Benim için zeytin Akdeniz demektir

Kitabın sayfalarında gezinirken çocukluğuma gittim, Ayvalık’a... Annem bağırıyordu “Yemek hazır...” diye... Biz ise birlikte gidilen o piknikte haylazlık peşindeydik. O yaşlı zeytin ağacının gövdesindeki oyuğun içine girmiş, saklanmıştık. Kırk yıl düşünseler bizi orada bulamayacaklarını düşünüyorduk. Nasıl gülüyorduk, nasıl eğleniyorduk.
Diğer anneler, diğer babalar... “Yemek hazır...” korosu... Üç kişiydik, biraz sıkışsak bir üç kişi daha alırdık. Ne güzel günlerdi, çocukluğum hep öyle geçti. Aileyle, arkadaşlarla...
Benim ilk tanıdığım ağaç zeytin oldu. Oyuğuna saklandığımız ağaçları hiç unutmadım, üzerine çıkıp oynadığımız o ağaçları hiç unutmadım, babamla toplayıp çizdiğimiz zeytinleri hiç unutmadım. Kim unutabilir ki...
Dedemle yaptığımız sohbetleri de unutmadım, coğrafya çalışırdık.
“Zeytin ağacının bittiği yerde Akdeniz biter” derdi.

Benim için zeytin demek Akdeniz demektir; Akdeniz demek hayat demektir.
Çocukluğumdaki gibi kahkahalarla gülmek demektir, özgürce davranmak demektir, cesurca ağacın tepesine çıkmak demektir, biraz da haylazlık, fırlamalık yapmak demektir.
Hayallerini geleceğe taşımak demektir; hayatın içende kalmak demektir.
Bu kitap işte beni aldı götürdü, o yıllara... Fotoğraflara bakarken, satır aralarında sörf yaparken kendi öyküme de döndüm. Tahmin ediyorum sizler de aynı şeyleri hissedeceksiniz.
Kitap AKG Grubu’nun katkılarıyla ortaya çıkmış, Öner Akgerman’ın titizliğiyle...
Fotoğraflar ve metin eski Sağlık Bakanı Suat Çağlayan’a ait... Kitabın ismi “Ne bilgesin sen zeytin ağacı...”
Çağlayan diyor ki...
“Zeytin bilge ağaçtır. Yanından geçip gitmeyin, durun, bakın, görün... Dahası göz göze gelin onunla... Bir çift güzel söz söyleyin... Ve dinleyin... O zaman bir ağaçtan çok daha öte bir canlı olduğunu anlayacaksınız...”
Ben biliyorum, bunu biliyorum.
O ağaç oyuklarında kurduğumuz hayaller, bir bir gerçekleşiyor, diğerleri için de hayal kurmaya devam ediyorum.

Gepetto Usta’nın işi kolay bu kez

Kitaptan alıntılar yapayım. Sizin için, biraz da kendim için...
Yine çocukluğumun hikayelerinden, en güzellerinden, Pinokyo... Gepetto Usta, zeytin ağacından Pinokyo’yu yapmış. Belli ki, Gepetto Usta’nın işi kolay bu kez. Zeytin onun yerine çalışmış heykeli, hazırlamış burnunu bile... Kim bilir hangi yalan sebebiyle uzamış.

Zamana direnmek

Erol Akyavaş demiş ki...
“Ölümsüzlük diye bir şey yok. Dünya tarihi içinde anlar yaşıyoruz. Sanatçıların en büyüğü Leonardo... Leonardo’nun zamanında dikilen zeytin ağaçları hala yaşıyor...”

Zeytin ağacı nikah kıyarsa

Şöyle olurmuş.
Sen, zeytin ülkesinin genç kadını ve sen genç erkeği... Birlikteliğiniz zeytin ağacı kadar uzun, yaşamınız “var yılı” kadar mutlu olsun. Çocuklar doğurun zeytin ağacı kadar can... Onun kadar barışçıl ve candan... Kızlarınızın gözleri zeytin yeşili, saçları zeytin karası... Oğlanlarınız zeytin kadar dost, zeytin kadar yararlı...

Bergama Asklepion’u

Antik Yunan’da sağlık tanrısı Asklepios için yapılan tapınak ve antik tedavi yurtlarına verilen ad... Asklepion’ların en ünlüsü Asklepios’un kızı Hygeia’ya (Hijyen) adanmış olan Bergama’dır. Bergama Asklepion’undaki yılan figürü, tıbbın simgesi olarak kabul edilir. Bergama’ya tedavi için gelen hastalara zeytin dalından taç takılır, iyileşip giderken de yine aynı taçla uğurlanırmış. Bergama’dan başka Hierapolis (Pamukkale), Trikala ve Epidauros (Yunanistan) ve Kos’ta da Asklepionlar var. Bergama Asklepion’unda kullanılan en önemli ilaç ise zeytinyağıymış.

Solon’un o ünlü yasası

Solon; M.Ö. 639-559 arası yaşamış, Atinalı devlet adamı... Sosyal yaşamı düzenleyen yasalar yanında, zeytin ağaçlarını koruyan yasaları da çıkarmış. Toplumunda dedikoduyu yasaklamasıyla ünlü... Elbette bir de “Zeytin ağacı kesenin başı kesilecek!” kararıyla...

Cicero’nun felsefesi

Cicero; M.Ö. 106-43 arası yaşamış olan, Romalı felsefeci, hukukçu, devlet adamı, politikacı. Ünlü Felsefe Sözlüğü’nü yazmış. Roma’nın zeytin ağacı politikasını şu sözlerle belirlemiştir: “... Biz ki, Alplerin ötesindeki halkların zeytin ve üzüm yetiştirmelerine izin vermeyiz ki böylece kendi zeytinliklerimiz ve üzüm bağlarımız daha da değer kazansın!”