Paylaş
Nerede olmaz?
Örneğin bizim sektörde öyle bir haber vardır ki; haberin maliyetinden daha çok haberin yapılmasına yoğunlaşırsınız.
O haber bir şekilde servis edilecektir, gazetelerdeki, televizyonlardaki yerini alacaktır.
Tek bir kare bile bazen çok şeyi anlatır, bir tek söz bile bazen çok şeyi ifade eder.
Günün sonunda masaya oturup; bu haber için şu kadar kişi çalıştı, şu kadar araba bu kadar benzin harcadı filan demezsiniz...
Sağlıkta da öyle...
Burcu Taner’in haberiydi.
Sosyal Güvenlik Kurumu, kardiyolojiden göz ameliyatlarına kadar pek çok alandaki tek kullanımlık tıbbi malzemelerin yeniden kullanılması halinde özel ve vakıf üniversitelerine uygulanacak cezaları kaldırdı.
Geçmişte yaşanan örnekler var.
İzmir’de Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde gerçekleştirilen katarakt ameliyatlarında bazı hastaların görme yetilerini kaybetmelerinin ikinci kez kullanılan tıbbi malzemelerden kaynaklandığı tespit edilmişti.
Sonuçta sekiz kişi gözünü kaybetmişti.
İstanbul Tabip Odası Türk Tabipler Birliği Delegesi Dr. Güray Kılıç’ın “Sağlık işletmelerinde bu kararlar, hedefi maliyeti azaltmak ve karı artırmak olan yöneticilere bırakılamaz” yorumuna aynen katılıyorum.
Olacak şey var; olmayacak şey var.
Bu olamayacak olanlardan...
Anıl’ları hep unutuyoruz
Futbola endeksli bir spor anlayışından çıkamadık.
Milyon dolarlar futbol için harcanırken, tek bir futbolcuya kamyon yüküyle paralar ödenirken, o futbolcunun bir aylık ücretiyle binlerce gencimizin spor yapmasına olanak sağlayacak tesisler kurabilecekken, biz onları yok sayıyoruz, hesaba katmıyoruz.
Onları yalnız bırakıyoruz.
Fatih Çekirge de yazdı Bodrumlu Anıl Çetin’in başarısını...
Bodrum Yelken Kulübü’nden Anıl Çetin, Macaristan’da 18 yaş altında dünya şampiyonu oldu.
Anıl’ın bu başarısını bugünkü Hürriyet Ege’nin manşetine koyduk.
Sessiz bir başarı işte...
Anıl; Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli trafik polisi Salim Çetin’in oğlu...
2007’den bu yana yelken sporu yapıyor ve martta İtalya’da düzenlenen aynı sınıftaki yarışmada da Avrupa ikinciliğini elde etmişti.
Melo’nun transferi oldu mu olmadı mı; Ersun Yanal’ın Fenerbahçe’deki ilk antremanınındaki sözleri, Beşiktaş’ta Fernandez’in kalıp kalmayacağını çok merak ediyoruz ama...
Anıl’ın o kısıtlı aile bütçesiyle bu başarıları nasıl yakaladığını merak etmiyoruz.
Biliyorum Anıl’ların sayısı Türkiye’de o kadar çok ki...
Ama hazır böyle bir fırsat yakalamışken yazayım istedim.
Birinci sayfadaki fotoğrafa dikkatlice bakmanızı öneririm.
Bir babanın mutluluğunu, oğluyla yaşadığı gururu anlatan çok güzel bir fotoğraf...
Anıl’ın da özgüveni...
Elbette futbolun o inanılmaz sihirine söyleyeceğim birşey yok.
Ama gençlerimizin spor yapmalarını, gençlerimizin futbol dışındaki diğer alanlardaki başarılarını da teşvik etmeliyiz.
Teşekkürler Anıl...
Taksi için bir gün önceden rezervasyon
Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Veysi Öncel ile konuşuyorduk.
“Çeşme’de taksi için bir gün önceden rezervasyon yapmanız gerekir” dedi.
Alaçatı’da sadece beş taksinin olduğu düşünülerse; gerçekten öyle, bir değil, birkaç gün önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebilir.
Turistik yerlerde herkesin şöyle bir endişesi var.
“İki ay iş yapıyoruz; sayı artarsa diğer aylar boş otururuz...”
Ben de diyorum ki...
Çeşme için artık böyle bir şey sözkonusu değil.
Çeşme giderek sezonunu uzatacaktır.
İzmir – İstanbul otoyolu bitsin; hepimiz göreceğiz.
TÜRGÖK
Geçen yıl TÜRGÖK’ün sesli dergisine konuk olmuş, bir saatlik bir sohbete katılmıştım.
Türkiye’nin ilk ve tek Görme Özürlüler Kitaplığı TÜRGÖK...
Müthiş işler yapıyorlar, beş binden fazla kişiye ışık oluyorlar.
Kurucusu Güntekin Yazgan’ı geçen yıllarda kaybettik; şimdi başkan Tülay Yazgan...
Tülay hanıma ve kitaplığa katkı koyanlara binlerce teşekkür borcumuz var.
TÜRGÖK; Cummins’in desteği ile beşinci okuma kabinine kavuşmuş.
Haberi okurken; o kabinde verdiğim röportaj aklıma geldi.
Paylaş