Bir Bitcoin gazetecisinin Budapeşte’de yaptıkları

EURONEWS’te okudum.Macaristan’da kripto para birimi Bitcoin’in mucidi olduğuna inanılan Satoshi Nakamoto anısına heykel dikilmiş.

Haberin Devamı

 


Biliyorsunuz; Orta Amerika ülkesi El Salvador Bitcoin’i yasal ödeme aracı olarak kabul eden ilk ülke olmuştu.
Merkez bankaları hala muhafazakar olup kripto dünyayı sanki yokmuş gibi davransa da gerçek öyle değil.
Aslında dijitalleşmenin bu kadar hayatımızın içinde olduğu bir dönemde sanal paraların önüne geçmek de neredeyse imkansız.
Devletler, hükümetler yasal düzenlemelere gidip yasal bir çerçeve çizseler işler daha iyi olacak bana göre...
Neyse Macaristan’a dönelim.
Başkent Budapeşte’de Tuna Nehri yakınlarındaki bir iş yerleşkesinde açılan heykelin Bitcoin’in yaratıcıları için yapılan ilk eser olduğu tahmin ediliyor.
Satoshi Nakamoto lakabıyla tanınan Bitcoin’in kurucusunun gerçek kimliği bilinmiyor. Bronz büstün altındaki taşa da Satoshi’nin adı yazılmış.

Haberin Devamı

Bir Bitcoin gazetecisinin Budapeşte’de yaptıkları

***
Projeyi başlatan Bitcoin gazetecisi Andras Gyorfi...
Bakar mısınız artık Bitcoin gazetecileri de var.
Gyorfi demiş ki;
“Satoshi’nin bütün kripto para endüstrisini yarattığını düşünüyoruz. O Bitcoin’i yarattı, blok zincir teknolojisini yarattı, o bu pazarın Tanrısı...”
***
Heykelin Nakamoto’nun anısına saygı göstermek ve blok teknoloji ve kripto para birimlerine olan farkındalığı artırmak amacıyla yapıldığını da ilave etmiş.
Ama şöyle de ilginç bir ayrıntı var.
Büstün yapılması için kripto para birimi olarak 10 bin dolar toplanmış. Ancak heykeltraşlar kripto para kabul etmeyince para Macar forintine çevrilmiş.
Bence sembolik de olsa haykeltraşlar ödemeyi Bitcoin olarak kabul etmelilerdi.
Hatırlayın ilk alışveriş iki pizza alınarak yapılmış. O iki pizzanın bugünkü değerini düşünebiliyor musunuz?
Belki de heykeltraşlar ileride pişman olacaklar.
Ben olsam böyle yapardım.
***
Büst, Bitcoin simgesiyle süslenmiş bronz bir kapüşona sarılı bir baştan oluşuyor. Yüzün ayrıntıları silik ve ayna kadar parlak hale getirmek için aşırı derecede cilalanmış.
Eseri hayata geçiren heykeltraşlar Reka Gergely ve Tamas Gilly Satoshi’nin anonim kimliğini dikkate alarak bir insan yüzü portrelemeye çalışmışlar.
Gilly; nasıl göründüğünü bilmedikleri birinin heykelini yaparken zorlandıklarını söylemiş.
“Umarım heykelin dili aracılığıyla Bitcoin’in herkese ve aynı zamanda hiç kimseye ait olmadığı fikrini aktarabilmişimdir” demiş.
Cinsiyeti, yaşı, uyruğu hatta bir kişi ya da grup olup olmadığı bilinmeyen bir şeyin büstünü, heykelini yapıyorsunuz gerçekten zor.
Bir başka ilginç ayrıntı daha...
Törene birçok kişi davet edilmiş; büstün yapımı için kaynak desteği istenmiş ama kimse ilgi göstermemiş.
Merkez bankaları gibi sanki...
Herkes göz ucuyla izliyor ama sanal paralar hayatımızın içinde yer almaya devam ediyor.

Haberin Devamı

 
Erokay’ın sanatı
Avrupa dergilerinde

ÇETİN Erokay’in yaptığı bir tablo salonumda duruyor. Çok beğendiğimi Çetin abi de biliyor.
Erokay’ın sergileri pandemi öncesi yurtdışında çok ilgi görüyordu. Salgın biraz rahatlayınca sanat dergilerinde röportajları da çıkmaya başladı yine...
İlk önce Portekiz’de yayınlanan “Line and stylish Art” adlı sanat dergisi, daha sonra Dubai’de yayınlanan “Contemporary İdentities” adlı sanat dergisi Erokay’a yer vermişti.
İnternational Association Foundation Anima Mundi tarafından Litvanya Büyükelçiliğimiz kanalıyla davet edildiği Siauliai kentinde bir karma sergiye de beş eseriyle katılmıştı.
Bu sergi aynı organizasyon çerçevesinde Gürcistan’da Tiflis’te de açılmıştı. IAF 2017’de onursal üyelikle onurlandırmıştı. Aynı vakıf 2018’de Litvanya’nın kültür başkenti Kaunas’da kişisel sergi organize etmişti.
Anima Mundi Faundation çatısı altında Anima Mundi Academia adlı bir eğitim kuruluşu kurdu. Aynı isim altında bir sanat dergisi yayınlamaya başladı. Bu derginin ilk sayısında da Çetin Erokay vardı. Okudum, çok da hoşuma gitti; yazmak istedim.

Haberin Devamı

Bir Bitcoin gazetecisinin Budapeşte’de yaptıkları
Bir Bitcoin gazetecisinin Budapeşte’de yaptıkları
Bir Bitcoin gazetecisinin Budapeşte’de yaptıkları


 
Hangisi daha kolay

DERLER ya;
“Atomumu mu parçalayacaksın.”
Aşı karşıtlarıyla konuşunca, yorumlarını okuyunca anlıyorum ki...
Aşıya ikna etmek atomu parçalamaktan daha zor.

 
Doğruya doğru

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyanın en değerli arazisinin cep telefonu ekranları olduğunu söyledi. Dedi ki;
“Önemli olan bu değerli arazide yer kapabilmektir. Eskiden en işlek caddede mağaza, market sahibi olmak önemliydi. Şimdi cep telefonu ekranında yer alabilmek çok önemli.”
Giderek e-ticaretin payı artmıyor mu, telefon ekranında yaptıklarımızın alanı her geçen gün artmıyor mu?
Hisarcıklıoğlu doğru söylüyor. Ve bir şey daha söylüyor;
“İllerdeki yerel markalarla işbirliği yapın. Yerel üretici markaları ortak paydaşınız olarak kurgulayın. Birlikte büyüyün. Şehirlerin markalaşmasına yatırım yapın. Unutmayın, artık ülkeler değil şehirler rekabet ediyor. Şehrin markasının parçası olun.”
Hepsi doğru...

Yazarın Tüm Yazıları