Bir tabunun önlenemez yıkılışı: Anadil eğitimi

İKİ gündür bir tabunun yıkılışını irdeliyorum:

“Terörle pazarlık yapılmaz.”

Ancak, bu köşeyi okuyanlar hatırlar. Ben ortaya “Kürt Açılımı” kavramı atıldığı andan itibaren “Anaların ağlamaması için eline silah alanı silahı bırakmaya ikna etmen gerekir” diye yazıyorum. Bunun için de “mangal gibi yürek” sahibi olmak şarttır diye vurguluyorum.
Son yazılarımla ilave amacım 12 Eylül Referandumu sonuçları ile ortaya gerçek bir tarihi fırsat çıktığını vurgulamaktır.
* * *
Bugün Kürt siyasetçilere bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Son bir yıldır “Kürt Açılımı” adı altında oluşturulan bazı talepler adeta imkânsızı istemeye dönüştü.
İmkânsızı isteyen esasında anlaşmak istemeyendir.
Bir arada yaşayacaksak:
Türkler tabii ki Kürtlerin hassasiyetlerine duyarlı olmalıdır.
Ama, Kürtler de aynı şekilde Türklerin hassasiyetlerine karşı duyarlı kalmak zorundadır.
Ülkenin dibine konan esas kara mayın son bir yıl içinde “devlet-PKK” çatışmasının “Türk-Kürt” çatışmasına doğru tırmanmasıdır.
* * *
Bugün “anadil eğitimi” konusunu ele alacağım.
Ancak önce, belki de amaçlı olarak birbirine karıştırılan, bir ayrım yapmak istiyorum:
1) Anadil eğitimi,
2) Anadil(de) eğitim.
Demokratik bir ülkede, eğer anadili resmi dilden farklı ise, anadilini öğrenmek herkesin hakkıdır.
Bunun için, yeteri kadar talebin oluştuğu okullarda anadili öğreten seçmeli dersleri okutmak devletin görevi, özel okulların hakkı olmalıdır.
Ancak, anadilde eğitim müfredatta okutulan tüm derslerin (tarih, edebiyat, matematik vb.) anadilde okutulması anlamına gelir.
İşte bu talep bölünmenin bizzat kendisidir.
Zira, eğitim sadece dilin doğru öğrenilmesi, bazı bilgilerin kazanılması değildir.
Eğitim aynı zamanda ortak kültürün, değerlerin, örflerin, inançların, ülkülerin, tasaların; kısacası bir toplumu bir arada tutan tüm öğelerin tartışıldığı ve hazmedildiği süreçtir.
Eğer, hep birlikte Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesi altında yaşayacaksak bu öğelere ortak sahip olmamız gerekir!
* * *
Çocuklarımız ayrı okullarda, ayrı dillerde eğitim alırsa sadece birbirinin dilini değil, birbirinin kültürünü, değerlerini, örflerini, inançlarını, ülkülerini, tasalarını vb. tanımayan nesiller yetiştiririz.
Artık onları kimse ortak paydada bir arada tutamaz. Süreç içinde ayrılık kendiliğinden ve doğal olarak gelişir.
* * *
Eğer, anadilde eğitim talebinde ısrar edilecekse, boşuna kaynak israfı yapmayalım, boşuna zaman kaybetmeyelim.
Hemen bölünelim.
Herkes taksın çantasını koluna, gitsin kendi yoluna!
Yazarın Tüm Yazıları