Paylaş
Cumhuriyet Halk Partisi, laiklik endeksli bir seçim kampanyası yürütmüyor. “Aile sigortası” diyor, “herkes nefes alacak” diyor. Ve bunları da projeleriyle ortaya koyuyor. Çiftçi için ayrı, işçi için ayrı, emekli için ayrı, çocuklar için ayrı, gençler için ayrı, yaşlılar için ayrı paketleri var.
Çok farklı bir içerikte, radikal bir söylem içinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu...
Etrafıma bakıyorum, CHP’nin televizyon reklamlarını konuşuyorlar.
Demek ki, mesajlar doğru algılanıyor.
Bu içerik değişikliği halktan ilgi görüyor.
Diğer yanda iki dönem hükümette olan AK Parti var.
İktidarda olmanın avantajlarını kullanan ve bunun kıymetini bilen bir AK Parti...
Başbakan Erdoğan, geçen gün İstanbul için “çılgın projesi”ni açıkladı.
Şimdiden söyleyecek bir şey yok.
Çünkü, Erdoğan da sahnede ifade etti, “Henüz proje aşamasında” dedi.
Yani bilim adamları, sosyologlar en az iki yıl çalışacak, sonra olup olmayacağına karar verecekler.
Erdoğan, sonra da her büyükşehir için böyle çılgın projeleri olacağını söyledi.
Şu gösteriyor ki...
Büyükşehirlerden gelecek oylar her seferinden çok daha önemli hale geldi. Kıyılarda güçlü olan CHP, söylem değişikliğiyle farklı bölgelerden oy almanın peşinde koşarken, anayasa değiştirecek vekil sayısına ulaşmak isteyen AK Parti ise daha çok merkez seçmenine yükleniyor.
“Çılgın projelerin” altındaki gerçek de bu...
Egeliler sesini çıkarmadı
Şöyle de bir algı var. Son 30 yılın iktidarları, ne varsa, her şeyi İstanbul’a yapmayı, kurgusunu İstanbul’a göre yapmaya çalıştı. Tamam, Amerikalı da New York’ta, Fransız da Paris’te yaşamak istiyor ama... Gelir paylaşımındaki adalet duygusu ne Amerika’da, ne Fransa’da Türkiye’de olduğu gibi insanları bu kadar rahatsız etmiyor. Kaldı ki... Hükümetler kabul etmese de Ege ve özellikle de İzmir, kamu kaynaklarından yeterince yararlanamadı. Yararlandırılmadı. İzmir’deki bir takım konuşmaların, tartışmaların kaynağında da bu yatıyor. Özetle... Egeliler bugüne kadar üzerine ne düştüyse yaptı, girişimcisini İstanbul’a ihraç etti, sermayesini Türkiye’nin gelişmesi için ortaya koydu. Bırakın çılgın projeyi, 20 yıl önce bile bitmesi gereken yatırımların olmaması bile ses çıkarmadı.
Bir fotoğraf çok şeyi anlatır
Bazen bir fotoğraf sayfalar dolusu yazıdan çok daha anlamlıdır. Sivas’ta 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yaşıtları bayram sevinci yaşadığı anlarda, babaannesiyle çöp toplarken görüntülenen küçük kızın fotoğrafı gibi... Birçok şeyi anlatıyor, yapacak daha çok şeyimizin olduğunu da gösteriyor. Çılgın projeler elbette olmalı; insanlarımıza hayaller kurdurmalı... Ama diğer yanda da bugünün gerçeklerini de düşündürmeli...
Herkes tatmin oldu mu?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şifre skandalıyla ilgili bir süredir inceleme yapıyordu ve sonuçların açıklanmasında bir engel olmadığına karar verdi.
Bunun üzerine ÖSYM, YGS sonuçlarını ardından da LYS başvuru tarihlerini açıkladı.
Peki sizce gençlerimiz, aileleri, yakın çevreleri ve kamuoyu yeterince tatmin oldu mu?
Herkesin kafasında bir soru işareti kalmadı mı?
Bir haksızlık, bir kayırma duygusu yaratmadı mı?
Kim ne derse desin, kim ne yorum yaparsa yapsın.
Bu sınav iptal edilmediği sürece daha çok uzun yıllar konuşulur.
Ben de teşekkür ederim
Deniz Ticaret Odası, her yıl bir medya yarışması düzenliyor. Bu yarışmada birçok meslektaşım, yaptıkları haberlerle, çektikleri fotoğraflarla ödüle layık görüldü. Hepsini kutluyorum. Oda Yönetim Kurulu, bu yıl farklı bir karar alarak bana da bir teşekkür plaketi sunmak istemiş. Ben de kendilerine teşekkür ediyorum. Ve İzmir’in, Ege’nin, Egelilerin denizi daha iyi anlamalarını, anlatmalarını istiyorum.
Paylaş