Paylaş
Bu hafta da ana muhalefet partisinin Ankara’daki durumunu, haftanın olayı olan MHP’deki Mansur Yavaş kriziyle birlikte değerlendirelim.
CHP’nin Ankara’da çok sayıda adayı var. Bunların bazıları bildik simalar. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen Sencer Ayata’nın yanı sıra Gülsüm Bilgehan’ın ön sıralarda yer bulacağı kesin.
Son üç yerel seçimde Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan, ancak kazanamayan Murat Karayalçın da aday adayları arasında.
CHP’nin Ankara listesinin en çarpıcı ismi ise eski ATO Başkanı Sinan Aygün.
Şimdilik Aygün’ün önündeki en büyük engel CHP tabanında tam olarak kabul görmüş olmaması. Aygün’e yönelik çekinceler hem CHP Ankara İl Başkanlığı’na hem de Genel Merkez’e iletilmiş.
Bunun yanında Ali Balkız, İlhan Cihaner gibi isimler de aday adayı.
BAYKAL’CILAR VE SAV’CILAR NE OLACAK?
CHP’de belki de yanıtı en çok merak edilen konu, eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav’a yakın isimlerin listede yer alıp almayacağı. (Baykal’ın Antalya, Sav’ın da Ankara’dan aday adayı olduğunu hatırlatalım.)
Baykal’ın özellikle eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in aday gösterilmesi noktasında ısrarcı olduğu ifade edilirken, Sav cephesinde en şanslı ismin Ankara Milletvekili Tekin Bingöl olduğu kulislerde konuşuluyor.
CHP’deki çok bilinmeyenli milletvekili aday adayı denklemiyle ilgili Ankara İl Başkanı Tarık Şengül’le sohbet ettik. Altını çizdiği hususlar, CHP tabanının da duygularına tercüman oluyor. Şengül, il yönetimi olarak herhangi bir adayı desteklemelerinin mümkün olmadığını ancak Ankara’yı temsil edecek adaylar konusunda il yönetimi olarak iki konuyu önemsediklerini söylüyor. Merkezden atanacaklarla, örgütten, yerelden gelen adaylar arasında bir denge kurulması ve adayların Ankara’nın sol seçmen profiline uygun olması noktasında görüş bildirdiklerini ifade ediyor.
ŞENGÜL’DEN MESAJ
Şengül’ün sözlerinden, “Geçmişte Genel Merkez’e yakın isimlerin ağırlıklı olduğu Ankara milletvekilliği listelerinde yerel unsurları unutmayın. Seçilecek isimlerin en azından bir kısmı seçimden sonra Ankara’nın sorunlarıyla ilgilensinler” mesajı çıkarılıyor.
Yerel unsurların önemi, 29 Mart seçimlerinde, MHP’nin Ankaralı adayı Mansur Yavaş’ın aldığı yüzde 27’lik oy sonrası daha belirgin hale geldi.
Son günlerde Yavaş’ın partisiyle arasının açılması ve milletvekili adayı ol(a)mamasının MHP’yi bu seçimlerde ne kadar etkileyeceği de merak konusu. Yavaş vekil adaylarının belirlenmesinin ardından değerlendirme yapacağını söylemişti.
“Kesinlikle AKP’ye geçmeyeceğim” açıklamasıyla da seçmeninin takdirini toplayan Yavaş’ın, bu süreçteki açıklamaları ve izleyeceği tavır kuşkusuz etkili olacaktır.
AKP BİR ADIM ÖNDE
Geçmiş yılları hatırlayalım. 2004 yerel seçimlerinde MHP kendi Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’na yüzde 5 oy vermişti. 2007 genel seçimlerinde ise yüzde 14 oy almıştı. Basit hesapla Yavaş, son seçimde Ankara’da yüzde 13’lük bir artışın en önemli faktörü olmuş.
Bugün partisiyle kopma noktasında. Yüzde 13’lük kesim Yavaş’sız bir MHP’ye Ankara’da ne kadar oy verecek, bunu 13 Haziran sabahı göreceğiz.
Hem AK Parti, hem de CHP için bu yüzde 13’ün hedef olacağı garanti. AKP milliyetçi-muhafazakar adayların oylarını alma konusunda daha şanslı. Hele ki CHP listeyi yaparken yerel unsurlardan uzak durup, Ankara’yı merkezin takdir ettiği adaylarla doldurursa.
Paylaş