Trump’ın tercihi ‘beleş’ enerji

Eh tabii ben de haliyle “Gidecek yer mi kalmadı, neden Slovenya” diye sordum.
Meğer bizimkilerin derdi turistik gezi değil sağlıkmış.
Avusturya-Slovenya sınırında Domancic diye bir adamın bio enerji merkezine gidiyorlarmış.
Efendim Domancic vücudumuzdaki manyetik enerji alanını dengeleyerek pek çok derde deva olduğunu iddia ediyor.
Bu popüler terapi yöntemi son dönemlerde iyice revaçtaymış.
Hatta Slovenya’daki merkeze yılda bir kere ABD Başkanı Trump da uğruyormuş.
Tabii o zaman tüm tesis Donald Bey için kapatılıyormuş.
Benim en çok ilgimi çeken ise bu terapinin bedava olması.
Evet yanlış duymadınız, 3 günlük seanslar bittikten sonra katılımcılar tedavi karşılığı bio enerji uzmanlarına kapalı zarflar içinde gönüllerinden ne koparsa onu veriyor.
Hemen “Oh ne güzel, kalkıp gidelim” demeyin.
Tedavi beleş olmasına beleş ama randevu almak bir o kadar zor.
En az bir sene yer açılmasını bekliyorsunuz, o da tabii iyi bir referansınız varsa...

TV dünyasında neler oluyormuş meğer

Ufak bir operasyon geçirip hastanede kalınca ve sonrasında da eve kapanınca yıllardır televizyon izlemeyen bendeniz dizi dünyasında neler olduğunu merak ettim.
Pek çok dizi oyuncusu reklamlarda oynayıp sahnelere yeşil ışık yaktığından, “şimdiki oyuncular nasıl” diye oturdum ekranın karşısına....
İşte gördüklerim...
◊ Salı akşamları Kanal D’de yayınlanmaya başlanan “Leke” dizisinin kurgusu çok iyi. Başroldeki Burak Sevinç ve Melis Sezen’in oyunculuğunu çok beğendim. Bir de dizideki ufaklığa tek kelimeyle bayıldım.
◊ Büyük bölümü Mardin’de çekilen “Hercai” dizisinin konusunu ve çekimlerini çok beğendim. Özellikle başroldeki oyuncu Akın Akınözü’nü (dizideki adıyla Miran Aslanbey) bundan sonra kimse tutamaz gibime geliyor. Çünkü kendini geliştirmiş ve yetiştirmiş, rolüne de çok yakışmış.
◊ Pazar akşamı da “Kardeş Çocukları” dizisine takılı kaldım. Mehmet Aslantuğ ve Ayça Bingöl’ün oynadığı dizinin de bayağı müdavimi varmış. Heyecanlı, bol entrikalı ve bilmeceli bir dizi...

Çocuk olmak vardı

Bir 23 Nisan çocuk bayramı daha geçti...
Özellikle bu bayram “Keşke çocuk kalsaydım” dedim kendi kendime.
Ne kadar duyarlı ve çocuklarına sahip çıkan bir milletiz. İmkanlarımızı çocuklar için sonuna kadar kullandık. Kimi dükkanlar gelirlerini çocuklarla ilgili vakıflara bağışladı, kimi çocukları mutlu edecek, onları şımartacak jestler yaptı. Nusret de 5-18 yaş aralığındaki herkese bedava hamburger patates kızartması dağıtarak bir adım öne çıktı.
Sevgili Hakan Sabancı da ara ara değişik illerden gelen öğrencileri maçlara götürdüğü gibi 23 Nisan günü de çocuklarla yemek yedi, onlarla sohbet etti ve değişik aktivitelerde onlarla birlikte oldu.
Geleceğimizin mimarı çocuklarımız, bayramınız kutlu ve mutlu olsun...
İçinizdeki çocuğun hep yaşaması dileğiyle.