BİR serbest piyasacı Friedman vardı: Milton Friedman! 2006’da rahmete kavuştu.
Bir de İslamcı Friedman var: George Friedman! Karışmasın diye ilkine 1. Friedman, diğerine 2. Friedman diyelim!
* * *
ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından olan ve CIA’ya yakınlığıyla bilinen Stratfor’un kurucusu, ünlü stratejist George Friedman İstanbul’a gelmiş.
Dünkü nüshalarında gazeteler 2. Friedman’ın çeşitli görüşlerine yer verdiler.
Gazetelere göre; Pentagon’un danışmanı "Gölge CIA" lakaplı George Friedman, Türkiye’ye yol haritasında İslam ülkelerinin liderliğini çizmiş. Avrupa Birliği’nin yıkıldığını ve kesinlikle girilmemesi gerektiğini ifade eden Friedman, "Türkiye artık yüzünü, çoğunluğunu İslam ülkelerinin oluşturduğu bölgede liderliğe çevirsin. Bunun için ekonomik gücünüz ve Osmanlı yeteneğiniz var" demiş. Friedman, Türkiye’nin Osmanlı’nın eski topraklarına yeniden hükmedeceğini belirtmiş. "Türkiye, bölge ülkelerine valiler atayacak veya ’Türkiye Birliği’ adında bir örgütlenmeye gidecek. Nasıl bir örgütlenme kurulacağını süreç gösterecek" diyerek stratejiler de çizmiş.
Yazdığı kitapta Türkiye’nin 2030’da bir "İslam devleti" olacağını öne süren yüksek çaplı stratejist Friedman, bu kez, Türkiye’nin laik karakterini asla kaybetmeyeceğini savunmuş!
* *Ê *
Hükümete uzak duran gazeteler (örn. Hürriyet, Milliyet) Friedman’ın görüşlerini biraz istihza içinde vermişler, hükümete yakın gazeteler (örn. Sabah, Zaman) ise mal bulmuş mağribi havasında "Hükümetimizin ne kadar doğru yolda olduğunu koskoca uzman söylüyor" mealli naklediyorlar.
Benim tepkim ise basit:
"Sevgili valideniz, zamanında güzel bir kadın mıydı Sayın Friedman!"
Bu uzun cümleyi basitçe "Senin anan güzel mi!" diye de okuyabilirsiniz.
Bu köşeyi zerre kadar okuyanlar bilirler ki, ben Türkiye’nin Ortadoğu’da egemen, kendi tabirimle emperyal bir devlet olması dileğimi sık sık dile getiririm.
Evet, Türkiye Ortadoğu’ya ağabeylik edecek, liderliği İran’a kaptırmamak için azami dikkat gösterecek, komşuları ile barış içinde olacak, çok eksenli politika güdecek, çok kutuplu dünyanın vazgeçilmez bir ülkesi olacak!
Bunlar benim de arzularım!
Ancak, çok eksenli olmak, çıpasız olmak demek değil.
Türkiye kültürel medeniyet çerçevesinde İslam kültürüne büyük önem verecek ama siyasal ve sosyal medeniyet anlayışı her daim Batı değerleriyle bezenecek!
AB üyeliği daima nihai hedef olacak!
Kopenhag kriterleri, Türkiye’ye yol gösterecek!
Bunun aksini söyleyen, benim indimde ya kara cahildir, ya da Türkiye’nin dostu değildir.
Türkiye’nin artık yüzünü çoğunluğunu İslam ülkelerinin oluşturduğu bölgeye çevirmesini söyleyen, Avrupa Birliği’nin yıkıldığını ve kesinlikle girilmemesi gerektiğini ifade eden Bay Friedman, bu iki sıfattan hangisini beğeniyorsa, onu takınsın.
Bay Friedman, Türkiye-ABD ilişkilerine destek mi yoksa köstek mi oluyor, ben kestiremedim.
Bay Friedman’a, Ahmet Davutoğlu ve Eser Karakaş’ın cevap vermesini bekliyorum.
Ayrıca aklıma takıldı: 3 Mart günü Metrobüs’ün açılışı yapılırken asılan "Son Osmanlı Padişahı 1 Recep Tayyip Erdoğan" pankartını Bay Friedman mı hazırlattı, yoksa pankartı açan kişi Bay Friedman kadar yüksek çapta bir uzman mı?