Paylaş
Tarihi çok eski zamanlara uzanan, bizi İtalya’nın geçmiş dönemlerindeki yoksul köylülere götüren ribollita’dan bahsedeceğim sizlere bu hafta. ‘Ekmek çorbası’ olarak da adlandırabileceğimiz bu yemek, Toskana gastronomi geleneğinin bir sembolü aynı zamanda... Kaynaklarda ‘Toskana köylülerinin çorbası’ olarak da geçer. Soylulardan artakalan yiyeceklerle ekmeği birleştirip bu çorbayı ortaya çıkarmışlar. Ama zamanla fakir mutfağından çıkarak İtalyan zenginlerinin yemekleri arasına girmiş. Bugün hemen her İtalyanın sofrasında mutlaka olur.
Dayım Zio Enrico, çok iyi bir aşçıdır. Bu çorbanın benim için çok büyük önem taşımasının bir nedeni, tarifini dayımdan öğrenmiş olmam. O gün bugündür hep onun geliştirdiği tarifle pişirdim. Annem hastalandığında kardeşlerim için yapardım mesela... O yüzden bugün bile ne zaman hasta olsam aklıma ilk önce ribollita çorbası gelir.
Biliyorsunuz, günümüzde birçok yiyecek ziyan oluyor. Pişirdiği bir yemeği ertesi gün yemek istemeyip çöpe dökenler var. Mutfakta ziyanın önüne geçmek bence çok önemli. Yemekler piştiği gün elbette çok güzeldir ama bazıları var ki ertesi gün ısıtılıp yendiğinde daha da güzeldir. İşte, ribollita onlardan biri... Kuru fasulye, karalahana ve ekmek gibi doyurucu besinler içeren, son derece şifalı bir çorba olan ribollita’yı servis etmeden bir gün önce yaparsanız emin olun tadı çok daha nefis olacaktır. Bir diğer önerimse bu tarifte konserve fasulye kullanmamanız...
İnternette ribollita’nın birbirinden farklı tarzlarda pişirildiğini görebilirsiniz. Aslına bakarsanız hepsi doğrudur. Her damak tadına göre yapılabilen bu tarif, eski yokluk zamanlarında evde olan malzemelerle hazırlanırdı. Bugün de
evimizde olan malzemelerle yapılması âdettendir. Şimdi sizlere tarifini vereceğim, lütfen siz de yapın ve bu eşsiz lezzetin tadına bakın.
RİBOLLİTA (4 KİŞİLİK)
NE LAZIM?
* 400 gr kuru fasulye
* 1 litre su
* 1 soğan
* 2 havuç
* 1 kereviz
* 2 patates
* 300 gr karalahana
* 250 gr beyaz lahana
* 200 gr domates püresi
* 1 demet maydanoz
* Bayat ekmek
* 1 diş sarımsak (ezilmiş)
* 1-2 adet karanfil
* Tuz, karabiber
* 1/2 su bardağı sızma zeytinyağı
NASIL YAPARIM?
* Fasulyeleri geceden üzerini çıkacak kadar suya koyun.
* Ertesi gün şişen fasulyeyi süzüp bir tencereye alın. Ocağın altını yakın, zeytinyağının yarısı, tane karanfil ve sarımsakla birkaç dakika kavurun. Yemeğin eşsiz lezzetini veren aroma işte bu kavurma işleminden geliyor.
* Fasulyeler iyice kavrulunca tuz, karabiber ve 1 litre suyu ekleyip ocağın altını kısın, fasulyeler yumuşayana kadar pişirin.
* Bu sırada başka bir tencereye kalan zeytinyağı, ince ince doğranmış soğan ve maydanozu alın. Kısık ateşte kavurun, küçük küçük kestiğiniz beyaz ve karalahanayı ekleyip 5 dakika daha pişirin.
* Domates püresi, küçük küçük kesilmiş havuç, kereviz ve patatesi de ekleyin.
* Pişmiş kuru fasulyeyi de suyuyla birlikte bu tencereye aktarın. Güzelce karıştırıp kısık ateşte pişirin.
* Bu esnada çorbamızın vazgeçilmez malzemesi olan ekmek dilimlerini fırında kızartın. En az 1 saat boyunca dinlendirdiğiniz çorbanın üzerine kızartılmış ekmekleri koyarak servis edin. Anlatırken bile kokusunu hissedebiliyorum. Bana çocukluğumu ve dayımı hatırlatan bu enfes lezzet artık yemek için hazır. Bu kış günlerinize bol bol eşlik etsin!
Paylaş