Bu günler elbette geçecek peki geriye ne kalacak?

GALİBA hepimiz ekran başındaydık, daha doğrusu Youtube’daydık.

Haberin Devamı

 
Gerçi daha uzun, daha farklı bir konser bekliyordum ama olsun yine de Andrea Bocelli’yi her koşulda ve şartta dinlerim.
Bocelli şarkılarını söylerken; en sevdiğim başkentlerden görüntüler ekrana yansıdı.
Paris, Londra, Roma...
Ve ben o an İzmir’i, İstanbul’u da düşündüm.
Sokaklar boştu, kimsecikler yoktu.
Paris’te aylarım geçmişti. Hayatımı şekillendiren anılarla ayrıldım hep Paris’ten...
Roma’yı nasıl da severim. Her zaman bana hayaller kurduran bir şehir olmuştur Roma da…
Londra ise beni hep heyecanlandıran kent olmuştur. Dünyanın yönetildiği birkaç yerden biridir benim için Londra...
Bocelli söylerken ekrana gelen bu görüntüler içimi acıtmadı değil.
Benim gibi çok kişinin yüzlerce anısı olan bu şehirler ve elbette dünyanın geneli korona salgınından dolayı olağanüstü günler yaşıyor.
İflah olmaz iyimser yanım bana yine şunları düşündürüyor.
Bu dönem belki de insanoğluna kendine çeki düzen vermesi, özeleştiri yapması, yanlışlarını düzeltmesi için bir mola imkanı verecek.
Ve tıpkı dünyaca ünlü dilbilimci Noam Chomsky gibi düşünüyorum.
Chomsky “Coronavirüsün iyi yanı, belki de insanları nasıl bir dünya istediğimiz konusunda düşünmeye itmesi olacak” diyor.
Ünlü aktivist Chomsky bu yaşananları “gelmekte olan daha büyük krizlerin küçük bir kesiti” olarak da yorumluyor.
Elbette daha çok konuşup yorumlar yapacağız.
Ancak kabul etmeliyiz ki; bazı olaylar kırılmalar yaratır.
korona salgını da en başta insan ilişkilerini, küresel bakışı, gelecek planlarını etkileyecektir.
Virüsü yenecek aşı, ilaç bulunacaktır.
Ama yeni dünya koronayı, bu salgının getirdiği travmaları uzun bir süre unutmayacaktır.
Bu günler gelip geçer, sonrasında biz neler yapacağız?
Karamsarların kazanmasına izin mi vereceğiz; yoksa bizim gibi iyimserler mi haklı çıkacak.
Bocelli’yi dinlerken, o iyi bildiğim kentlerin sokaklarını görünce bunlar aklıma geldi.
Ve Bocelli’nin hayatının anlatıldığı “Sessizliğin Müziği” filmini bir kez daha izledim.

Haberin Devamı

Bu günler elbette geçecek peki geriye ne kalacak

Haberin Devamı


Hayat eve sığarmış

BOCELLİ şarkılarını söylerken baktım sosyal medya yıkılıyor. Sanki dünyadaki 7 milyar insan televizyonlarının başına geçmiş bu önemli konseri izliyor. Bocelli belki birçok insanda hayal kırıklığı yarattı. Çok daha farklı bir konser olabilirdi. Ama şartları bilemiyorum. Koronanın en etkili olduğu kentlerden birinde, Milano’da bu çekim yapıldı. Belki de çekim yapmak için bile şartlar uygun değildi. Neyse;
“Hayat eve sığar mı?” diye soruyoruz ya hep...
Normal şartlarda sığmaz ama normal koşulların çok ötesinde günler yaşadığımızı da unutmamak gerekir.
Bocelli milyonları değil, milyarca insanı bir ekrana sığdırabildiğine göre bir süre daha hayat eve sığar demek lazım.

Haberin Devamı

Bu günler elbette geçecek peki geriye ne kalacak

 
Sessizliğin Müziği
mutlaka izleyin

SÖZ Bocelli’den açılmışken “The Music of Silence” yani “Sessizliğin Müziği” filmini de hatırlatmak isterim.
Bu korona günlerinde izlemediyseniz mutlaka izleyin derim.
Dünyaca ünlü tenörün hayatının anlatıldığı film; körlük ile duyma arasındaki ilişkiyi mükemmel işliyor.
Filmde Bocelli’yi İngiliz aktör Toby Sebastian canlandırıyor. Bocelli; tek bir şey istiyor. Filmde körlüğünün bir engel olarak temsil edilmemesi.
“Sessizliğin Müziği” önyargıların nasıl parçalandığını, kırılan cesaretin nasıl tamir edildiğini, özgüvenin insanın hayatını nasıl değiştirdiğini çok iyi anlatan bir film... İzleyin derim...

 
O gün çıkanlar
izolasyon yapsın

Haberin Devamı

SOKAĞA çıkma yasağının açıklandığı saatlerde kötü bir sınav verdik. Gerçekten de iyi yönetilen bir süreci berbat ettik. Bilim kurulu üyeleri o saatlerde evden dışarı çıkanların kendilerini izole etmelerini istedi. Bence çok önemli bir uyarıydı. Hem dışarı çıkmasınlar, hem de evde sosyal mesafelerini korusunlar.
Ancak böyle cuma gecesi yaptığımız hatayı biraz olsun telafi etmiş oluruz.

 
Normal hayata geçiş
yine zaman alacak

YAZ planlarını, programlarını bu yıl için yeniden gözden geçirin derim. Mayıs ortasına doğru salgınla ilgili daha iyi haberler alacağımız kesin.
Ama yine de öyle kalabalıklar, büyük toplantılar, festivaller, organizasyonlar için biraz daha zamanımız var gibi gözüküyor.
O yüzden daha rahat olacağız ama düşündüğümüz gibi eski hayata geçişimiz biraz zaman alacak gibi gözüküyor.

Yazarın Tüm Yazıları