Ahmedinejad ve Ortadoğu

İRAN’da seçimi yeniden Ahmedinejad kazandı. Hem de %80 gibi rekor bir katılımda oyların %60’ından fazlasını alarak ilk turda kazandı. Bu sonucu sadece "hile" kelimesi ile yorumlamak abestir.

Seçim sonuçları ile Batı’daki "İran uzmanları"nın: i) Ahmedinejad’ın İran’da ekonomik durumu berbat ettiği için tepki alacağı, ii) İran halkının reform ve iii) Batı ile entegre olmak istediğine dair savları çöktü.

Refomcu kanatta yer alan ve Batı’nın gönlünde yatan Mir Hüseyin Musevi ise seçimi büyük bir farkla kaybetti.

İran’da da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi modern hayat tarzını benimseyenlerin muhafazakár hayat tarzını benimseyenler karşısında azınlık olduğu bir kere daha teyit edildi.

Ekonomik açıdan her geçen gün İran geri giderken çoğunluğu oluşturan fukaralar yine de Ahmedinejad’a güvendiler. Ötesi, ideolojik tercihi ekonomik ihtiyacın önüne koydular.

* * *

Beni İran seçimleri Ortadoğu’daki dengeler açısından ilgilendiriyor. Bu açıdan bakıldığında yeni dönemde Ahmedinejad’ın nasıl bir dış politika izleyeceği merak konusu oluyor.

Kimileri Ahmedinejad’ın yeni dönemde, hele hele Obama ile birlikte daha yumuşak politikalar izleyeceğini iddia ediyorlar. Ben bu yazıda bu görüşe hiç katılmadığımı ilan etmek istiyorum.

Bana öyle geliyor ki bazıları ideolojinin, hele hele İran’da ne anlama geldiğini anlamak istemiyorlar. Hatta İslamcı siyasi ideoloji ele alındığında bu ideolojinin sadece eğitim seviyesi düşük insanları kavradığını varsayıyorlar. Eğitim ile ideolojik bağlılık arasında ters bir bağ kurmaya çalışıyorlar.

* * *

Halbuki El Kaide, Hamas, Hizbullah, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı siyaset yapan örgütlerde yöneticilerin eğitim seviyesi oldukça yüksek. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, El Kaide’nin merkezi ekibi doktoralı, yüksek lisanslı ve en düşük seviyede üniversite mezunu insanlardan oluşuyor. İşin ilginç tarafı çoğunluk fizik, tıp, kimya, mühendislik gibi müspet bilimler üzerine eğitim almış.

Fizik doktorları bütün dünyayı Müslüman yapmak için gayret sarf etmeyi, dünyayı Hıristiyan ve Yahudi emperyalistlerden koparmayı kendilerine şiar ediniyorlar ve bu uğurda Allah ve İslam uğruna şehit olmayı kazanacakları en büyük nişan olarak görüyorlar.

Ahmedinejad da 1997’de İran Bilim ve teknoloji Üniversitesi’nde ulaşım mühendisliği alanında doktora derecesi almış.

* * *

Ahmedinejad Ortadoğu’da İsrail’in yok edilmesi, bunun için Suriye, Lübnan (Hizbullah) ve Filistin (Hamas) ile işbirliği yapılması, ayrıca Suudi Arabistan ve Mısır’ın ABD işbirlikçisi yönetimlerinin yıkılması gerektiğine iman etmiş bir insan!

İran’ın ABD ve İsrail, hatta AB önünde tutunabilmesi için nükleer silah üretmeye mecbur olduğu fikrini kimse ondan söküp atamaz. Bu uğurda zaman kazanmak için Batı önünde her türlü satrancı oynamaya da dünden hazır.

* * *

İslam’ı dünyada bir adım dahi ileri götürmenin kendisini bir adım daha Allah’a yaklaştıracağı inancı ile hareket eden, bu idealle hayatına anlam veren Ahmedinejad şimdi bu mücadelesinin doğru olduğuna dair İran halkının büyük çoğunluğundan onay aldı. Hatta çoğunluk kendisine ekonomik hayatı berbat etmesinin bile önemli olmadığını söyledi.

Ortadoğu’yu daha da zor günler bekliyor!
Yazarın Tüm Yazıları