Büyük bir barış olsun

Ölen ve yaralananların çoğu çocuk ve kadın; bu insanlara karşı mı bir koalisyon yapacaksınız?
Resmi televizyon kanalları pek göstermiyor ama sosyal medya aracılığıyla Gazze’den gelen görüntüler korkunç ve maalesef devletler bu durumu izliyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile ortak basın toplantısını dikkatle izledim.
Önemli bir mesaj veriyor.
“Ya büyük bir savaş ya büyük bir barış” diyor. Ve ekliyor.
“Tam manasıyla bir dönüm noktasındayız. İçinde bulunduğumuz konjonktürden ya daha büyük bir savaşa ya da daha büyük bir barışa gideceğiz. Görüştüğüm tüm muhataplarım kamuoyu önünde söylemeseler bile bu tespiti paylaşıyor...”
Bombaların masum sivillerin üzerine yağdığı bir dönemde barış, hele de büyük bir barış sözü etmek belki ütopik gelebilir.
Ancak genel hedef bu olmalı...
Her zaman söylüyorum.
Türkiye her zaman daha iyisini yapabilir.
Ve Orta Doğu’nun istikrarı dahil birçok konuda öncülük edebilir.

100 yaşına kadar sağlıklı
yaşamak mümkün müdür?

Bilim insanları bu sorunun cevabını arıyor.
Dün Hürriyet’in arka kapağında bir haber vardı; başlığı şöyleydi.
“Uzun ömrün sırrı Maria’da...”
Dünyanın en yaşlı insanı olan 116 yaşındaki İspanyol Maria Branyas’tan kan, tükürük ve idrar örneği almışlar.
Yürüme ve duyma zorluğu dışında herhangi bir sağlık sorunu olmayan Branyas, 4 Mart 1907’de ABD’nin San Francisco kentinde dünyaya gelmiş. Çocukluk yaşlarında ailesiyle İspanya’ya göç eden Branyan, Gerona’da bir bakım evinde kalıyor. Maria Branyan; İspanyol gribini yenmiş, İspanya iç savaşına tanık olmuş, Kovid-19’u atlatmış.
Ve şu an gayet iyi durumda...
Merak edenler “bir sır var mı” diye soruyor.
Şöyle yanıt veriyor.
“Düzen, huzur, aile ve arkadaşlarla iyi ilişkiler, doğayla temas, duygusal istikrar, bolca iyimserlik ve zehirli insanlardan uzak durmak.”
Eminim bunları birçok insan yapmaya çalışıyordur.
Ama kabul etmek lazım ki, bazı insanlar genetik olarak çok şanslı...
Hayatım çocukluk arkadaşım Uğur Sezerman’ı dinleyerek geçti.
Benim de tıbba meraklı olduğumu söylemeliyim.
Uğur, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli genetik bilimcilerden biridir.
PhD Biomedikal Mühendisliği Boston Üniversitesi’nden mezun oldu.
Tez hocası İnsan Genom projesini başlatan kişi olan Charles Delisi’dir.
Sabancı Üniversitesi’nde 1999-2015 arası kurucu akademik kadroda çalıştı ve Türkiye’de biyoinformatik alanının tanınmasında ve yaygınlaşmasında etkin bir rol oynadı.
2015 yılında Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçti ve orada biyoinformatik ve kişiye özel tıp uygulamaları konusunda dersler verdi. Multi omik veri analizleri için algoritmalar geliştirme, bunların kişiye özel hastalık oluşum mekanizmalarının anlaşılmasında kullanımı ve kişiye özel tedaviler geliştirilmesi konularında araştırmalar yapıyor.
180’den fazla yayını ve 1800’den fazla atıfı bulunuyor. Avrupa Nadir Hastalıklar Programı (EJPRD), kanserde bilgi teknolojilerinin geleceği (ITFOC) Digitwins, TRANSPAN gibi pek çok Avrupa Birliği projesinde görev alıyor.
Yurt içinde kurduğu Epigenetiks ve Epiwelness şirketleri, Polonya’da kurduğu Onebiome şirketi ve Amerika’da kurduğu Nurture Wellness şirketi ile yapay zeka ve sağlık uygulamaları konularında hizmetler veriyor.
Uğur Sezerman son yıllarda sağlıklı yaşamla ilgili çalışıyor ve kişiye özel çözümler getiriyor.
O söylemez ama ben söyleyeyim; yaptıklarıyla dünyanın yakından takip ettiği, önemli bilim insanları arasında...
30 Ekim Pazartesi günü İzmir Ticaret Odası’nda “100 yaşına kadar sağlıklı yaşamak mümkün mü?” sorusunun cevabını verecek.
Ben olsam kaçırmazdım.

DSÖ bile fiziksel aktivite
raporu yayınlamaya başladı

Dünya Sağlık Örgütü yeni bir rapor yayınladı. Raporda Avrupa’nın nüfusu yaşlandıkça hükümetlerin yaşlılıkta sağlık sorunlarının önlenmesi için yatırım yapmaya başlaması gerektiği belirtiliyor. Gelecek yıl 65 yaş üstü insanların sayısının 15 yaş altı insanlardan daha fazla olacağı ve alışkanlıkların ve tutumların buna göre ayarlanması gerektiği tahmin ediliyor.
DSÖ Avrupa’nın Spor ve Sağlık Teknik Danışmanı Stephen Whiting’in önerileri var. Birincisi daha sağlıklı ve doğru beslenme...
Ve ekliyor.
“Gelecekteki acil durumlar, salgınlar, iklim değişikliğiyle bağlantılı ısı olayları için tüm nüfus gruplarının yanı sıra yaşlı yetişkinler için fiziksel aktiviteyi ve sağlıklı beslenmeyi teşvik etmek zorundayız. Gelecek için en ucuz maliyetli çözüm budur...”
Öneriler arasında daha sağlıklı görülen Akdeniz tarzı diyetler yer alıyor.
Anlayacağınız; Dünya Sağlık Örgütü bile fiziksel aktivite raporu yayınlamaya başladı.

Uluslararası görevler önemli

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Bölgeler Meclisi Başkanlığı’na seçildi.
Uluslararası arenada elde edilmiş her görev Türkiye için çok önemli...
Soyer’i kutluyorum.