Tek sorumlu elektrik kontağı

Ankara’nın son yıllardaki yangın karnesi maalesef zayıf. Her ne kadar gazetelerde ‘ateş savaşçıları’ başlıklı haberlerimizi de okusanız,günlük olaylarda başarılı olan itfaiye, büyük yangınlarda çaresiz kalıyor.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz sene Ankara’nın tarihi Çıkrıkçılar yokuşunda çıkan yangın iş yerlerini kül etmişti.
Ardından ATO yangını. Arşiv bölümü yanmış, esnaf günlerce mağduriyet yaşamıştı. Halen zararın boyutu bilinmiyor.
Ve son olarak geçtiğimiz hafta yanan Altındağ’daki Yunus Emre Halk Çarşısı. 140 itfaiye eri de söndürme işlemlerine katılsa da sonuç alınamadı. 687 iş yeri yangında yok oldu.

ORTAK YÖNÜ ÇOK FAZLA

Son bir yıl içerisinde yaşanan üç büyük yangının ilginç ortak yanları var.
Üçü de gece meydana geldi.
Üçünün de maddi hasarı çok büyüktü.
Ve üç olayda da sabotaj ihtimali gündeme geldi.
Yangınların ortak nedeni ise ‘elektrik kontağı’ olarak açıklandı.
Ankara’yı bırakın Türkiye’de ne zaman bir yangın olsa bir yetkili hemen çıkıp, ‘Yangın büyük olasılıkla elektrik kontağından çıktı’ açıklamasını yapıveriyor. Konuyla ilgili ismini vermek istemeyen bir uzmana kulak verelim:

Haberin Devamı

ALEVDEN KORKAN İTFAİYECİ VAR

“Ankara itfaiyesi teknik donanım yönünden çok üst düzeyde. Hatta personel sayısı da ilk bakışta ‘ordu’ denilebilecek sayıya sahip. Ancak itfaiye erleri içinde yangının içine girebilecek deneyime sahip personel çok az. Son yıllarda Ankara İtfaiyesi’nde masa başı ve telsiz taşıyan itfaiye eri çoğaldı. Bu da kentte çıkan büyük yangınlara müdahale etmekte Ankara İtfaiyesi’ni güç durumda bırakıyor. Son çıkan büyük yangınlara bakıldığında (Çıkrıkçılar, ATO ve Altındağ Halk Çarşısı) tüm yangınlar büyük tahribat oluşturdu. Bugün Ankara İtfaiyesi’nde alevlerden korkan itfaiye erleri var.
Yangınların ardından yapılan elektrik kontağı açıklamasına gelince... Elektrik kontağından yangın çıkması çok düşük bir ihtimal. Büyük yangınların günah keçisidir aslında elektrik kontağı. Bir kere elektrik kontağından çıkan yangın bir anda büyümez. Ankara İtfaiyesi olay yerine 4 dakikada ulaştığını açıklıyor ancak 687 iş yeri kül oluyor. Bunu mantık kabul etmez.”
Uzun yıllar itfaiye teşkilatının içinde yer almış bu uzmanın söyledikleri sizce de ilginç değil mi?

 * * *

KESİKKÖPRÜ’YE EL VERİN

Ankara'da yıllardır turizm zirveleri yapılıyor. Sağlık, tarihi alanlar, inanç merkezleri başlıklı bu zirvelerden maalesef somut sonuç alamadık.
Ankara Valisi Alaaddin Yüksel bıkmadan usanmadan ‘Ankara’da turizm’ dese de bireysel çabalar yeterli olmuyor.
Alınacak çok yolumuz, atılacak çok adımımız var.
‘Ankara’da turizm mi olur’ deyip geçmemek şart. En nihayetinde yarışımız Hawai Adaları’yla değil.
En azından yurt içi turizm konusunda mesafe kat etmeliyiz.
Beypazarı bunun en güzel örneği. Güzel bir makyaj, iyi bir tanıtım ve güler yüzle yılda on binlerce misafir ağırlanabildiğinin en güzel kanıtı.
Geçtiğimiz günlerde ASKİ Genel Müdürü İrfan Kaya’yla Ankara’daki barajları ‘havadan’ inceleme fırsatı bulduk.

Haberin Devamı

TARİH DE VAR MANZARA DA

Pek çok Ankaralı’nın ‘susuzluk’ günlerinde adını ilk kez duyduğu Kesikköprü Barajı’nın manzarası hepimizi büyüledi.
Etrafını barajın sardığı şirin bir köy.
Havası da temiz suyu da.
Tarih derseniz, Kesiköprü’deki Kervansaray Kitabesi 1251 yılını gösteriyor. Kesikköprü’deki tarihi köprüsü Anadolu Selçuklu Sultanı Gıyasseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmış. İpek Yolu üzerindeki bu yerleşim birimi o dönem Başkentlik yapmış Konya’yı Kırşehir’e bağlıyor.
Hikayesinin yanı sıra tertemiz havası suyu olan Kesikköprü iyi bir düzenlemeyle İç Anadolu’nun en önemli turizm merkezlerinden birine dönüştürülebilir. Bizden söylemesi...

Yazarın Tüm Yazıları