Paylaş
Örneğin psikolog arkadaşım Selin Tabak’tan, Yaşar Üniversitesi Mimarlık ve Çevre Tasarımı Profesörü Tevfik Balcıoğlu’ndan, Urlalı dostlarımdan...
Selin’in amcasıydı, ama ona “Hayat rehberim, mentörüm” diyordu.
İnsanlardan dinledikçe, bu bilge halinin birçok insanı etkilediğini gördüm.
Öyledir, bazı insanların enerjisi farklıdır.
Faruk Tabak da o insanlardan biriymiş.
Peki, kim Faruk Tabak?
ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Binghamton’daki New York Eyalet Üniversitesi’nde İktisat Tarihi doktorası yapmış. Fernand Braudel Center’da ünlü tarihçi Immanuel Wallerstein ile birlikte çalışmış. 2002’de Washington’da Georgetown Üniversitesi’nin Modern Türkiye Araştırmaları bölümünde öğretim üyesi oldu ve 2008’deki ölümüne kadar aynı görevi sürdürdü.
Benim Faruk Tabak ismiyle tanışmam, Urla’da Kapan Cami sokağında açılan Urla Tasarım Kütüphanesi ve Faruk Tabak Reading Room sayesinde oldu.
Kütüphane geçen yıl ekim ayında açıldı.
Ve burada Faruk Tabak’ın yazdığı “Solan Akdeniz” kitabını keşfettim. Amerika’da alanının en iyi kitaplarından biri olarak kabul edilen eser, halen ders kitabı olarak okutuluyor.
Dediğim gibi bazı insanların enerjisi farklı oluyor.
54 yaşında aramızdan ayrılan Faruk Tabak’ın ölümünün üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bıraktığı eserler hala konuşuluyor.
Faruk Tabak ismi
Urla’da yaşatılıyor
ŞUBAT ayında bir grup Amerikalı arkadaşı Faruk Tabak’ın ölümünün 10’uncu yılında Urla’ya geldi. Hem onu andılar, hem de adına yapılmış kütüphanede anlamlı bir gün geçirdiler.
Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu, Urla’da Kapan Cami sokağındaki 16’ncı yüzyıldan kalma metruk haldeki binayı 2005 yılında satın aldı.
Yaptığı araştırmalarda, depremlerde büyük zarar gören ve bir tek kubbesi sağlam kalan binanın 1560 yıllarında yapıldığı düşünülen bir Osmanlı sıbyan mektebi olduğunu tespit etti. Binayı nasıl değerlendireceğini düşündüğü bir zamanda yakın arkadaşı Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ertegün Modern Türk Araştırmaları Kürsüsü Profesörü Faruk Tabak’ın ölüm haberini alınca büyük üzüntü yaşayan Balcıoğlu, arkadaşının ismini yaşatmak üzere binayı kütüphaneye dönüştürme kararı verdi. Bunun için bir proje tasarlayan Prof. Dr. Balcıoğlu, İsveç hükümeti tarafından desteklenen Sida bursu ile eski binaların korunması ve restorasyonu üzerine geniş çaplı bir eğitim dahi aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanı sıra özel mimarlık firmalarının destek verdiği proje yıllar süren bir emekle tamamlanarak ortaya ‘TB Evi: Urla Tasarım Kütüphanesi ve Faruk Tabak Okuma Odası’ çıktı. Halkın hizmetine sunulan kütüphanede Faruk Tabak’ın ABD’den getirtilen ve sonrasında özel ekslibrislerinin basıldığı 4 bini aşkın dünya tarihi ile ilgili kitapları ve Balcıoğlu’nun meslek hayatı boşunca bir araya getirdiği endüstriyel tasarım ve mimarlık üzerine kitapları yer aldı.
Bu özel proje, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen Tarihe Saygı Yerel Koruma Ödülleri kapsamında “Özgün İşlevin Değiştirildiği Esaslı Onarım Ödülü” kategorisinde ödül aldı.
Alışagelmişin dışına çıkmak
FARUK Tabak’ın kitapları ABD’deki üniversitelerde ders olarak hala okutuluyor.
Bunların başında “Rakip Olan Müttefikler: Değişen Dünya Sisteminde Amerika, Japonya ve Avrupa” başlıklı kitabı yer alıyor.
Bir diğeri ise “Orta Doğu’da Toprak Mülkiyeti ve Ticari Tarım” başlıklı kitabı... Osmanlı tarımının salt devlete vergi üreten bir alan değil, daha geniş bölgesel dinamiklere tabi olarak gelişen dinamik bir sektör olduğunu anlatıyor.
Ve Faruk Tabak’ın kitaplarında yer alan bir önemli tez ise Moğollarla ilgili...
Genellikle bir yıkım unsuru olarak görülen Moğollar’ın aslında 13’üncü yüzyıl dünyasında birleştirici bir rol oynadıklarını iddia etmiş.
Faruk Tabak’ı farklı yapan da galiba bu...
Alışagelmiş düşünce biçimlerini sorgulamaya zorlaması...
Farklı olmayı bilmek
PSİKOLOG Selin Tabak, amcası Faruk Tabak’ı şöyle anlatıyor...
“Benim hayatımda onun etkisi çok oldu. Çalışma hayatıma düşkünlüğüm, merakım, seyahat ediyor olmam ve eğitim konusunda yurtdışına açılmam ondan gelir. Farklı olmayı, farklılıklar peşinden koşmayı da ondan öğrendim. Ölümünden sonra yakın dostlarıyla bir araya geldik. Anladım ki, çok kişinin kalbine dokunmuş, aklına girmiş. Onu tanımaktan ve benim amcam olmasından dolayı da ayrıca mutluluk, gurur duyuyorum...”
Paylaş