Paylaş
Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıyı çok olumlu buldum.
Bir kere diyalog her zaman kapıları açar, siyasete nefes aldırır, imkanları genişletir.
İkincisi çözümleri kolaylaştırır, fikirleri buluşturur.
Benim siyasette eksik gördüğüm şeylerden biri de buydu.
Ankara’daki toplantıdan sonra yapılan bütün açıklamaları büyük bir dikkatle okudum, dinledim.
Başkanlar memnundu, kabinenin de mutlu olduğunu düşünüyorum.
Belediyecilikten gelen bir Cumhurbaşkanı olarak, Erdoğan’ın da mutlu olduğunu düşünüyorum.
Ve en önemlisi bürokrasi...
Bazen siyasetçi irade kullanır ama bazı konular bürokrasiye takılabilir.
Beştepe’de yapılan toplantı sonrasında bürokrasi de daha çözüm odaklı olacaktır.
Türkiye’nin biraz hızlanması gerekir.
Bürokratik engelleri kaldırıp önüne, geleceğe bakması lazım.
Bakın yine İzmir’den örnek vereyim.
Çiğli tramvayı konusunda herkesin hem fikir olduğunu biliyorum.
Cumhur İttifakı’nın adayı Nihat Zeybekci’nin seçim kampanyasında tramvay en önlerdeki konulardan biriydi.
Millet İttifakı’nın adayı Tunç Soyer’in de öncelikleri arasında Çiğli tramvayı vardı.
Yani kim seçilirse seçilsin bu konu gündeme gelecekti.
Ama tam 18 aydır imzada...
Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle toplu ulaşım konusundaki hassasiyetini biliyorum.
Ankara’daki bu toplantı sonrasında imzaların hızlanacağı düşünüyorum.
Özetle...
Bu toplantılar belirli aralıklarla yapılırsa daha verimli olacağını düşünüyorum.
Bu da İzmir’in
kazandırdığı
bir markadır
SÜSLÜ Kadınlar Bisiklet Turu’nu herhalde ilk biz yazdık. Sema Gür; sosyal medya üzerinden bir çağrı yapmış ve ilk buluşmada 200’den fazla İzmirli kadın bisiklet turu atmıştı. Sonrasını aslında bütün Türkiye biliyor. En son buluşmayı hatırlıyorum; binlerce kadınımız en güzel kıyafetlerini giyerek bisikletleriyle İzmir turu attılar. Bu yıl ise tam 115 şehirde aynı anda pedal çevirecekler. Amerika’dan İran’a kadar çok geniş bir coğrafyadan söz ediyorum.
Gel de medyanın gücüne inanma, gel de sivil toplumculuğa inanma...
Bu örnek üzerine bile tez yazılır.
Bitcoin değil İzmircoin
İZMİR parası fikrini çok sevdim.
Cumartesi günü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile geniş bir söyleşi yaptık, bir özetini de gazeteye yazdım. İzmirKart adında bir kartımız var. O kartın içeriği şimdi zenginleştirilecek, Yani daha geniş kapsamlı kullanım alanları olacak. İzmir’deki gönüllülerden kentin yönetimine katkı isteniyor. Örneğin öğretmensiniz boş vakitlerinizde ders verirseniz bunun bir karşılığı olacak. Hem topluma faydalı bir iş yapacaksınız, hem de belediye bunun karşılığında az da olsa bir karşılık verecek. Yani bir takas sözkonusu...
Ben fikri çok beğendim.
Elbette işleyiş zorlukları olabilir. Ama iyi bir organizasyonla çözüm geliştirmek de mümkün...
Adı da güzel...
Bitcoin değil İzmircoin...
Beklentiler fazla
BAZI yerlerin belediye başkanları şanslı... Urla öyle bir yer, Çeşme öyle... Bodrum öyle, Marmaris, Kuşadası öyle... Elbette benim kafamdaki liste uzun... Bazı yerleri anlatmak çok daha kolay oluyor. Ama söylemeliyim. Yeni hikayeler yazan belediye başkanları da çok öne çıkacak. O yüzden potansiyeli olan belediyeleri yönetmek de bir o kadar zor... Çünkü beklentiler çok fazla...
Zaman su gibi akıyor
ZAMANIN ne kadar çabuk geçtiğini bir hatırlatma, ya da bir anma olduğunda daha iyi anlıyorum. Tarık Akan’ın ölümünün üzerinden üç yıl geçmiş. Haberi öğrendiğim anı hatırlıyorum. İzmir’den biraz uzaktaydım. Çok tatile gitmiyorum ama denize girip kitap okuduğum o birkaç günün tam ortasıydı. Ve çok üzülmüştüm. Türk sinemasının sembol isimlerindendi. Üç yıl geçmiş, bir an düşündüm. Sanki geçen yıl gibiydi.
Paylaş