Paylaş
Yıl 1999, aylardan yine Kasım’dı. Çok uzak bir tarih değil, üzerinden sadece 12 yıl geçmiş.
İstanbul’da yapılan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü konferansında önemli bir tarihi adım atılmıştı; Bakü – Tiflis – Ceyhan Boru hattı olarak adı değiştirilen projeye start verilmişti.
Türkmenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan ve Türkiye devletlerinin liderleri aynı masada buluşmuşlardı.
Bu konferansta bir önemli karar daha alınmıştı.
Bakü’den Erzurum’a uzanacak bir doğalgaz hattı da yapılacaktı. Bu hatla Azerbaycan’a ait Şahdeniz bölgesinden doğalgaz taşınacaktı.
Kısa bir süre sonra temeller atıldı, borular döşenmeye, doğalgaz ve petrol bazı bölgelere ulaşmaya başladı.
Bu arada, stratejik ortaklıklar farklı alanlara da sıçradı.
İzmir’in Aliağa’sında, özelleştirilmeye çıkarılan Petkim’i Azerbaycan’ın Devlet Petrol Şirketi Socar, Turcas firmasıyla birlikte ortak aldı. Bu yatırım Azerbaycan’lı şirketlerin bir başka ülkede yaptıkları en büyük yatırım oldu.
Bununla da kalmadı, özelleştirme bedelinin üzerine önce 6 milyar dolar, orta bir gelecekte de 10 milyar dolarlık yatırım kararı aldı.
Turcas’ın Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy, çok güzel özetledi.
“Pektim, bir zamanlar Türk firmalarının ihtiyacının yüzde 100’ünü karşılıyordu, özelleştirme öncesinde yüzde 25’ini karşılar hale geldi. Petkim’i Socar ile birlikte almamız, Türkiye’yi yeniden petrokimya alanında iddialı konuma getirdi.”
Türkiye nüfusuyla, dinamizmiyle büyük bir pazar ancak kaynakları yeterli değil. Azerbaycan 10 milyon nüfuslu, ama zengin kaynaklara sahip...
Stratejik kararlar, olayları çok hızlandırıyor, dünyayı çok hızlı değiştiriyor.
Bakü’deyken, bir imzanın ülkelerin kaderini nasıl değiştirdiğini gözlerimle gördüm.
Artık günlerin bile önemi var
Bazen “Ülkelerin, kentlerin ömründe bir, iki yılın lafı mı olur” deniyor ya, bunun böyle olmadığını kanıtlayan çok örnek var.
Kasım 1999’un Bakü’sünü hatırlayan, anlatan çok kişi vardı etrafımızda.
Dediler ki...
“Burada 60 katlı binaları bir yılda bitiriyorlar. Bekleyecek zamanları yok...”
Bu sözleri dinlerken içimden “Bizim var mı?” demek geldi.
Özelleştirilen Alsancak Limanı’nın onayına bir “evet...” için yirmi dokuz ay beklemedik mi?
Çeşme planlarını yedi yıldır beklemiyor muyuz?
İnciraltı için kaç yıldır beklediğimizi inanın ben artık bilmiyorum.
Dünya Ticaret Merkezi için on yıl mıydı, on bir yıl mıydı?
Liman arkası için yedi yıl bekledikten sonra “onay” çıktı da durdurulmamasını kim garanti edebilir?
Ben Bakü’nün 99 Kasım’ını bilmiyorum.
Ama gördüğüm 2011 Kasım’ı, çok şey ifade ediyor.
Ve diyorum ki...
Ülkelerin de kentlerin de ömürlerinde artık on yılların değil günlerin bile önemi var.
Bizim başkanlar gidip bir görse
Bakü gündüz güzel, ama bir de gecelerini görün. Yeni binaların dış cephelerinin tamamı taştan yapılıyor. Böyle olunca göze batan, bir tek bina yok. Çok katlı modern binalar ise ayrı bir estetik harikası... Devlet dış aydınlatmaların tamamını karşıladığı için ortaya olağanüstü bir görüntü çıkıyor. Her yer ışıl, ışıl... Düşünün, Alaçatı dokusu Bakü’nün tamamına hakim... Kent mobilyaları da ona göre uydurulmuş. Bizim belediye başkanlarımızın, odalarımızın, mimarlarımızın mutlaka gidip görmesi gereken bir yer Bakü...
Eurovision tutkusu
57. Eurovision Şarkı Yarışması Bakü’de yapılacağı için Azerbaycan’da müthiş bir heyecan var. Hazar’ın kenarında bir konser salonu inşa ettiriliyor. Kiminle konuşsanız, Eurovision’dan bahsediyor. Belli ki, Azerbaycanlılar böylesine önemli uluslararası organizasyonlara gelecekte de evsahipliği yapmak istiyor. Yakında önemli projelerde Azerbaycanlıları görürseniz hiç şaşırmayın.
Stratejik merkez olacak
Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın organizasyonunda gittiğimiz Bakü’de, şunu anladık ki... Türkiye takip edilen bir ülke ve Petkim’in Socar & Turcas ortaklığıyla yapacağı yatırımlar, hem Ege Bölgesi’ni, hem de İzmir’i gelecekte çok ilgilendirecek. Petkim, hem stratejik, hem de geleceğin kurgusu için çok önemli bir merkez olacak.
Paylaş