Paylaş
“Herhalde, haberi fragman ni-yetine gösteriyorlar” diye düşündüm.
“Haftaya ekranlarınızda. Tekmili birden!”
Ancak, ineğin yeni ithal edilen bir Angus ineği olduğunu öğrenince haberi daha dikkatli izlemeye başladım.
Bu kez de “Hayvan yabancı, herhalde gelecek haftaya hazırlıyorlar, sokak ortasında taammüden ölüm sahnesine alıştırıyorlar” diye hayal ettim.
“Belki de, fizik kondüsyonunu yükseltmek için antrenman yaptırıyorlar.”
Hiçbiri değilmiş, ithalatçısı ekranda açıklıyor:
“Hayvan urganla bağlanmaya alışık değilmiş. İtilip kakılmayı hele hiç sevmezmiş. Bağlamaya kalkınca kaçtı. Meğerse, kendisine nereye gideceğini söyleyince kendiliğinden gidiyormuş.”
Birden aptallaştım kaldım!
Arkadaşları ile nerede buluşacağını bile aklında tutup gidemeyen ben bir ineğin kendisine verilen komutu tebellüğ edip, tıpış tıpış ağılına gidebilmesini kavrayamadım.
Galiba, ithalatçısı da anlamamıştı. Suratından belli oluyordu.
* * *
Ancak şunu anladım ki, Angus inekleri Kurban Bayramı’nda satabilmek için hem Türkçeyi hem de İspanyolcayı (hayvanlar Uruguay’dan ithal edilmiş) seller sular gibi konuşan tercümanlara ihtiyaç var.
Şehrin ortasına kurulan ve burcu burcu hayvan dışkısı kokan ağıllarda müşterinin sağ eline yapışıp, 10 dakika kadar sıkarak Türkçe pazarlık yapacak tercüman nihayet hayvanı satınca, boynuna geçirilmiş urganı müşterinin eline vermek yerine Angus’a dönüp, bu sefer İspanyolca:
“Angusçuğum lütfen beyefendiyi takip et” diyecek.
Hayvanı satın alan beyefendi önde, Angus arkada tıpış tıpış mahalleye gidecekler.
TBMM’de dilini kesmeye kalkan muhalefete “Siz kasap mısınız!” diye seslenen iktidar da belki de bu bayram TBMM’deki tüm milletvekilleri seçim bölgelerine “geçici celep” olarak gönderir ve yabancı inekler milletvekilleri tarafından kucaklarına bizzat kendileri başlarını uzatarak kesilirler.
Böylece, Urugay ile sıfır sorun meselesinde ileri bir adım atılır.
* * *
Ben seyrettiğim “kaçan-kovalan inek” haberi sayesinde Angusların Türkiye’de muazzam bir kültürel uyum şoku yaşayacaklarını anladım.
Ya Anguslar boyunlarına urgan bağlatmayı öğrenecek, ya da çobanlar İspanyolca öğrenecekler!
* * *
Biz ineklerle yaşanan kültürel sorunları rahat aşan bir milletiz.
Örneğin, geçmiş yıllarda Hollanda’dan Hollstein inek ithal edilmişti. Bizim inekler günde sadece 1 kg süt verirken Hollsteinlar günde 7 kg süt veriyorlardı.
Böylece süt üretiminde ileri bir adım atacaktık. Hollsteinlar Türkiye’de muazzam bir kültürel şok yaşadılar ve günde 7 kg yerine 1 kg süt vermeye başladılar.
Ben önce “Gözleri Türkleri tutmadı, sütlerini bizden esirgiyorlar” diye düşündüm.
Meğer öyle değilmiş. Bizim inekler Hollstein inekleri kültürel şoktan çıkarmak istemişler:
“Bırak bu angutlara(*) bütün gün memelerini mıncıklatmayı. Her gün ver 1 kg süt, ağılda yan gel yat!” demişler.
Esasında Hollsteinlar rahatlamışlar.
Biz insanlar durumu anlamamışız.
Hollanda hükümetine “Sizin Hollsteinlar bozuk çıktı” diye nota verdiydik!
* * *
Şimdiden hayırlı Anguslar!
(*) Angut eşi ölünce bir daha başka bir kuşla öldüm Allah çiftleşmeyen bir kuş türüymüş. Bize ters gelir!
Paylaş