfez sözü veriyorum” demişti.
Aslında bu, Ahmet Piriştina’nın seçim bildirgesinde de vardı.
Nitekim Aziz Kocaoğlu, ilk döneminde Piriştina’nın bildirgesini kendi bildirgesi gibi kabul etti ve devam eden projelerin çoğunu hayata geçirdi.
Körfez, Aziz Kocaoğlu’nun olmazsa olmazı...
Ben de kendisi gibi düşünüyorum.
İzmir Körfezi’nin rengi değiştiği yıllarda hem İzmirliler denizden uzaklaştı, hem de İzmir ekonomisi garip bir durgunluğa girdi.
Körfez kendine geldikçe, hayat yeniden canlandıkça İzmir de hareketlenmeye başladı.
Sizi bilmem ama ben her İstanbul’a gittiğimde, “İzmir’de güzel şeyler oluyor” yorumunu duyuyorum.
Buna seviniyorum çünkü İzmir her şeyin en güzeline layık.
Başkan’la seçimden sonra da birkaç kere konuşmuştum ancak bu sefer daha dingin ve rahat gördüm. Çünkü İzmir’de sanki genel değil, yerel seçim havasında bir rüzgar esti.
“Beni topa sokmayın” dese de, eleştiriler genellikle belediye hizmetleri üzerinden olunca ister istemez Kocaoğlu da, bu süreçte en fazla konuşan isimlerden biri oldu.
Başkan’ın yaz gündemini konuştuk ve yaz sonrasındaki masasındaki dosyaları öğrendik.
Röportajda okuyacaksınız ama bazı konuları dikkatinize sunmak isterim.
* Körfez Tüp Geçit Projesi’ni kesinlikle destekliyor. Hatta “İlk öneriyi yapan benim...” diyor. 2005’te Ulaştırma Bakanı olan Binali Yıldırım’ın da bu konuyu bildiğini söylüyor. Ama bakanlığın hazırladığı projeyle kendi önerdiği arasında bazı farklı ayrıntılar bulunuyor.
* ÇED konusunda İzmir’e haksızlık yapıldığını düşünüyor. “Bizimkisi ÇED ise verilen nedir” diye de bir gönderme yapıyor.
* Aziz Başkan sonbaharla birlikte kentte bazı düzenlemelere gitmek istiyor. Bunların başında otoparklar geliyor. Mevcut yeraltı otoparklarında doluluğu artıracak, abonelik sistemini genişletecek ve öncelikli olarak Alsancak’ta yeni yeraltı otoparkları yapacak. Projeler bitmek üzere... Başkan birkaç saatlik otopark dışında kent merkezinde otopark dışında araç olmasın istiyor. Ben de destekliyorum.
* Tramvayın güzergahıyla ilgili bazı değişiklikler olabilir. “İzmirliler nasıl istiyorsa öyle yapacağız. Alternatiflerimiz var” diyor Kocaoğlu... Karşıyaka’da sorun yok. İzmir’in güneyi için de daha iyi çözümler için çalışılıyor.
* Özellikle seçim döneminde Kocaoğlu’nun dile getirdiği Alsancak Garı’nın önünün yerin altına alınmasıyla ilgili proje de son aşamaya gelmiş. Sonbaharda ihaleye çıkabilir hale getiriliyor. İzmir’in en önemli sıkıntılarından biri hallolmuş olacak. Bana göre garın önü İzmir’in en güzel meydanı haline gelecek.
Özetle...
Başkan Kocaoğlu diyor ki...
“Seçimler bitti, şimdi daha çok çalışma zamanı... Herkes rozetlerini bıraksın, kenti için, Türkiye için çalışsın. İzmir siyasette hep güzel örnekler verdi, vermeye de devam edecek...”
Erken seçim istemeyenlerin başında Kocaoğlu geliyor. Çünkü istese de istemese de, seçim genel de, yerel de olsa gözler Kocaoğlu’nda, sözler de Kocaoğlu üzerinden dönüyor.
Burcu TANER
İki katlı yeraltı otoparklar dönemi
“Hayalim” dediği vizyon projesi “Yüzülebilir Körfez” için 15 Mayıs 2013’ten bu yana ÇED izni bekleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuyla ilgili Hürriyet’e çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Hiçbir yerden normal prosedürlerin ötesinde bir beklentisinin olmadığını vurgulayan Kocaoğlu, “Eğer bizim ÇED bu kadar uzun sürüp, ince elenip sık dokunuyorsa, diğer ÇED’ler nasıl çıkıyor? Onu bir defa sorgulamak lazım” dedi. Kocaoğlu gündeme, İzmir’e yönelik sorularımızı yanıtladı.
LİMANIMIZ BÜYÜMESİN Mİ?
Bazı ÇED izinlerinin “mümkün olan süre ve normal prosedürün de üstünde hızlandırılarak” çıkabildiğine işaret eden Kocaoğlu, “Bizimki çıkmadı. Bu süreci hep iyi niyet umuduyla değerlendirmiştim, ancak şimdi değerlendiremiyorum. Körfez’in yeniden eski misyonuna kavuşmasını, liman için derinleştirme yapılarak eski aktivitesine dönmesini istiyoruz. İzmir’in ticari faaliyetinin artmasını istediğimiz için Devlet Demir Yolları’yla beraber bu işe başladık” diye konuştu. Bu konuda aynı fikirde oldukları yönündeki düşüncesinin de zayıfladığını belirten Kocaoğlu, “Çandarlı’da, PETKİM’de liman faaliyetleri artıyor. Bir de İzmir limanımız var. Acaba İzmir limanımızın büyütülmesi, bunların çalışmasını teşvik etmek için biraz engelleniyor mu? diye bir düşünce bende belirmeye başladı” dedi.
KIYILARI BİRLEŞTİRMEK LAZIM
Tarama olmadan İzmir’in iki kıyısını bağlayacak olan Körfez Geçiş Projesi’nin de gerçekleşemeyeceğini vurgulayan Kocaoğlu, daha önce Kordon’dan yol geçirilmesine karşı İzmir haritasıyla Ankara’ya giderek bunu önerdiğini “Alsancak kullanılan bir yol değil. Eğer kalıcı bir şey yapılacaksa karşı kıyıları birleştirelim” dediğini hatırlattı. Bu olayın takriben 2005 yılı başlarında olduğunu da belirten Kocaoğlu, “Daha sonra Binali Bey geldi, ticaret ya da sanayi odasında ulaşımla ilgili bir söyleşi yaptı, bu projeden bahsetti. Arada da 45 gün, 2 ay gibi bir süre var. Arşivlerde de vardır. Bizim tartışılması için öne sürdüğümüz öneriyi Binali Bey de benimsediğini söyledi, daha sonra seçim bildirgelerine koydular, etüt yaptılar” bilgisini verdi.
TÜNEL OLSUN BAŞLAYALIM
Yolun yapılmasına karşı olmadığını ancak meslek odalarının da hassasiyetlerini önemsediğini ifade eden Kocaoğlu, “Ben kendi düşüncemi net olarak belirlemiş durumdayım. Bir; birlikte karar verilmesi gerekiyor. İki; ada ve viyadük yapılmaması gerekiyor. Zaten iki tarafta da birinci derecede doğal sit var. Denizden yerin altına girip derin tünelle karşıya yine karadan oradaki yoncaya, yol bağlantısına yakın bir yerden çıktığı zaman; hele bir de üzerine raylı sistemi ilave ettiğinizde bu proje bence dört dörtlük proje olur. Ne sirkülasyonu, ne limanın derinleştirmesini engeller” dedi. Kocaoğlu, bir yandan da fizibilitenin yapılarak fayda, maliyet dengesinin hesaplanmasına ve finansmana destek olmak için hükümet desteğinin de belirlenmesi gerektiğine işaret etti.
TARAMA OLMAZSA OLMAZ
“Tarama olmadan yüzülebilir Körfez hayaldir” diyen Kocaoğlu, “Baltık Denizi kıyısındaki limanların 365 gün tarandığını dünya alem biliyor. Burası da aynı şey... Şimdi Nif Dağı’nın, Belkahve’nin, Yamanlar Dağ silsilesinin jeolojik yapısını değiştiremeyeceğimize, burada yağan yağmur da buraya geleceğine ve Gediz de oraya aktığına göre bu Körfez’in 365 gün sürekli taranması gerekiyor” diye konuştu.
ARAÇSIZ CADDELER YARATACAĞIZ
Kentteki otopark sorununun çözümü için de bir dizi projeyi gündeme aldıklarına işaret eden Kocaooğlu, Kültürpark’ta yapılması planlanan kongre merkezinin altına bin 500 araçlık iki katlı bir otopark yapacaklarını belirtti. Bu otoparkın yanı sıra şu anda 600 araçlık yeraltı otoparkı ile Atatürk Spor Salonu’nun 130 araçlık otoparkı ve Alsancak’taki Türkiye’nin en büyüğü olan tam otomatik 280 araçlık otoparkla birlikte bu yoğun bölgede büyük bir ihtiyaca karşılık vereceklerini vurgulayan Kocaoğlu, “Hepsini topladığınızda büyük bir rahatlama sağlanacak. Alsancak’ta işi ve evi olanlara öncelik vererek aracını otoparklara bırakanlara ücretsiz ring sağlamaya dayalı bir sistem de kurulacak” dedi.
ABONE YÖNTEMİ ÖZENDİRİLECEK
Kentin en fazla otopark sorunu yaşayan bölgelerinden biri olan Mithatpaşa Caddesi dolaylarında da benzer önlemleri almak istediklerini kaydeden Kocaoğlu, Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nin 400 araçlık otoparkı başta olmak üzere yine ring yöntemini hayata geçireceklerini kaydetti. Kocaoğlu, abone yöntemiyle ilerleyecek sistemde vatandaşları otoparkları kullanmaya teşvik edeceklerini, sahildeki mevcut otoparkları yeraltına almanın dışında, iki katlı bir yeraltı otoparkı için de proje çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
KONAK TÜNELİ’NDEN GEÇTİM
Kent içi ulaşımda Konak Tüneli’nin mutlaka Uçanyol bağlantısının sağlanması gerektiğinin altını çizen Kocaoğlu, “Tünelden ben de geçtim. Tünelin yararı esas o zaman görülecektir. Yolun otogar ve çevre yolu bağlantısının yapılması gerekiyor” dedi. Bu yolların kamulaştırması için en az 4-5 yıl gerektiği için ağır ilerlendiğini, ancak Altınyol bağlantısının hızla sürdüğünü aktaran Kocaoğlu, projenin bir an önce tamamlanması için büyük bir çaba gösterdiklerini kaydetti.
KENTKART İÇİN SÖZ YARGIDA
İzmir ulaşımında kullanılan elektronik kartlarla ilgili haziran ayı sonunda yaşanan krizle ilgili soruları da yanıtlayan Kocaoğlu, ihale mevzuatının getirdiği yükümlülükler bir yana öyle bir iş anlayışları olmadığı için hiç müdahalede bulunmadıklarını ancak kazanan firmanın sıkıntı yaşadığını söyledi. Kocaoğlu, “Bu iş yargıya intikal etti, yargı kararını verecek. Biz idare olarak olarak itirazlarımızı, şikayetlerimizi yaptık. Onlar da savunmalarını yapacaklar. Sistem oturuyor. Önümüzdeki günlerde daha da oturacak. İlk bir hafta ciddi bir sıkıntı yaşadık. Ama vatandaşı yolda bırakmadık. Yolda bırakmamak için elimizden geleni yaptık. O zararı rücu edeceğiz. Yargı hangisini suçlu bulursa oradan tahsil edeceğiz” dedi.
İZBAN İÇİN FORMÜL SUNDU
İzmirlilerin en büyük şikayetlerinden biri olan İZBAN yoğunluğu konusunda çözüm önerilerini anlatan Kocaoğlu, “Bizim Devlet Demiryolları (DDY) ile yaptığımız anlaşma gereği projemiz başarıyla yürüyor. Çok köklü bir kurum olan DDY’nin bölge trenleri, yük trenleri ve şehirlerarası trenleri var. Bunların hepsini sisteme koyduğunuzda İZBAN’ın sefer sıklığı da düşmüş oluyor. Sabah ve akşam yoğun saatlerde DDY, İZBAN’a tolerans tanıyor, çeker kapasitesinin artırılması da sıkıntıları bir nebze azalttı. Ancak yolcu kapasitesinin sürekli arttığını düşünürsek tabii yeterli gelmiyor. DDY’nin sinyalizasyon sisteminin revize edilmesi, yük trenlerini de gece hatta sokmak gibi radikal kararlar alması sistemi rahatlatacaktır” değerlendirmesini yaptı.
YOĞUN YOLLAR DA YERALTINA
Kent içi trafiğin rahatlatılması için çalışmaları tüm boyutlarıyla sürdürdüklerine işaret Kocaoğlu, kentlinin denizle barışması için yaptıkları kıyı tasarımı düzenlemeleri kapsamında da Mithatpaşa Endüstri Meslekm Lisesi önündeki parkın altına 400 metrelik karayolu geçidi yapılarak trafik akışının yeraltına alınmasına ilişkin çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Şu anda ihalenin bittiğini, yer tesliminin yapılmakta olduğunu kaydeden Kocaoğlu, Alsancak Garı’nın önündeki tıkanıklık için de çalışmaların sürdüğünü, etüt aşamasında olduklarını söyledi.
Paylaş