Paylaş
DAP’tan sohbetin birkaç dakikasında bahsediyor. Daha çok Türkiye’yi, sektörü, sektörün yapması gerekenleri konuşuyoruz.
Dünyanın herhangi bir yerinde çok ilgi gören mimarileri birbirimize anlatıyoruz.
Tarihe imza atmış, mimarinin yönünü değiştirmiş insanları konuşuyoruz.
Öyle olunca da keyifli sohbetler ortaya çıkıyor.
Bir dost sohbeti gibi...
Geleceğin iyi olması için herkesin iyi ve moralli olması gerektiğini düşünüyor.
Yani büyük fotoğrafı da küçük fotoğrafı da aynı anda değerlendiriyor.
***
DAP, aile bireylerinin isimlerinin baş harfleri değil.
Ya da bir sembolün, bir yerin, bir adresin kısaltılmışı da değil.
Doğru Alanda Projeler demek DAP...
Ve 1999’da başlayıp bugünlere gelen bir başarı öyküsünü bugün sizinle paylaşmak istedim.
Gayrimenkul sektörünün
kriterleri değiştirilmeli
SON 15 yılda gayrimenkul sektöründe önemli projelere imza atıldı. Sektör gerçekten büyüdü ve ülke için katma değer yarattı. İşte DAP, öne çıkan o isimlerden biri...
Aslında İzmirliler DAP’ı yeni tanıyor. Bugüne kadar ağırlıklı olarak İstanbul’da projeler üreten DAP, İzmir’deki ilk projesine geçen yıl Halkapınar’da başladı. İkincisi Mavişehir’e gelecek, üçüncüsü de Çeşme’ye... Biliyorum devamı da gelecek.
***
Ziya Yılmaz ile bu sefer İstanbul’da buluştum.
Merak ettiğim birkaç projesi vardı, onları gezip görmek istedim.
En son Emlak Konut GYO’nun Nişantaşı ve Çekmeköy’deki 2.9 milyar liralık iki ihalesini kazanmıştı.
Marmara Üniversitesi’nin olduğu yer, İstanbul’un en güzel yerlerinden... Nişantaşı’nın en güzel projesi olacak.
Faizlerin yükseldiği, dövizin değer kazandığı bir dönemde yatırımlarına kesmeden devam eden Yılmaz’a sektörün geleceğini sordum.
Şöyle cevap verdi...
“Derdimiz sektörü daha güvenilir hale getirmek, ancak tek başımıza bunu yapamayız. Şirketlere sermaye, iş bitirme ve teknik yeterlilik şartları getirilmeli...”
Peki nedir bu şartlar?
“Sektöre belli kriterlerin getirilmesi lazım. Avrupa’nın tamamında 20-30 bin müteahhit bulunurken, Türkiye’de müteahhit sayısı 300 bin, sadece İstanbul’da ise 47 bin civarında. Sektöre girecek olan firmalara sermaye ve iş bitirme yeterliliği ve teknik yeterlilik kriterleri getirilmeli...”
***
Ben de bu sözlere katılıyorum.
Ve ekliyorum.
Bu parametreler her sektöre getirilmeli.
***
Ziya Bey’in bir özelliğini söyleyeyim.
Verilen bitirme tarihinden önce evleri teslim etme gibi bir huyu var.
5 yıl içinde 13 milyar TL’lik yatırım yapacak.
Bunlar ağırlıklı İstanbul ve İzmir olacak.
Birkaç yıl içinde de yurtdışı projeleri başlayacak.
Türkiye’nin en pahalı ağacı
BU fotoğrafı Ertem Eğilmez’in unutulmaz filmi Hababam Sınıfı’na ev sahipliği yaptığı ve şu anda da Hababam Sınıfı Müzesi olarak kullanılan Validebağ Korusu’nda çektirdik. Ziya Yılmaz tarihe çok meraklı ve sembolleri de çok önemsiyor. Örneğin, Hababam Müzesi’nin tam karşısında yaptıkları projede yaşlı bir ağacı kesmemek için bütün projeyi değiştirmiş.
“Türkiye’nin en pahalı ağacı” diye kendisine takıldık.
O da “Helal olsun” dedi ve ekledi...
“Doğaya, güzelliklere, insanımıza, değerlerimize sahip çıkmamız lazım...”
Bir akıl tutulmasıydı
15 Temmuz’dan sonra yazdığım yazılara şöyle bir göz attım. Birçok şey demişim, ama bir başlıkta da şöyle özetlemişim.
“Bu bir akıl tutulmasıydı...”
Bugün de aynı duygulardayım.
Türk insanını kandıracaklarını zannedenler, demokrasi sınavından geçemeyeceklerini düşünenler, toplumun vicdanını test etmeye çalışanlar böyle bir darbe girişimi içinde oldular.
Ve, elbette gerekli cevabı aldılar.
Toplumun her kesiminden, Türkiye’nin her yerinden o yükselen ses ve sağduyu Türkiye’nin gerçek gücünü gösterdi.
Ben Türk insanına her zaman güveniyorum.
Türk insanı vatanını, toprağını, bayrağını, demokrasisini sever, ona sahip çıkar.
Her şerde bir hayır vardır.
Bu sınavlardan başarıyla geçtikçe, Türkiye daha da güçleniyor.
Bizim asıl yapmamız gereken de işte bu...
Demokrasiye sıkı sıkıya bağlı olmak, bağlı kalmak ve gelecek hayallerimizin kesintiye uğramasına izin vermemek.
15 Temmuz bu ülkenin demokrasi sınavlarından biriydi.
Kazanan Türkiye olmuştur.
Paylaş