Bugün biraz Bodrum’u konuşalım

Hürriyet’in düzenlediği ekonomi zirvelerinin sekizincisini Bodrum’da yaptık.
Konu turizm ve gayrimenkuldü.
Aslında Bodrum’un yükselmesinde bu iki sektörün önemli bir payı var.
Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile sık sık sohbet ediyoruz.
Zirvenin öncesindeki yemekte de konuştuk.
Kocadon, “Kimse 40 yıl önceki Bodrum’u özlemiyor” dedi.
Kendisine katılıyorum.
Ben Bodrum’un iyi gittiğine inananlardanım.
Neden mi?
Örneğin 40 yıl önce Bodrum’da doğru düzgün bir hastane yoktu.
Bugün ise hem devlet hastanelerinin durumu iyi hem de özel hastane sayısında artış var.
En zor ameliyatlar bile artık Bodrum’da kolaylıkla yapılabiliyor.
Yıllar önce gazeteci ağabeyimiz Örsan Öymen’i Bodrum’da bir kalp krizi sonucunda kaybetmiştik.
O yıllarda hastaya müdahale edebilecek tam teşekküllü bir hastane bile yoktu.
Şimdi ise açık kalp ameliyatları da robotik cerrahi ameliyatları da yapılabiliyor.
Yine örneğin okullar...
Birçok kolejin şubesi Bodrum’da açıldı.
Bir yerin gelişebilmesi için olmazsa olmazlar ulaşım, sağlık ve eğitim yatırımlarıdır.
Bu konuda Bodrum epey mesafe kat etti.
Sorunlar, eksikler yok mu?
Elbette var.
Ama 40 yıl öncesinin Bodrum’u bugün yok.
Ve ben Bodrum’da iyi şeyler olduğunu görüyorum.

Turizm beldelerinin
özel yasası olmalı

Büyükşehir yasasının yaradığı yerler olduğu gibi işleri zorlaştıran yerler de var.
Örneğin Bodrum...
Başkan Kocadon diyor ki...
“İzin vermediğim yerlere Ankara’dan bir imzayla izin alınıyor. Görüp düzeltmek istediğim yerler büyükşehirin olduğu için müdahale edemiyorum...”
Uzun süredir yazdığım bir konu.
Ve sadece Bodrum’un problemi değil.
Ama Bodrum yaz nüfusu çok şiştiği için en sıkıntılı yerlerin başında geliyor.
Bana göre turizmde marka olmuş yerlerin özel bir yasaya ihtiyacı var.
Kış nüfusuyla ödenek alan Bodrum, Çeşme gibi yerlerin bu kaynaklarla iş yapmaları mümkün değil.
Bodrum’un yaz nüfusu milyonu geçiyor.
Hatta yaza denk gelen bayramlarda 1.5 milyonu da geçtiği söyleniyor.
Düşünebiliyor musunuz; 150 - 200 bine göre bütçe yapın, 1.5 milyona hizmet edin.
Hem adaletli değil hem de işin içinden çıkılması mümkün değil.
Turizm kentlerinin, beldelerinin özel bir yasaya ihtiyacı var.

Çevre yolu şart

Daha yaz başlamadı ama Bodrum’un trafiği yazı aratmıyordu.
Örneğin Turgut Reis’teki Swissotel’de kaldık.
Otelden merkeze 45 dakikada ancak gidebildik.
Dediler ki, normal...
“Yazın bazen 1.5 saatte gittiğimiz de oluyor” diye yakındılar.
İzmir’e ikinci bir çevre yolu şart ama Bodrum’a da şart.
Söylemiş olayım.

Turizmde bu yıl işler iyi olacak

Mahmut Kocadon Bodrum Ticaret Odası Başkanlığı’na yeniden seçildi.
Dedi ki...
“Bu son olsun. Bodrum’un birçok problemine çözüm getirdik. Yarım kalan projelerimi de tamamlayıp genç arkadaşlarıma görevi devredeceğim...”
Meclis’e 30 yaşın altında birçok yeni üye girmiş.
Bu gerçekten doğru.
Yeni yüzlere, yeni girişimcilere destek vermek gerekir.
Bu arada Mahmut Kocadon’a göre bu yıl turizm iyi geçecek.
“Şimdiden yüzde 80’leri gördük. Sezonda yüzde 100’leri de görürüz” dedi.
Hadi hayırlısı...

Turizm-inşaat dengesi

Mehmet Kocadon’un kendine göre bir dengesi var.
Şöyle...
Turizmin iyi olduğu yıllarda inşaatı yavaşlatmak, turizmin durakladığı dönemlerde ise inşaatı hızlandırmak gibi.
Bugüne kadar bu tutmuş.
Nereden mi belli?
Verilen ruhsatlardan.
“Turizmde iyi olduğumuz yıllarda tek bir ruhsat bile kesmedik” diyor.
Önemli olan ekonominin istikrarlı gitmesi.
Ama şunu söylemeliyim.
Bodrum turizmde artık bir marka oldu.
İstanbul’dan sonra turizmi en iyi anlatabileceğimiz, tanıtabileceğimiz, pazarlayabileceğimiz bir yer Bodrum.