Paylaş
200 bine yakın insanın yaşadığı bu bölgede 40-50 yıllık binaların dip dibe hali, 1999 İzmit depreminden sonra çıkan Deprem Yönetmeliği’nden önce yapılmış olmaları tedirgin eder. İzmir depremi tekrar gösterdi ki yıkılan binalar kadar, binaların üzerine yıkıldığı yapılar da tehlikeli ve onlarca can kaybına yol açıyor. ‘Demetevler’de kentsel dönüşümün şart olduğu’ devletin her kademesinde defalarca söylense de bir türlü mesafe katedilemedi.
* * *
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar’a “Ne olacak bu Demetevler’in hali?” diye sordum. Bölgede bitişik nizamda bulunan evlerin olası bir depremde ‘domino etkisi’ yaratacağından endişe ettiğini belirten Yaşar, sıkıntıları ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“Yıllardır Ankara’da bir deprem olduğunda Demetevler’in adı geçer. Demetevler’deki binaların yüzde 30’u Deprem Yönetmeliği’ne göre yapılmış. Yüzde 70’i ise 1970-1980’li yıllardaki şartlara göre yapılan binalar. Neredeyse 40-50 yılı bulan binalar var içlerinde. Biz göreve geldiğimizde bunların büyük bir bölümünü -yaklaşık yüzde 90-95’ini- elden geçirdik. Bunların içerisinde riskli gördüğümüz binaların uygun olanlarını güçlendirdik, güçlendirmeye elvermeyenleri de yıktık.
ESAS TEHLİKE BİTİŞİK NİZAM
Buradaki asıl sorun binaların yapımından çok dip dibe olmaları. Demetevler’de yapılar bitişik nizam ağırlıklı olarak yapılmış durumda. Yoğunluk 5-5.5 civarında. Ülkemizin bir deprem kuşağı üzerinde olduğunu geçmişte de, en son İzmir’de de yaşadık, gördük. Ankara’yı etkileyen olası bir deprem durumunda Demetevler’de binalardan dolayı değil, domino taşı gibi sıralanmaları nedeniyle bir sıkıntı yaşayabiliriz. İzmir’de yıkılan bir binanın hemen yanındaki bir binayı da yıktığına, hasar verdiğine şahit olduk. Bir domino etkisi büyük zarar verir diye düşünüyorum. Demetevler’i rahatlatmak zorundayız, bir kentsel dönüşüm şart ancak bu iş, bizi de Büyükşehir Belediyesi’ni de aşıyor. Hükümet koordinasyonunda yapmamız gerekiyor.
TEK ALTERNATİF MİT’İN ESKİ ARAZİSİ
Her gelen şehircilik bakanının da ‘Demetevler’le ilgileneceğiz’ beyanatları var. Ama bugüne kadar bir adım atılmadı. Bu, ilçe belediyesinin gücüyle yapılacak bir iş değil. Hatta Büyükşehir’in yapabileceği bir iş de değil. Koordinasyona ihtiyaç var. Bu konuda devlet yetkililerimiz de böyle bir çalışma içinde bulunurlarsa, belediye olarak biz de üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Vatandaşlarımızı da bu konuda ikna etmeye çalışırız. Çünkü hiç kimse yerinden yurdundan edilip Ankara dışında bir yere taşınmak istemiyor, özellikle çarşı ağırlığı olan Demetevler’de sadece konutlarda oturanların değil iş yerlerinin de ne olacağı büyük bir sorun. Dükkân sahipleri ya da kiracılar nasıl ve nereye taşınacak? Yakın bir yere taşıma olursa ancak bu mümkün olabilir. Bunun için Adliye Sarayı’nın oraya yapılmaması lazım. Taşıma alanı olarak MİT alanının kullanılması lazım. Ayrıca Polis Lojmanları’nın olduğu bölgeden de arsa çıkarılması lazım. Bunlar yapılabilirse bu vatandaşları ikna etmek daha kolay olur.
BAKAN KURUM’DAN RANDEVU İSTEDİM
Bu daireler gecekondudaki kentsel dönüşüm değil, tapudaki mal. Vatandaşlar o günkü şartlarda emekli oldu geldi burada bir daire aldı. Vatandaşı yine bu bölgede ev sahibi yapacak bir formülü bulmamız lazım. 32 bin konut, 8 bin civarında iş yerinin büyük bir miktarının dönüştürülmesi lazım. 150 binin üzerinde vatandaş yaşıyor. Riskli olup olmadığına karar veren Şehircilik Bakanlığı. Çevre ve Şehircilik Bakanı’mız Murat Kurum’dan randevu istedim, yanıt bekliyorum. Demetevler ile ilgili düşüncelerimi aktaracağım. Deprem Yönetmeliği’nden önce yapılan bütün binalar için endişem var.
İZMİR DEPREMİ MİLAT OLSUN
Her deprem sonrası günlerce depremin nedenini, sorumlularını, nasıl en az can ve mal zararıyla karşı karşıya geliriz diye tartışıyoruz. Ancak enkaz kalktığında konu da unutuluyor. Ölenler, parçalanan aileler kaderleriyle baş başa kalıyor ta ki bir sonra ki depreme kadar. Bilim ve teknoloji orada duruyor. Dünyada da deprem oluyor, bu kadar can ve mal kaybı olmuyor. Hepimiz kendi gücümüz ölçüsünde İzmir’e yardıma koştuk. Ancak önemli olan yardımlaşmak değil yardımlaşmaya neden olmamak. Böyle acıları bir daha yaşamamak için binaları düzgün yapmak ve yasal takiplerini yapmak önemli. Toplanan vergiler deprem ülkesi olan vatanımızı dizayn etmemiz için kullanılmalı. Her insanımızın canı, ranta ve binalara kurban edilmeyecek kadar değerli. Hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edemeyiz. Ülkece birinci gündemimiz bu sorunları aşmak olmalı. İzmir depremi milat olsun.”
Paylaş