Efes’te sünnet düğünü, yok artık

Yorumlara baktım.
Herkes eleştiriyor.
Yazan yazana...
Haklılar tabii...
Eğer dünyanın en önemli antik şehirlerinden birinde sünnet düğünü yapılıyorsa eleştirmek herkesin hakkıdır.
Biz de dün Efes’te neler olduğuna bir baktık.
Aslında uygulamayı çok iyi biliyorum ama yine de İzmir İl Kültür Müdür Vekili Kağan Erge’nin bilgisine başvurduk.
Erge’nin cevabı şöyle oldu.
“Her önüne gelen buralarda organizasyon yapamıyor. Turizm sektöründe faaliyet gösteren firmalar, sınırlı sayıda olmak şartıyla, yemek ya da kokteyl tarzı faaliyet yapabiliyorlar. Ancak bu da Efes Müze Müdürlüğü ve bakanlığın onay verdiği faaliyetler için geçerli. İzinden sonra bir protokol yapılıyor ve müze görevlilerinin gözetiminde organizasyon gerçekleştiriliyor.”
Yani şu...
Diyelim ki; Türkiye’yi tanıtmak için dünyanın en önemli turizm acentaları buraya geliyorsa; bir yemek yapmak mümkün ama sırf orayı sevdiğiniz, beğendiğiniz için bir organizasyon yapmak mümkün değil.
Özet bu...

***

Yine de kurallar neyse daha da katılaştırılmalı, Antik Efes’te çok özel resepsiyonlar dışında organizasyonlar yapılmamalı.
Erge; sosyal medyada çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, doğru olan tek şeyin fotoğraflar olduğu söylüyor.
Fotoğraflarda süslenmiş olsa da plastik masalar ve plastik sandalyeler var.
Yurt dışındaki uygulamaları tam bilemiyorum.
Örneğin İtalya’da eski Roma’da Turizm Bakanlığı’nın yemek organizasyonuna izin verip vermediğini bilmiyorum ama veriyorsa da o ortama uygun eşyaların seçildiğini düşünüyorum.

***

Ve asıl söylemek istediğimi yazımın sonuna saklıyorum.
Eğer sosyal medyada bir şeyler yazacaksanız; mutlaka haberlerin doğru olup olmadığına bir bakın.
Çünkü öylesine bilgi kirliliği, öylesine sizi yanıltan yorumlarla karşılaşıyorsunuz ki siz de ofsayta düşebilirsiniz.
İşte bu da o haberlerden biri...

 
Gerçeğiyle ilgilenin

Sosyal medyayı elbette takip ediyorum.
Elbette çok şeyden haberdar oluyorum.
Elbette farkındalığımı artıyorum.
Elbette daha sosyal oluyorum.
Ama ne olursa olsun; gerçeği beni daha çok ilgilendiriyor.
Yani sanal değil, gerçek hayata bakın.

 
Konsolosun vedası

İzmir’e birçok konsolos kentten ayrılırken benzer mesajlar veriyor.
Alman Başkonsolos Gerlach da öyle bir mesaj verdi.
Dedi ki...
“İzmir’de hayallerimdeki desteğin daha da ötesini gördüm. İstanbul ve Ankara’daki meslektaşlarım bu kentte olduğum için beni hep kıskandı. İzmir’i ve sizleri çok özleyeceğim. Yeni başkonsolos İzmir’e geldiği için çok şanslı.”
Gerlach Köln’lüydü.
Köln de benim sevdiğim Alman şehirlerinden biri...
Bu mesajların altında yatan gerçeği biliyorum.
Çünkü burada görev yapan konsoloslar kentle bütünleşme imkanı buluyor.
İzmir’in sosyal çevresiyle görüşüp dostluk geliştirme ve iki ülke arasındaki ilişkilere katkı yapma imkanı buluyorlar.
Resmi temasların dışında biraz da dostluğa geçen bu ilişkilerin inanın çok faydası oluyor.

 
Rezervasyonda 3 geceleme şartı

Geçen yıllarda bayramda otellerin doluluk oranı yüzde 100’ü bulurdu. Bu yılın yüzde 80’ler olduğu söyleniyor.
Konuştuğum turizmciler, yazın geç gelmesinin etkisi olduğu ama asıl patlamayı bundan sonra beklediklerini söylediler.
Bazı dostlarım da şöyle eleştirilerde bulundular.
Çeşme ve Bodrum otelleri ağırlıklı olarak tek gecelik değil, en az üç gecelik rezervasyonları kabul ediyorlarmış.
Bana çok yanlış gelmedi.
Birden fazla geceleme yapacaklar için ayrı bir fiyat uygulayacaklarsa neden olmasın.