Paylaş
19 yıl sonra Süper Lig’de iki İzmirli olacak.
Göztepe’yle birlikte Altay da büyük bir mücadelenin içine girecek.
Altay Kulübü Başkanı Özgür Ekmekçioğlu’na da teşekkür ederim.
Üçüncü lige düşmüş bir futbol takımını aldı ve her yıl istikrarı kurarak kulübü Süper Lig’e taşıdı.
Aslında Altay’ın bu öyküsü Türkiye’deki birçok kulübe örnektir.
Futbol tarihinde başarılar yakalamış birçok kulüp Altay gibi benzer bir süreç yaşadı.
Başarıları kısa süreli oldu.
Kalıcı başarılar elde etmek için önce yönetimlerin bu öyküye inanmaları gerekir.
Altay 1914’te kurulmuş eski bir kulübümüz...
Ama yöneticileri gençti.
Camianın eskileri, en köklü isimleri bu görevi yaşları 30’lara gelmemiş bu gençlere bırakmıştı.
Ve onlar her yıl üzerine daha fazlasını koyarak başarıyı yakaladılar.
Özgür’ün ve yönetim kurulunun istikrarlı duruşlarını takdir ediyorum.
İnanınca oluyor.
İsteyince oluyor.
Hayal edince oluyor.
Şimdi Altay’a düşen Süper Lig’de kalıcı olabilecek bir kadro yaratmalarıdır.
Ben bu ekibe güveniyorum.
Ve Seyit Mehmet Özkan
ALTINORDU’nun başkanı yaptıklarıyla, yapacaklarıyla bütün ülkeyi Altınordulu yaptı. Altınordu’nun şampiyon olup olmamasından daha önemlisi ortaya koyduğu fikirdir, iradedir, projedir.
Bana göre Altınordu gönüllerin şampiyonudur.
Maçtan önce Özkan çıktı “Aslında şampiyonluğu istemiyorum” dedi.
Bazıları eleştirdi.
Oysa ben başkanın bu yorumu futbolcuların üzerindeki stresi azaltmak için söylediğini düşünüyorum.
Finalde kaybetti, Altay Süper Lig’e çıktı.
Ama inanıyorum çok kişi benim gibi düşünüyordur.
Kupayı kaldırmasa da gönüllerin şampiyonu Altınordu’dur.
Ve Türk futbolunun kurtuluşu Altınordu modelinden geçmektedir.
Bucaspor’u da tebrik ediyorum
BUCASPOR’u da yazmam gerekir.
İkinci Lig’e çıktılar, onları da tebrik ediyorum.
Bucaspor da Süper Lig’den düştükten sonra amatöre kadar düştü.
Kulübün Başkanı Cihan Aktaş’ın şu sözlerini önemli buluyorum.
“Tekrar yetiştirici kulüp olmak istiyoruz. Şampiyonluğu alan takımdan ilk 11’deki 6 kişi altyapıdan... Bu kadronun içerisinde 18 kişilik kadronun 12’si altyapıdan ve bunların yaş ortalamasına bakarsanız 16-17. Sahadaki çocuklarımızın çoğunun yaşları 20’ydi. Kendi altyapı oyuncularımızla üst lige çıktık...”
Başkanın söyledikleri de bir başarı öyküsü değil midir?
Türk futbolunun rekabetçi olması için altyapıya önem vermesi gerekir.
Bucaspor’u da tebrik ediyorum.
Darısı Karşıyaka’nın
GÖZTEPE artık Süper Lig’de kalıcı...
Altay 18 yıl sonra geri döndü.
Altınordu gönüllerin şampiyonu...
Bucaspor gençleriyle ikinci ligde...
Karşıyaka üçüncü ligde kalabilir mi?
Pınar Karşıyaka’nın basketboldaki istikrarlı başarısı bu büyük camiaya yetmez.
Zaten yetmiyor.
Elbette spor sadece futbol değildir.
Ama futbolsuz da olmuyor.
Karşıyaka fabrika ayarlarına geri dönmeli.
Dönecektir de...
Ama kulüp başkanı, yönetim kurulu ve yıllarca kulübün sponsoru olan Yaşar Holding artık yalnız bırakılmamalı.
Camia bir araya gelmeli, bir yol haritası belirlemeli.
Ve Karşıyaka bulunduğu ligden çıkmalı.
Biliyorum bazı gelişmeler var.
Ben de takip ediyorum.
Ve bu heyecanı, isteği, kulüp için birşeyler yapma çabasını önemsiyorum.
Sizler de önemseyin...
Yıllar sonra harekete geçmiş bu camiada hevesleri kırmayın.
Kulüp, dernek, Yaşar Holding, büyük camia gelecek için bir araya gelmeli.
Ve en doğrusunu yapmalı.
Sepil dönmeyecek gibi
GÖZTEPE Başkanı Mehmet Sepil hazirandaki kongrede aday olmayacağını, görevini bir icra kuruluna bırakacağını söyledi. Benim gibi birçok kişi kararını gözden geçirmesini istedi. Galiba Sepil kararından geri dönmeyecek.
Milliyet yazarı Atilla Gökçe’yle konuşan Sepil’in şu sözleri hayal kırıklığını ortaya koyuyor;
“Doğup büyüdüğüm, yaşadığım şehre değer katmak istedim. Bunun imkansız olduğunu gördüm. Futbolun daha iyi iklimlere ihtiyacı var. Gördüm ki bu sirkte benim yerim yok. Bıraktım...”
Mehmet Sepil, Göztepe için harcadığı parayı İzmir’in 17 ilçesine fabrika kurarak fazlasıyla kazanabileceğini de söylüyor...
Belediyeden, şehirdeki sanayi kuruluşlarından, büyük markalardan, siyasetçilerden destek alamadıklarını söylüyor.
Sepil Göztepe’yi iyi yönetti.
Bu kurumsallığın sürdürülmesi şart...
Yoksa hayal kırıklıkları çok olur.
Paylaş