Dijital kafalı kentler yaratalım

İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi yakında kuruluyor. Projenin mimari İzmir Ticaret Odası’ydı. Başkanı Mahmut Özgener’in ısrarla üzerinde durduğu bir projeydi.

Haberin Devamı


Ki ben de kendisi gibi düşünüyorum.
Birçok defa da yazmıştım.
Ben İzmir’in dijital kafalı bir kent olması gerektiğini iddia ediyorum.
İzQ’yu da o yüzden en başından bu yana destekliyorum.
Bu girişime sahip çıkan ve ortak olan kurumlar da oldu.
En başta İzmir Büyükşehir Belediyesi... Başkan Tunç Soyer’in tam desteğini biliyorum.
Yine İzmir Valiliği de projenin ortaklarından...
Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Ege Genç İşinsanları Derneği, Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği de diğer ortaklar arasında...
Yakında İZQ Girişim Portalı da hayata geçiyor.
İzQ İzmir’i uluslararası inovasyon ve girişimcilik kentine dönüştürmeyi istiyor.
Portal ise iki merkez arasında bağı sağlayacak bir proje. İş dünyasıyla kentin beklentilerini buluşturacak bir ortam oluşturulacak ve girişimciler de ihtiyaçlara yönelik projeler üretecek.
Mahmut Özgener şöyle diyor;
“Problemi ya da ihtiyacı hedef alan ve çözüm odaklı bir anlayışla bu portalı hayata geçirdik. Girişimciler yeni teknolojiler açısından donanımlılar. Yeni nesil girişimcilerin, yani daha teknolojik, daha dijital çözümler sunabilen girişimcilerin potansiyeli iyi değerlendirilmeli. Bazen sektörü iyi tanımamaları, pazarın ihtiyaçlarını iyi analiz edememeleri sebebiyle ortaya koydukları proje rafa kalkmak zorunda kalabiliyor. Belki projesi çok değerli ama sektörün dinamiklerine uygun olmayabiliyor. Kafasındaki fikir, daha en başından konunun muhatapları tarafından şekillense belki de çok daha yararlı olacak ve potansiyelini amacına uygun bir şekilde değerlendirecek. Şu zamana kadar girişimcilerin böyle bir kaynağa erişimi yoktu. Portal işte bunu sağlayacak.”
Dijital çözümlerle ilgili yapılacak çok şey var.
İzQ’yu ilk günden bu yana destekliyorum.

Haberin Devamı

Dijital kafalı kentler yaratalım


Tel Aviv doğru modeldi
İzmir de örnek olacak

İZMİR Ticaret Odası projeyi geliştirirken heyet halinde İsrail’e, Tel Aviv’e gittiler.
Orada gördüklerini İzmir Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler şöyle özetliyor;
“Projemiz daha fikir aşamasındayken yurtdışındaki başarılı örnekleri inceledik. Bunlardan biri de Tel Aviv’de gördüğümüz modeldi. Tel Aviv’de belediyenin sorunlarının görülebildiği bir portal aracılığı ile girişimciler problem odaklı çözümler üretebiliyor, belediye bunları alıp kullanıyor hatta yurtdışına pazarlamasını yapıyor. Tel Aviv’in inovasyon alanında geldiği nokta hepimizin malumu. Biz istiyoruz ki; dünyanın en yenilikçi kentlerinde olduğu gibi iş dünyası ya da kentin sorunlarına girişimciler çözüm üretsin. ‘Girişimci önce bir proje üretsin sonra yatırımcı arasın’ modelinden ziyade, ‘girişimci önce sorunu veya ihtiyacı ilk ağızdan duysun ve bir çözüm üretsin, ürettiği çözüm de artısı olan bir çözüm ise onu hazır bekleyen yatırımcısına projesini satabilsin, ortaklıklar kurabilsin’ modeli var.”

Haberin Devamı

Dijital kafalı kentler yaratalım


FOTOĞRAFA İYİ BAKIN
Bu bir dikey tarla

ANADOLU Ajansı’ndan Davut Çolak, geçen gün Kopenhag’tan bir haber geçti. İlgimi çekti.
Taastrup’taki meyve ve sebze hali Copenhagen Markets yerleşkesi içerisinde kurulan Danimarka’nın en büyük topraksız dikey tarım girişimi Nordic Harvest’in tanıtımı yapılmıştı.
Anders Riemann tarafından kurulan ve yaklaşık 7 yıllık bir çalışmanın ardından marketlerde mahsullerini sergilemeye hazırlanan Nordic Harvest, 7 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulu 14 katlı dikey tarlalarda ürünlerini pestisit ve haşere ilacı kullanmadan ve normal tarıma göre yaklaşık yüzde 95 su tasarrufuyla yetiştiriyor.
Çevreci ve sürdürülebilir enerji ile ürünlerini yetiştiren firma, yılda yaklaşık bin ton marul ve yeşillik üretimi kapasitesiyle, Danimarka’nın bu alanda üçte ikisini ithal ettiği yıllık 20 bin tonluk ihtiyacının bir bölümünü karşılamak için çabalıyor.
İlk hasatları büyük gıda ve hazır yemek firmaları tarafından daha şimdiden sipariş edilen firmanın ürünlerinin 2021 yılının ilk çeyreğinde süpermarketlerde de yerini alacağı açıklandı.
Ülkenin büyük finans kuruluşlarında iş analisti olarak çalışırken, hayalinin peşine takılarak Nordic Harvest şirketini kuran girişimci Anders Riemann, LED ışıklarla topraksız tarım üzerinde araştırmalar yapmaya başladığını, ABD’den de bu alanda uzman kişilerden destek alarak fikrini olgunlaştırdığını söylüyor.
Riemann, fikrini hayata geçirebilmek ve üretime başlayabilmek için 4 yıl boyunca maaş almadan çalıştığını, evinin üzerine kredi çektiğini, aile bireyleri ve yakın dostlarından borç alarak yaşadığını anlatıyor.
Kurdukları tarla hakkında bilgi veren Riemann, iki adet 42’şer metre uzunluğunda 6’şar sıralı ve 14’er katlı dikey tarla üzerinde topraksız tarım yaptıklarını ifade ediyor.
Riemann, tohumların ekildikten sonra 22 ile 28 gün arasında değişen süre içerinde ürünlerin yetiştiğini ve hasadının yapıldığını söylüyor ve ekliyor;
“İklim şartlarını ayarlayabildiğimiz bir ortamda tarımcılık yaptığımız için, normal bir çiftçi tarlasından yılda iki defa hasat alırken, biz yılda 15 defa hasat alabiliyoruz. Normal bir çiftçinin tarlasıyla karşılaştırdığımızda, biz aynı alanda, normal bir çiftçinin 250 katı daha fazla üretim yapabiliyoruz.”
Ne dersiniz, iyi bir fikir değil mi?
Bakın pandemi sonrasında yeni bir dünya olacak.
Üstelik iklim değişikliği gibi bir konu da hepimizin gündeminde olacak.
Yeniliklere açık olalım.
İzmir tarımda müthiş bir atılım yaptı.
Türkiye’de birçok ürünün fiyatı bu bölgeden belirleniyor.
Bence İzmir bu konuda da öncü olabilir.

Haberin Devamı

Dijital kafalı kentler yaratalım

Yazarın Tüm Yazıları