Bu örnekler çoğalmalı

SON yıllarda konuşmacı olarak bir yere gitmek içimden gelmiyor. Nedenini açıklayayım.
Bir kere siyaset konuşmak istemiyorum. Bugün yapılan siyasetin neyini konuşacaksınız. Meydanlarda bir şiddet dili var ve bu bütün uyarılara rağmen azalmıyor.
Gündem deseniz, o da değişmiyor.
Mazlum edebiyatından sıkıldık.
Hesaplaşma bizim kültürümüzde yok, ama siyasette var, bu da bitmiyor.
Dünü o kadar çok konuşuyoruz ki, yarınları konuşacak zaman kalmıyor.
Klasik, bilinen siyaset yöntemleri uygulanıyor.
Açık söyleyeyim, ben bunu sevmiyorum.
Öyle olunca sevmediğim bir konuyu niye konuşayım.
Ama konuşma talepleri de bu ne yazık ki...
“Ne olacak bu Türkiye’nin hali...”
Ben de diyorum ki, böyle soru sorunlara...
Girin kardeşim siyasete, girin ve konuşun.
Anlatın, anlatın ve birikimlerinizi paylaşın...
Dünü konuşan siyasetçilere karşı, siz gelecek hayallerinizi paylaşın...
Geçen pazar günü Şükrü Küçükşahin’in eski bakanlardan Ersin Taranoğlu’yla yaptığı röportajı yazdım.
Çünkü hoşuma gitti, eski bir siyasetçiden bunları duymak...
Bana iyi geldi.
Bu örneklerin çoğalmasını istiyorum gerçekten...
Çok şey söylemişti Taranoğlu, Hürriyet arşivlerine girip tamamını okumanızı tavsiye ederim.
Özetle diyordu ki, Taranoğlu...
“İnsanın bir tane hayatı olduğunu, hayatın da bir sonu olduğunu, siyasetin dışında da bir hayatın varlığını hem de çok güzellikler barındırdığını fark edince bunları yaşamak istiyorsunuz. Maalesef siyasette Türkiye’de -bütün siyasetçiler için geçerlidir- perde iniyor gözünüze, dışınızdaki hayatı görmüyorsunuz. Bir fanusun içinde kalıyorsunuz. Gerçeklerin dışında yaşıyorsunuz.”
Siyaset konuşmayan daha doğrusu siyaset dışında başka şeyler de konuşan siyasetçileri o kadar arıyorum ki...

TARAFSIZ BÖLGE

AHMET Hakan’ın CNN Türk’teki programının adı tarafsız bölge...
Tarafsız olunamaz mı, tarafsız kalınamaz mı?
“Olamazsın, kalamazsın” deniyor.
Türkiye’de gazetecilik yapmak zordur.
Tarafsız kaldığınızda daha da zordur.
Çünkü, hiçbir tarafa yaranamazsınız.
Ne iktidara, ne muhalefete...
Doğru düzgün gazetecilik yapanların da böyle bir kaygısı yoktur.
Bağımsız medya işte bunun için olmalı.
Doğru bildiğini söyleyebilen gazeteciler konuşsun, yazı yazsın, haber yapsın diye...
Geçmiş olsun Ahmet Hakan...
Yanındayız, hep birlikteyiz...

HAYIR

BİR seçim havası var mı?
Meydanlar hareketli mi?
Sokakta bir heyecan var mı?
Sloganlar, projeler havada uçuşuyor mu?
İnsanların içinde sandığa gitmek için bir heves var mı?
Bırakın sokaktaki adamı siyasetçinin bile kalabalıklar içine karışacak ruh hali var mı?
Bütün bu soruların cevabı kocaman bir “Hayır...”dır.
Peki, biz bu seçimi niye yapıyoruz.

Osman Okyay yalnız da değil

ÇANAKKALE Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Osman Okyay ne diyor.
“Ya bir yol bulmalı ya da yeni bir yol açmalıyız...”
Niye söylüyor?
Çünkü herkes bekliyor.
Yatırım yapmak için, karar almak için, bir adım atmak için herkes düşünüyor.
Niye?
Seçim var.
İyi de biz 1,5 yılda dördüncü seçimi yapıyoruz.
Gelişmiş hangi ekonomi bu kadar kısa sürede, bu kadar seçim yapar ve bunu kolaylıkla atlatabilir.
Hep söylüyorum.
Siyaset ekonominin de hayatın da içinden elini çekecek.
Osman Okyay bu düşüncelerinde yalnız da değil.
Söylemiş olayım.