Bazen gökyüzü delinir denizle buluşur

HAFTA başından bu yana arkadaşlarım, “İstanbul’da gök delindi” diyor.
Kışın yağmayan yağmur sanki yazın gelişini bekledi.
Nitekim, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da benzer bir yorum yapmış:
“Yağmurlar zaman zaman mevsim ortalamalarının çok üzerinde düşüyor. Bunu bütün Avrupa ve dünya kentlerin de görmekteyiz. Türkiye’de de maalesef bunu görüyoruz. Son 80 yılın en kurak dönemi yaşanırken bir taraftan da büyük bir afet boyutunda ki, çekilen fotoğrafları da gördünüz. Gökyüzü sanki denizle buluşuyor, ciddi bir yağış var...”
Çok doğru...
Bazen öyle bir yağmur yağar ki, altyapınız da, önlemleriniz de yeterli kalmayabilir.
Bu yıl İtalya’nın birçok kentinde bu görüntüler yaşandı, İspanya’nın bazı şehirlerinde hayat felç oldu. Avrupa’nın en iyi altyapısına sahip Almanya’da kentler sular altında kaldı.
İstanbul’da da kalması normal...
Bunları neden yazıyorum?
Bundan birkaç ay önce benzer görüntüler İzmir’de de yaşandı. Özellikle kent merkezi battı, deniz de yükselince bütün sahil şeridi Venedik’e döndü.
Bu yaşananlar seçim öncesine de denk gelince kıyamet koptu. İzmir yerin dibine sokuldu. “Köy...” ilan edildi.
Özetle şunu söylemek istiyorum:
O gün kıyamet koparanlar İstanbul için bir şey söylemiyor. İzmir’i Ankara’dan, İstanbul’dan ve Türkiye’nin bir başka yerinden eleştirenler şimdi konuşmuyor.
Hepsini eleştiriyorum. Muhalefeti de eleştiriyorum.
Nasıl iktidarın olumlu icraatlarına sırf politika gereği “Kötü...” diyen muhalefet doğruyu yapmıyorsa...
Bu ve benzeri olayları da, siyaset yapma fırsatı görenleri de eleştiriyorum.
Her iki refleks de yanlış.
Doğrusu...
Bazen gökyüzü delinir, denizle buluşur.

Tek EXPO’da yaşamıştık yine aynı şey oldu

DENİZ Ticaret Odası (DTO), İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB), İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği (İZSİAD), Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD), Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD), Ege Genç İşadamları Dernekleri Federasyonu (EGİFED), Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİFED), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB), Güçbirliği Holding ortak bir metne imza atmışlar.
Özetle diyorlar ki...
“Üzüntülü ve kaygılıyız. İzmir İl Özel İdaresi’ne ait varlıkların Hazine’ye devri kararının gözden geçirilmesini bekliyoruz. Kanunun genel gerekçesi, olabildiğince yerel bir yönetim anlayışının gereğinin yapılmasını istiyoruz...”
Bence mesaj net...
Ve kuvvetli...
İmza atanların üye sayısı, çalışan sayısı, aileleriyle birlikte İzmir’deki gücü yan yana, alt alta koyduğumuzda kentin çoğunluğu diyebiliriz.
Hatta tamamına yakını...
Ben çok uzun zamandır İzmir kamuoyunun bir konuda aynı fikirde olduğunu ilk defa görüyorum. Belki de sadece EXPO konusunda hemfikir olan İzmirliler, İl Özel İdare mallarının İzmirlilerin hizmetine verilmesi konusunda da ortak bir irade gösteriyor.

Kent 10’uncu yaşına yeni projelerle girmeye hazırlanıyor

KENT Hastanesi Genel Müdürü Ruşen Yıldırım ve hastanenin bazı doktorlarıyla dün kahvaltı yaptık. Kent Hastanesi, önümüzdeki hafta 10’uncu yılını kutlayacak. İlk günü bugün gibi hatırlıyorum. Çok ortaklı şirket modeli İzmir’e yeni bir şirket daha kazandırıyordu. Gerçi bunların çoğunluğu el değiştirdi, satıldı ama kuruluş hedefleri ve felsefeleri her zaman geçerliliğini korumuş oldu. İzmir’in sağlık gibi önemli bir sektörde söz sahibi olması gerektiğinin o günlerde altı çizilmişti. Ruşen Yıldırım, Kent’in 10’uncu yılını yeni girişimler ve projelerle kutlayacağı müjdesini verdi. Yani önümüzdeki günlerde Kent’ten yeni yatırım haberleri duyarsak şaşırmayalım.