Paylaş
İlk beşte şu projeler yer almış.
* İkinci çevre yolu...
* Kentsel dönüşüm projeleri...
* Alsancak Limanı’nın kapasite artırımı...
* Çandarlı Limanı...
* Metro, raylı sistem ağının genişletilmesi...
Ankete katılmış olsaydım, ben de birinci sıraya çevre yollarının artırılması, özellikle ‘ikinci çevre yolu’nun yapımını yazardım.
Ve özelikle de parantez içinde körfez geçiş projesine yer verirdim.
Çünkü herkes gibi ben de İzmir trafiğinin önümüzdeki yıllarda en büyük problem olacağını görüyorum.
İzmir’in bir şansızlığı var.
Kenti bölen bir körfez var.
Deniz elbette büyük bir avantaj, keşke körfezi daha iyi kullanabilsek...
Ama ancak bu kadar olabiliyor.
Yani bir avantajı dezavantaj yapmış durumdayız.
O yüzden İzmir’in ulaşımında alternatifleri hep birlikte aramalıyız.
İkinci çevre yolu şart mı?
Bence şart...
Çünkü İzmir’in kuzeyi çok hızlı büyüdü.
Ve bu yol Tüpraş, Petkim, demir çelik tesisleri, Çandarlı ve Aliağa limanlarından dolayı ağır vasıta yüküyle neredeyse 24 saat çok yoğun hale geldi.
Yeni yerleşim yerleri de düşünülünce ikinci bir çevre yolunun şart olduğunu görüyorum.
Tramvay inşaatı belki kentte sıkıntı yarattı.
Ama raylı sisteme yapılan her yatırım geleceğe yatırımdır; faydalarını çok göreceğimize inanıyorum.
İZBAN’ın başarısı
METRO ve raylı sistemin ne kadar önemli olduğunu anlatan rakamlar var İzmir’de...
İZBAN, 2017’de tüm zamanların günlük, haftalık, aylık ve yıllık yolcu rekorlarını kırmış.
Geçen yıl toplam 98 milyon kişi taşınmış.
Kurulduğu günden bu yana toplam 515 milyon kişiyi taşımış.
O yüzden ben de İZBAN’I hep örnek proje olarak gösteriyorum.
Merkezi hükümetle yerel yönetimler isterse ortak projeler üretip hayata geçirebilirler.
İzmir doğru ve örnek bir modeli ortaya koydu.
Rakamlar da bunu gösteriyor.
BRAVO Başkan
BORNOVA Belediyesi’nde geçenlerde toplu iş sözleşmesi imzalandı. Sözleşmeye önemli bir madde de eklendi.
Dendi ki; “Aile içi şiddet uyguladığı ilgili mercilerle tespit edilen personelin mali ve sosyal yardımlardan elde ettiği haklar elinden alınarak eşine ödenecek...”
Bu meseleyle topyekün mücadele etmeliyiz.
Daha önce de Bayraklı, Urla ve Konak Belediyeleri’nde de benzer maddeler sözleşmelere eklenmişti.
Aile içi şiddete son verebilmek için her türlü yöntemi denemeli ve uygulamalıyız.
Kulüplerin çoğu borç batağında
BİZ İzmir’de Karşıyaka’yı konuşurken, Gaziantep’ten de flaş bir haber geldi. Gaziantepspor’un yöneticileri kısa sürede sorunlarına çözüm bulamazlarsa anahtarı valiliğe teslim edeceklerini açıkladılar.
Şimdi kentte bir kampanya yapılması planlanıyor.
Ocak sonuna kadar takımların transfer yapma hakkı bulunuyor.
Gaziantep’in de borcu 110 milyon liranın üzerinde, transfer yasağını kaldırmak için de 10 milyon kaynak gerekiyor.
Aslında Türkiye’deki birçok kulübün kaderi aynı...
Kötü yönetimler, bugünün dünyasına uygun olmayan yönetim modelleri takımlarımızı ağır borç yüküyle karşı karşıya bıraktı.
Karşıyaka, Gaziantep kurtulur mu?
Kurtulmasına kurtulur da; bu zihniyetle değil...
Çözüm?
Her zaman bir çıkış yolu vardır.
Paylaş