Paylaş
Balkabağı o kadar değerli bir meyve ki doğa kendini koruması için ona güçlü bir kabuk yaratmış ve tüm lezzetini o kabuğun içine gizlemiş. Aslında balkabağı için ‘meyve mi’ diye sorduğunuzu duyuyor gibiyim. İçerisinde çekirdek bulunanlara ‘meyve’ denir. Çekirdek tohum demektir, unutmayın! Sanırım bu yüzden daha çok şekerle kullanarak tatlısını yapıyoruz ama tuzun balkabağının farklı tatlarını ortaya çıkardığını bilin isterim.
Balkabağı tatlısının en sevilen eşlikçileri tahin ve kırık ceviz.
KEŞKE O ANILARDA BEN DE OLSAM...
Sakarya dendiğinde akla daha çok ayva gelir. Harika balkabağı da yetiştirdiklerini bilmeyenler varsa mutlaka öğrenmeli. Sakarya ziyaretimde balkabağının sayısız şekilde kullanıldığını gördüm; baklavası, lokumu, pestili, fırınlanmış tatlısı... Hepsi ayrı lezzetli, çok özel ürünler. Bütün aldığınızda hemen tüketmek zorunda değilsiniz, tadını koruyor ve istediğinizde pişirebiliyorsunuz. Ekilen değerli toprağın değerli ürünlerini büyütmek, olgunlaştıktan sonra toplamak ve doğru yerlerde saklamak, tüm bu süreç büyük bir emek demek. Her emek saygıyı hak eder ama bence bu başka bir şey. Toprağı hazırlıyor, yetiştiriyor ve sofralara tat katmasını sağlıyorsunuz. Daha ne yapabilirsiniz ki?
Bu arada balkabağını dilimli almanızı öneririm çünkü kesmek çok tecrübe istiyor. Hepimizi hayatında yeri olan bu meyvenin büyük bir emekle kesildiğini ve soyulduğunu biliyoruz. Testere yardımıyla dilimleniyor ve kabuğu özenle soyularak hazır hale geliyor. Eee, gerisi de biz pişirenlere kalıyor. Tavsiyem; aynı menü içinde farklı birçok şeklini aynı anda kullanmamanız; sevgimizi de kararında bir seviyede tutalım.
Balkabağının içi yemek ve tatlılarda kullanılırken çekirdeklerinin hiçbir zaman atıldığını görmedim. İşte böyle değerlendirmeleri seviyorum. Televizyon karşısında yenilen kabak çekirdeği gibisi var mı? Günümüzde fırın ve sebze-meyve kurutucular kullanılıyor olabilir ama duyduğum kadarıyla eski zamanlarda yanan sobaların üzerinde kurumaya bırakılırmış çekirdekler, sonra da isteğe göre kavrulurmuş. Düşünsenize evinizde soba yanıyor, çıtır çıtır sesler geliyor ve bir yanında çay demlenirken bir köşede balkabağı çekirdekleri kuruyor. O keyfe bir de o güzelim koku ekleniyor. Keşke o anılarda ben de olsam...
Günümüzde yemek çeşitlerinin farklılaşması ve artmasıyla balkabaklı çok fazla yemek yapılıyor. Arnavutların yıllardır yaptığı balkabaklı börek, incecik açılıp yuvarlanarak sarılan kolböreği gibi. Farklı tuzlu çeşitleri arasındaysa, sinkonta ve balkabaklı ravioli de var. Ah, bu şeker ve tuzun ortaya çıkarabildiği farklı özellikler yok mu, işte onlar olmasa hiçbir şeyin tadı olmazdı herhalde. Kış aylarındaki favorim balkabağı çorbasıysa rengiyle gözlerimize, dumanından yayılan kokusuyla burnumuza, kadife gibi tadı ve dokusuyla da damaklarımıza büyük bir festivaldeymişiz gibi hissettirebiliyor. Tadını desteklemek için kullanılan baharat çeşitliliği çok önemli. İşin içine biraz zencefil de girdiyse, işte o an ben de çok mutlu oluyorum.
ZENCEFİLLİ BALKABAĞI ÇORBASI (5 kişilik)
NE LAZIM?
- 1 kg balkabağı
- 2 kereviz sapı
- 1 kırmızı soğan
- 1 yemek kaşığı taze zencefil rendesi
- 2 dal taze kekik
- 4 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 litre içme suyu
- 1 çay kaşığı tuz, karabiber, pulbiber
Üzeri için;
- 1-2 adet kereviz yaprağı
- 1 tatlı kaşığı krema
NASIL YAPARIM?
- Temizlenmiş balkabağını ve soğanı küp küp doğrayın.
- Kereviz saplarını yıkayın ve ince ince kıyın.
- Bir tencereye önce zeytinyağını, daha sonra soğan, kereviz sapı, zencefil ve balkabaklarını aktarıp pişirin, kabakların biraz yumuşamasını sağlayın.
- Taze kekik, tuz, karabiber, pulbiberi daha sonra da suyu ekleyip yaklaşık 30-40 dakika orta ateşte kaynatın.
- Ocaktan alınca, çok kısa bir süre dinlendirin. Sonra da çorbayı daha sıcakken bir blender’la inceltin.
- Daha ince bir kıvam istiyorsanız blender’da çektikten sonra tel bir süzgeçle de süzebilirsiniz. Üzerine kremayı ekleyin ve doğranmış kereviz yapraklarını serpin. İsterseniz servis ederken krutonla da süsleyebilirsiniz.
Paylaş