Bir modern Don Kişot

Her gittiğimde kendimi o rutin gündemin dışına itmeyi başardım.

Sakinlikse sakinlik, huzursa huzur ve eşsiz doğa...
Aslında bir dönem sık gittiğim Dalyan’ı bana yeniden hatırlatan Yücel ve Fulya Okutur oldu.
Yücel Okutur kim mi?
Bir turizm gönüllüsü, bir Dalyan aşığı, bir Türkiye sevdalısı...
Ve DOKTOB Başkanı...
Derneğin açılımı şöyle...
Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm İşletmecileri Birliği...
Okutur da bu önemli derneğin başkanı...
Önemli diyorum, çünkü bu eşsiz doğayı bir yandan korumak, bir yandan da turizmi geliştirmek için ekstra bir çaba harcamak gerekiyor.
İztuzu’nda son yaşananları hep birlikte izledik.
Bütün dünyanın gözü buradayken, carettaların o ilginç hayatı mercek altındayken; biz tam tersine işler yapıyoruz.
Allahtan Yücel Okutur gibi turizme kendini adamış kişiler var.
Ben onlara bugünün modern Don Kişot’ları diyorum.
İyi ki varlar.
İyi ki bu mücadele azminden ödün vermiyorlar.

Engelli turizmi deyince
Dalyan akla gelecek

Dalyan’da neler mi değişti?
Eskiden Dalyan tekneleri mazotluydu, artık elektrikli...
Böylece Köyceğiz gölü, Dalyan kanalları mazot ve egzoz atıkları kirliliğinden kurtulmuş oldu.
Yeni gemi siparişleriyle birlikte yıl sonunda eski teknelerin hiçbirini artık görmeyeceğiz.
Bu çok önemli bir adım...
Bence asıl dikkatimi çeken “Dalyan Engelsiz Turizm” önerisi oldu.
Dalyan pilot bölge olarak ilan edildi; üç ilçe daha ilave edilerek GEKA Kalkınma Ajansı’na projeler sunuldu. DOKTOB’un koordinatörlüğünde yapılan projeye Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Ortaca ve Dalaman Belediyesi proje ortağı olarak alınmış.
Bu projede kanaldan İztuzu’na gidiş için hidrolikli, elektrikli tekne, karadan denize gitmek için elektrikli ve hava alanından transfer için emniyet kemerli araçlar yapılacak. Dalyan’da belde içinde engellilere engelsiz bir turizm için kent düzenlemeleri de öneriliyor.
Yücel Okutur, 30 yıldır turizm yapıyor.
Dalyan’ın anlatılmasında, tanıtılmasında çok emeği var.
Ve O da biliyor ki; turizmi çeşitlendirmek, turizmde farkındalık yaratmak gerekir.

Agro turizmi önerisi

Türkiye’nin en eski turizmcilerinden olan DOKTOB Başkanı Yücel Okutur, turizmdeki tabloyu şu cümleyle özetledi.
“Sektöre girdiğim günden bu yana yaşadığımız en dramatik düşüş...”
Yine de umutsuz değil.
Ama bazı önlemlerin alınması gerektiğinin de altını çiziyor.
Örneğin kendi bölgesi için şu öneriyi getiriyor.
“Narenciye, nar ve benzeri bahçe alanlarında bulunan çiftlik evlerini revize ederek kırsal turizm planı uygulayalım. Buralara 10 –12 odalı butik doğal oteller yapalım. Bahçelerin meyve ve sebzeleri ekonomiye kazandırılarak böylece meyve bahçelerimiz kesilmekten kurtulacak, agro diye adlandırdığımız çiftlik turizmiyle bölgenin marka değeri artacaktır...”
Muğla Valiliği’nin ve Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün’ün bu proje bana kalırsa destek vermesi gerekir.

Sakin şehir olmalı

Seferihisar “Sakin Şehir” projesiyle büyük sükse yaptı.
Ve öncü oldu.
Türkiye’nin birçok yerinden yavaş şehir olmak için başvuranlar oldu.
Bence Dalyan da, Köyceğiz de onlardan biri olmalı.
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer bu işe bir el atmalı.

Carettaları rahat bırakın

Rica ediyorum, rica ediyoruz.
Carrettaları rahat bırakın.
Bırakın burası olduğu gibi doğal kalsın.
Biz burayı böyle seviyoruz.
Sakin, huzurlu ve dünya güzeli...