Paylaş
Roma sokaklarını öyle görünce içim acıdı.
Milano da öyle, Venedik de...
Paris sokaklarında endişe giderek artıyor.
Almanya Başbakanı Merkel, “Ülkenin yarısına virüs bulaşabilir” deyince Avrupa’nın da kimyasının bozulduğunu hissediyorum.
Dünyanın her yerinde bir panik havası var.
Koronavirüs, dünya ekonomisinde beklentilerimizin üzerinde bir etki yaratacak şimdiden belli oldu.
Geçen gün yazmıştım, yine tekrar etmek isterim.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bana göre çok iyi performans gösterdi.
Türkiye’de bir koronalı hasta çıkmış olmasına rağmen bunu ısrarla söylüyorum.
Çünkü tedbirler önce alındı, ısrar edildi, sıkı bir takip başladı.
Her kentte hastaneler belirlendi, acil eylem planları hazırlandı.
Tespit edilen hastanın da Avrupa’dan gelen biri olduğu belirlendi.
Türkiye’deki bu vakaların sayısı artacaktır.
Benim içim şöyle rahat; bu sefer Türkiye krizi nasıl yöneteceğini biliyor.
Bunu bilirseniz daha hızlı ve rahat hareket edebilirsiniz.
Benzer bir eylem planını deprem için de bekliyoruz.
Türkiye eskisine göre bu tür konularda daha hazırlıklı ama deprem konusunda hala yapacağımız çok şey bulunuyor.
Kentsel dönüşümü artık olması gerektiği gibi yapmalıyız.
Kentlerimizi modern ve sağlıklı şehirler haline getirmeliyiz.
Bazı etkinlikleri
ertelemek lazım
BAZI konularda net kararlar vermeliyiz.
Örneğin fuarlar, festivaller, etkinlikler gibi...
Dünyanın birçok yerinde çok önemli organizasyonlar iptal ediliyor ya da erteleniyor.
Biz de vakit kaybetmeden ertelemeliyiz.
Hiç düşünmeyelim.
Yaza kadar toplu katılım gerektiren etkinlikleri ertelemeliyiz.
Başımız sonradan ağrıyacağına önlemlerimizi şimdiden alalım.
Mermer fuarı onlardan biriydi; erteleyerek doğru yapıldı.
İzmir’de çok tutulan Alaçatı Ot Festivali, Urla Enginar Festivali konusunda da bu yıl sembolik törenler yapılmalı.
Benden bir tavsiye...
LİYAKAT’A teşekkürler
İNTERNETE girip “Liyakat” diye yazdığınızda şöyle diyor.
Layık olma, uygunluk...
Yeterlilik, yetenek...
İzmir’de akla ise çok başarılı, girişimci, demokrat, gelecek hayallerini ortaya koyan bir dernek gelir.
Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği’nin Başkanı Berkay Eskinazi’yi her zaman takdir etmişimdir.
Bitmeyen enerjisiyle, pozitif tavrıyla, özellikle girişimcileri destekleyen anlayışıyla hep örnek olmuştur.
Şahsım adına kendisine teşekkür ederim.
LİYAKAT’ın kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçmiş.
Zamanın su gibi aktığını işte böyle günlerde, törenlerde daha iyi anlıyorum.
10 yıl önce bana geldiklerinde, yapmak istediklerini anlattıklarında “Desteğim hep sizinle” demiştim.
Çok iyi projeler yaptılar, insanların girişimcilik ruhunu ateşleyen işleri hayata geçirdiler.
Ve bana göre rol model olabilecek insanları vitrine çıkardılar.
Gençlere mentörlük yaptılar.
Evde oturan kadını iş sahibi yaptılar.
Gençlere meslek edindirdiler.
LİYAKAT, internete girdiğinizde karşınıza çıkan bütün sıfatları layıkıyla yaptı, yapmaya da devam ediyor.
Bu karşılama böyle devam etmeli
LİYAKAT Derneği kuruluşunun 10’uncu yılında bir dizi etkinlik yapıyor. Dün onlardan birine gittim. “Bir girişim, bir deneyim” panellerinde çok beğendiğim, yakından takip ettiğim birçok girişimci konuşma yaptı.
Yakın zamana kadar tokalaşmalar, öpüşmeler bitmezdi.
Bu sefer baktım; herkes biraz çekiniyor.
Herkes başıyla selam veriyor.
Bence doğrusu yapılıyor.
Koronavirüs Türkiye’nin sıcağına dayanamaz, zaten yakında virüs de kalmaz.
Ama bence bu alışkanlık devam etmeli.
Tabii çok samimi olanlar, öpüşmek, kucaklaşmak isteyenler ayrı ama o klasik buluşmalar artık şekil değiştirmeli.
Bence koronavirüsün bu olumlu etkisini de unutmayalım.
Paylaş