Cumhurbaşkanı doğrusunu yaptı

Ersin Faralyalı aradı; “Yatağan’a gidiyoruz” dedi.
Gazeteciliğe başladığım ilk günlerde Ersin abinin çok desteğini görmüştüm.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı, sonra TOBB Başkanı olarak epey mesaimiz olmuştu.
Enerji Bakanı olur olmaz da; Yatağan’a gitmek istedi.
Giderken de bir grup gazeteciyi yanına aldı.
Yatağan Termik Santrali gündemde olan bir konuydu.
İlk çevre hareketleri o günlerde başladı diyebilirim.
Öncesinde cılız ama organize olmayan hareketler vardı.
Ama çevreciler Yatağan konusunda bir uzlaşmaya varmışlardı, kamuoyunun desteğini de alarak santrale filtre yapılması için bastırıyorlardı.
Devletin bakanı olarak Faralyalı da bu hareketlere destek oluyordu, kısa sürede çözüm bulacaklarını söylüyordu.
O gün Yatağan’ı gezdik, santralde incelemeler yaptık.
Dönerken de şunu söyledi.
“Türkiye büyüyecek, daha çok enerjiye ihtiyacımız olacak. Bu da daha fazla santral anlamına gelir. Geçmişin yanlışlarına takılmadan doğruları yaparak yarınlara hazır olmalıyız.”
Çok doğruydu.
Ve haklı da çıktı.
Türkiye ekonomisi 90’lardan bugünlere gelirken daha fazla üretmeye, daha fazla ihracat yapmaya başladı.
Dolayısıyla enerji ihtiyacı arttı, yeni termik santraller yapıldı.
Yatağan geçmişin kötü örneklerindendi.
Aslında Yatağanlılar santralin kapanmasını istemiyorlardı, çünkü buralarda çalışıyorlardı.
Bir anlamda santral ekmek kapısıydı.
Ama kötü hava da solumak istemiyorlardı.
Filtre konusu yıllarca tartışıldı.
Yine gecikmeler oldu.
Yeni santraller için de aynı şeyler konuşuldu.
Bizler haberler yaptık, tartışmalar bugünlere uzadı.
Geçen gün termik santrallere filtre takılmasını erteleyen kanun değişikliğini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan reddetti.
Doğrusunu yaptı, iyi yaptı.
Çünkü bazılarının yanlışları yenilerinin yapılmasını da engelliyor.
Ben çevreyle barışık, çevreyle dost sanayileri destekliyorum.
Dünyanın her yerinde güzel örnekler var.
Türkiye’de de yapılıyor, yapılmalı.

 
Doğru örnekleri çoğaltmalıyız

YAZARKEN o günlere de gittim.
Yatağan’dan sonra çevre hareketleri çok güçlendi.
Her bölgenin, her kentin çevre dernekleri oldu. Sayıları da epeyce arttı.
Bir gözlemimi paylaşmak isterim.
Bu dernekler çoğu zaman bir konsensüs yaratamadılar.
Bir araya gelip ortak projelerde buluşamadılar.
Ve hatta zaman içinde her yeni yatırıma itiraz eder hale geldiler.
Elbette geçmiş örnekler bizleri üzmüştü.
Ama çevreyle dost yapılan yatırımların bazılarının da önü tıkanmış oldu.
Çevreye, doğaya, hayvan haklarına hepimiz saygılıyız, hassasız, duyarlıyız.
Ancak kulaktan dolma bilgilerle yapılan itirazlara da karşıyız.
Türkiye büyüyor, büyüyecek de...
Ersin Faralyalı’nın o gün söylediği gibi doğru örnekleri çoğaltmamız gerekiyor.

 
Büyük Karşıyakalı Selçuk Yaşar

PINAR Karşıyaka iyi gidiyor.
Dilerim yılın sonunda da zirvedeki yerini korur.
Pazar günkü maça gidemedim; oturacak tek bir koltuk kalmadığı ve biletler günler öncesinden tükendiği için maçı televizyondan izledim.
Maç başlamadan önce tribünlerde Selçuk Yaşar’lı bir pankart açıldı.
Çok mutlu oldum.
Çünkü 60 yıldır, hiçbir karşılık beklemeden kulübüne destek olan biri Selçuk Yaşar...
Karşıyakalılar bu desteğin kıymetini bilmeli.
Selçuk Yaşar büyük bir Karşıyakalıdır; hatırlanmayı her zaman hak ediyor.

 
Göztepe de vazgeçilmez

GÖZTEPE de iyi gidiyor. Bazen teknik kadro değişikliği takımların performansını olumlu etkiliyor. Daha doğrusu Avrupa’daki gibi bir gelip 15 yıl kalan teknik direktör yok gibi... Sadece Fatih Terim var ama o da arada bir mola verme ihtiyacı hissediyor.
Göztepe Süper Lig’in vazgeçilmezleri arasındadır.