Paylaş
Ziyaretlere Atina’yla başladılar, Marsilya’yla devam ettiler, arkasından Beyrut geldi ve en sonunda da Barselona... Marsilya ve Barselona gezilerine ben de katıldım. Daha önce birçok kez ziyaret ettiğim bu iki kentin farklı yönlerini de görme fırsatım oldu. Aslında bu saydığım bütün kentlerin o kadar çok ortak yönü var ki...
Barselona benim en sevdiğim kentlerden biri... Çünkü, Barselona, İzmir’e çok benziyor. Çünkü, yirmi dört saat yaşıyor; turizmin yanında ticarette de yükselen bir yıldız gibi parlıyor. Çünkü, hayatın farklı yönlerine de hitap ediyor; sanatsa sanat, kültürse kültür, sporsa spor... Futbol takımının bir kenti nasıl tanıttığını en güzel gösteren örnek de yine Barselona...
Özetle; Barselona’da iki gün çok önemli toplantılara girdik, kente yön veren insanlarla buluştuk.
Ve bambaşka bir Barselona fotoğrafı çektik.
Öğreneceğimiz çok şey var
Barselona ve Marsilya limanları, Alsancak Limanı’nın önünde model olmalı. Neden mi? Çünkü, her iki liman da entegrasyonu konuşuyor. Yani sürekli bir yatırım var, sürekli bir genişleme politikası... Ama bunları yaparken, farklı coğrafyalardaki limanlarla da iyi ilişkiler geliştiriyorlar. Örneğin; Barselona’da bize anlatılan şuydu. Madrid, Zaragoza, Toulouse, Lyon’a küçük terminaller kurulmuş. Barselona Limanı bu kentlerle işbirlikleri yapıyor. Bu sayede limanların ticaret hacimleri son beş yılda yüzde 40’tan fazla büyümüş... Dikkatinizi çekerim. Dünyada 2008’den itibaren kriz konuşuluyor. Ve Avrupa yanıp tutuşurken, İspanya için son günlerde felaket senaryoları yazılırken bile bu büyüme devam ediyor. Liman Ticari Yöneticisi Rosa Puig Vidal ve Satış Müdürü Carles Mayol, bizlere bu gelişmeyi nasıl başardıklarını anlattılar. Özetle; şunu söylediler:
“Müşteri odaklı düşünüyoruz. Verimliliği esas alıyoruz. Rekabeti unutmuyoruz...”
Kısa ama yapılması zor bur yorum.
O yüzden, 4 milyar dolarlık yeni bir yatırım bütçesi öngörmüşler.
İspanya’da ekonomik sıkıntıların olduğu bir gerçek, ama bunu Barselona’dan hissetmeniz mümkün değil.
Çünkü, “İspanya bir yana, Barselona bir yana” diyorlar.
Kent kendi stratejisini kendi geliştiriyor.
Öyle gözüküyor ki, marka kent olabilmek için bugüne kadar yaptıklarında oldukça da başarılı olmuşlar.
Barselona’dan öğreneceğimiz çok şey var.
Arkas'la gurur duyduk
Arkas’la gurur duyduk
Port de Barselona Limanı’nın Liman Ticari Yöneticisi Rosa Puig Vidal ve Satış Müdürü Carles Mayol, çok ayrıntılı bilgiler verdi. Sizi rakamlara boğmak istemiyorum. Ama şu kadarını söyleyebilirim, Barselona’nın bütün gelecek stratejileri liman üzerinden kurgulanıyor.
Vidal ve Mayol, haziran ayındaki limanda gerçekleştirilecek özel fuarda Türkiye’nin özel konuk olduğunu söyledi.
Türkiye’ye ilgi giderek artıyor, bunda hiç kuşkusuz Barselonalılar için olmazsa olmaz futbol takımının büyük etkisi var.
Hayat Barselona takımı üzerine dönüyor.
Türk Hava Yolları’nın sponsorluğu Türkiye’ye olan sempatinin artmasında büyük etken...
Ve bir de bütün sohbetlerde geçen bir başka Türk firması da Arkas oldu.
Grup İzmirli olunca, hepimiz büyük bir gurur duyduk.
Arkas, Barselona’da çok iyi tanınıyor.
Limanın üst yöneticileri, Arkas’ı Akdeniz stratejisine örnek gösterdiklerini ve çok doğru büyüdüklerini söyledi.
Hepsi bu sayede İzmir’i daha iyi tanıyor.
Bravo Arkas...
Teşekkürler Lucien Arkas...
Şu tartışmaları artık bir sonlandırsak...
İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Baran, bu dört kent ziyaretinden sonra bir değerlendirme yaptı.
Dedi ki...
“Bu dünyada tek başınıza bir şey yapma şansınız yok. Bütün bu ziyaretlerimizden sonra bunu daha iyi anladık. Akdeniz özellikli bir bölge ve İzmir’in bu kentlerle benzerlikleri var. Hepsi liman kenti ve ticari büyümelerini bu sayede yapmışlar. Her birinden öğreneceğimiz ayrı ayrı detaylar var. Üyelerimiz bu sayede önemli bağlantılar yaptı. Bunlar arasında hayata geçmiş olanlar da var, gelecek günlerde gerçekleşecek olanlar da... Hepsi bizim için çok önemli ve değerli... İzmir limanını geliştirmeli, yeni limanlar eklemeli ve bu özelliğini kaybetmemeli...”
Başkan Ayhan Baran’a katılıyorum.
Zaman zaman bu tartışılıyor, örneğin; “Alsancak Limanı sadece kruvaziyerlere ayrılsın” deniyor.
Bunun doğru olmadığını Atina, Marsilya, Beyrut ve Barselona gezilerinde gördük.
Hepsi bir arada gayet iyi olabiliyor.
Hatta buna eğlenceyi, alışverişi; kısacası turizmin bütün unsurlarını ekleyerek de oluyor.
Paylaş